Cumartesi, Ocak 16, 2021
No Result
View All Result
Türk İnternet
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
Türk İnternet
No Result
View All Result
Ana Sayfa İNTERNET TEKNOLOJİLERİ İnternet Gelişimi & Sosyolojisi Sosyal Medya

Sosyal Medya, Orada ya da Burada Muhafazakarları Rahatsız Ediyor

Fusun S.Nebil - Fusun S.Nebil
27 Ekim 2020
- Dezenformasyon, Günlük Haberler, Regülasyon, Sosyal Medya, Toplum & Sosyoloji
0
Sosyal Medya, Orada ya da Burada Muhafazakarları Rahatsız Ediyor
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün sosyal medyanın geleceği açısından dönüm anlarından birisi olacak. Amerikan senatosu Twitter kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey’in ifadesini alacak. Konu : madde 230.

İçinde olduğumuz ekim ayının son günlerinde ve ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken ilginç bir gelişme sosyal medya ile ilgili; Trump dönemi FCC (BTK+RTÜK eşdeğeri) Başkanı Ajit Pai 2 hafta kadar önce “Madde 230” konusunda harekete geçeceğini açıkladı[1]. İşi basitleştirmek için haberin detayını şöyle özetleyelim;

  1. Trump daha önce de sosyal medyadan rahatsızdı ama mayıs ayından bu yana daha şiddetlenen bir şekilde Twitter ile kavga ediyor (daha doğrusu yazdığı yanlış bilgileri Twitter etiketliyor, o da kızıyor) [2]
  2. Haziran başında bu nedenle sosyal medyayı kapatacağını söyledi. Mevcut Amerikan anayasal düzeninde kapatamayacağı için, sosyal medya için koruyucu olan madde 230’u kaldırmaya yönelik harekete geçti. Böyle bir başkanlık kararı imzaladı[3].
  3. Madde 230, internet kuruluşlarının sürdürülebilirliğini sağlamak için 1996 yılında yürürlüğe girmişti. Anlamı şu; 3.kişilerin ekledikleri içerik konusunda, internet firmaları sorumlu olmuyor. Bu gazetelerin ya da mesela seyahat firmalarının internet sitelerine konulan okuyucu yorumlarını da, 2010 sonrası yükselen sosyal medyanın kullanıcı mesajlarını da içeriyor.
  4. Trump’ın madde 230 konusundaki kararı yayınladığından bu yana, Amerikan Senatosu konu üzerinde  çalışıyor. 3 sosyal medya CEO’su (Twitter, YouTube, facebook) 1 ekimde soruşturma için davet edildiler. Ama gitmediler. Mahkeme celbiyle çağırılacakları duyurulmuşken, Senatoya gidip ifade vermeyi kabul ettiler. 28 ekimde 3 sosyal medya CEO’su soruşturmaya canlı katılacak. [4]
  5. Ama bu arada seçim savaşları hızlandı ve sosyal medya üzerinde Biden ve demokratlar için çocukları kurban ettikleri gibi saçma sapan söylentiler yaratılıyor. Trump taraftarlarının yayınladıkları bu bilgiler, 3 sosyal medya şirketi tarafından da kaldırıldı.
  6. Hemen arkasından Ajit Pai, 28 ekimi beklemeden FCC olarak madde 230 konusunda harekete geçeceğini söyledi[1].
  7. FCC’nin bu konuda yetkisi olmadığı düşünülüyor. İnternet Derneği (ISOC) ticaret grubunun genel başkan yardımcısı Elizabeth Banker şöyle diyor;

    “Anayasal garantilerde yapılan bir değişiklik açıkça FCC’nin yetkisini aşar.”

  8. ABD’de Demokratlar, Ajit Pai’nin göreve geldiğinden bu yana yasaların ötesinde davrandığı ve kuralları yeniden yazmaya çalıştığı düşüncesindeler (biz de Obama dönemi net tarafsızlığı kuralını bozduğunu hatırlatalım[4]).
  9. FCC ekim ortasından bu yana madde 230 konusunda hızlandı. Her türlü olanağı deniyor gözüküyorlar.. FCC Blogda yayınlanan bir makale sonrasında, Ajit Pai, FCC’nin 1934 tarihli kuruluş tüzüğüne atıfta bulunarak, İletişim Yasasının kendilerine bazı kuralları yeniden yazma hakkı verdiği açıklamasında bulundu [5].
  10. Konuya yakın uzmanlar şu kilit soruyu soruyor; Sosyal medya yayıncı mıdır?

Şimdi bu özet üzerinden “muhafazakarların Sosyal Medyaya bakışı”nı yeniden yorumlayalım.

Trump Sosyal Medya Üzerinde Sahte Haberler Kullanarak mı Seçimi Kazandı?

Önceki yıllarda Obama ve bazı başka siyasilerin seçimi kazanırken sosyal medyayı nasıl kullandıklarına dair “başarı hikayeleri”ni makale ya da kitap formatında okuduk. Ama doğrusu Trump düzeyinde başarılı kullanan olmadı. Seçim öncesinde Cambridge Analytica markalı seçim kampanyası ile, seçim sonrasında attığı tweet ve diğer mesajlarla.

Cambridge Analytica olayı başlı başına bir fenomen zaten. Trump muhalifi ve çoğunluğu eğitim düzeyi belli seviyenin üzerinde olan Amerikalılar olayı ancak Trump seçildikten sonra farkına vardılar. Daha doğrusu Cambridge Analytica, Trump’ın başkan seçildiği günün ertesi günü yani 8 kasım 2016’da bir reklam ile hem Brexit hem de Trump seçimine katkı yaptığını bir başarı şeklinde duyurduğunda.

Trump’ın başkan seçildiği 2016’da, Cambridge Analytica’nın 50-87 milyon arası Amerikalı Facebook kullanıcısının verilerini işleyip, bunlara yönelik mikro hedefleme ile 2 milyon kadar –aslında reklam formatını kullanan– sahte haber yarattığı düşünülüyor. Üstelik ABD’nin tamamını bile değil, Hilary Clinton ile kafa-kafaya geldikleri eyaletleri hedeflemişlerdi. Başardılar.

Yaratılan sahte haberlerden en ilginci (ya da iğrenci mi demeliyiz), Washington DC’deki bir pizzacının demokrat partililere –cinsel taciz için– Suriyeli, Iraklı –yani annesi, babası olmayan– çocukları sattığı iddiasıydı. Bu “inanılması zor” teori, öyle işlendi ki, inanılır oldu ve tarihe “Pizzagate Komplo Teorisi” olarak geçti.

“Get the Facts” Etiketi

Seçimden önce çalışma ofisinde bilgisayarı bile olmayan Trump, seçim sonrası sosyal medya delisi oldu. O gün, bugündür, her gün 10’larca mesaj atıyor. Hatta şirketleri sosyal medya üzerinden hizaya getiriyor[6]. Türkiye dahil devletlere sosyal medya üzerinden tehditler savuruyor ya da “aferin” diyor[7].

Amerikan seçimi yaklaşırken, Trump kazanamama ihtimaline karşı sertleşiyor. Korona konusunda yaptığı ihmalkarlığı şimdi “Gribin, koronadan daha öldürücü olduğu” gibi doğru olmayan mesajlarla lehine çevirmeye çalışıyor sanırız. Ama bu arkasında herhangi bir kanıt olmayan ifadesine Twitter “kontrol edin” şeklinde etiket koyunca daha çok sinirlendi. Çünkü 28 ekimdeki senato soruşturmasını beklemeden FCC’yi harekete geçiriyor.

Trump taraftarlarının 2016 seçimlerindeki “Pizzagate” komplosunun bir benzeri bu seçimde de sahnelendi. Yine konu “küçük çocuklar”. Bu sefer de “QAnon”   olarak tanımlanan komplo teorileri ile Demokratların küçük çocukları kurban ettiğini iddia ediyorlar [].

Sosyal medya firmaları bu konuyla ilgili haber, mesaj ve videoları kaldırdıkça da Trump sinirleniyor.

Trump ya da Muhafazakarlar Sosyal Medya ile Neden Kavga Ediyor?

ABD’de Trump’ın dışındaki Cumhuriyetçiler de, kendi mesajlarının sansürlendiği iddiasında oldukları için sosyal medya kurumlarının cezalandırılmasını istiyorlar. Cumhuriyetçiler, ekim başında Demokrat cumhurbaşkanı adayı Joe Biden’in oğlu Hunter Biden ile ilgili bir New York Post makalesine sansür uygulandığı iddiasını tartışıyor. Biden’ın iletişimcileri ise, Trump’ın kişisel avukatı Rudy Giuliani’nin dosyalarına dayandığını söylediği hikayeyi yalanladı.

Trump bu konuda şöyle diyor :

“Büyük Teknoloji, ana akım medyayla koordinasyon içinde devam ederse, onları Bölüm 230 korumalarından derhal çıkarmalıyız. Kısım 230, şirketlere koruma sağlayan bir kanunun parçasıdır. “

Twitter daha sonra, makalenin bazı resimlerinin Twitter’ın kişisel bilgileri ve saldırıya uğramış materyalleri paylaşma kurallarını ihlal eden materyaller içerdiğini söyledi. Diğer bir mesajı aşağıda.

 

Senato Yargı Başkanı Lindsey Graham ve Cumhuriyetçi Parti Senatörü Ted Cruz gazetecilere, 28 ekim günü Twitter’dan Jack Dorsey’i komite huzuruna çıkması için mahkemeye çağıracaklarını söyledi.

Demokratlar ise Pai’yi ve Trump’ı eleştirerek, seçimin ortasında madde 230 uygulamasının siyasi amaçlı olduğunu belirtiyorlar.

Trump ya da Muhafazakarlar Sosyal Medya ile Neden Kavga Ediyor?

Amerikalı muhafazakarlar (yani Cumhuriyetçiler) zaman zaman ırkçılık ya da demokratik haklarla ilgili aşırıya kaçan mesajlar yayınlamaya çalışıyorlar. Bunlar engellendiğinde ise “ifade özgürlüklerinin kısıtlandığı”nı iddai ediyorlar. Aktör John Woods’un hesaplarını askıya alması epeyce tartışılmıştı. Bu sene ise bu konuda açılan bir dava “red” ile sonuçlandı. Davayı Freedom Watch isimli kuruluşun aktivistlerinden Laura Loomer açmıştı. Cumhuriyetçi bir milletvekilinin mesajının askıya alınması üzerine Loomer, Facebook, Twitter, Facebook ve Apple’ı Amerikan anayasasının hep öne sürülen “İfade Özgürlüğü” maddesini ihlal etmekle, daha doğrusu “siyasi olarak muhafazakar içeriği kasten ve teamüden bastırmak için komplo kurduklarını” iddiasıyla suçlamıştı [].

Amwerikalı muhafazakarların kendileri ile ilgili bu yaklaşıma karşın, yukarıda da belirttik Demokratlarla ilgili iddiaların kaldırılmasına da tersten bakıyorlar. Yani bir yandan kendi ifade özgürlüklerini iddia ederken, bir yandan diğerleri için aynı özgürlüğe tersten bakıyorlar.

Amerikalıların “Arap Baharını” yaratmasıyla övündükleri sosyal medya, konu ABD olduğunda sanki insanları demokrat/cumhuriyetçi diye bir terazi gibi tartıyor.


[1] Trump’ın Atadığı FCC Başkanı Sosyal Medya Şirketlerinin 230.Madde Bağışıklığını Kaldırıyor

[2] 2020/06 Dosyası : ABD’de Protestolar – Sosyal Medya – Trump Çekişmesi

[3] Trump Twitter’a Karşı; İki Sevimsizin Kapışmasından Toplum Yararına Bir Sonuç Çıkar mı?

[4] Facebook, Google, Twitter CEO’ları Madde 230 Düzenlemesi İçin ABD Senatosunda İfade Verecekler

[] Facebook Trump’u Övenler Dahil 10 Sahte Hesap Ağını Kapattı

[3] Freedom Watch isimli kar amacı gütmeyen kuruluş ve muhafazakar Laura Loomer tarafından açılan davada

Etiketler: ABD Federal İletişim Komisyonu (FCC)Ajit PaiDonald TrumpFacebookInternet Association (IA)Jack DorseyLaura LoomerManşetSosyal MedyaTrump'ın Sosyal Medya ile KavgasıTwitterYouTube

Türk İnternet'ten buna benzer yazılar için bildirim almak ister misiniz?

ABONELİKTEN ÇIK
Fusun S.Nebil

Fusun S.Nebil

Detaylı bilgi için aşağıdaki dünya işaretini tıklayınız.

Lütfen yorum yapmak için giriş yapın.

GÜNLÜK BÜLTEN ABONELİĞİ

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

YAZARLARIMIZ

Fusun S.Nebil
  • Türkiye ve Hindistan’daki Tepkiler ve Hukuki Gelişmeler Sonucu Whatsapp 3 Ay Erteleme Kararı Aldı
Innocenzo Genna* / EU telecom regulation expert
  • AB, İnternetin Kurallarını Yeniden Şekillendirmeye Çalışıyor
Melike Beykoz
  • 2020 Biterken Mobil Dünya Ne Durumda
Soykan Özçelik
  • WhatsApp’ı Bırakma Zamanı Geldi

BU HAFTA EN ÇOK OKUNAN HABERLERİMİZ

  • Whatsapp’ı Siliyor Muyuz? Peki Silersek Ne Kullanacağız?
  • WhatsApp Açıklama Yayınladı
  • Instagram, Twitter, Facebook, Tiktok gibi Sosyal Ağlara Reklam Yasağı Geliyor!
  • Elon Musk WhatsApp Gizlilik Politikası Değişikliğine Karşı “Signal’e Geçin” Dedi
  • Whatsapp Yeni Şart Koşuyor ; Facebook Anlaşılan Rekabet Davalarına Karşı Önlem Alıyor

DOSYALAR

  • 2020/09 Dosyası : İleti Yönetim Sistemi
  • 2020/08 Dosyası : Trump’ın Çinli Uygulamalarla Savaşı
  • 20/07 Dosyası : AKP’nin 2020 Sosyal Medya Düzenlemeleri
  • 20/06 Dosyası : ABD’de Protestolar – Sosyal Medya – Trump Çekişmesi
  • 2020/05 Dosyası : Yeniden Düşünmek ; Korona Salgını ve Türkiye

TEKNOPOLİTİK – YOUTUBE

SON YAYIN

BİZİ TAKİP EDİN

  • 6.2k Takipçis
  • 383.7M Takipçis

TWITTER

Facebook Twitter LinkedIn
Türk İnternet

Turk-internet.com 25 Ekim 2000'den beri Hizmetinizde

TURK-İNTERNET

  • Haber İndeksi
  • Hakkımızda
  • Gizlilik Bildirimi
  • Firmaların turk-internet.com ile Çalışabilirlik Yöntemleri
  • Destek
  • Bize Yazın

Türk İnternet'ten ilginize çekecek yazılar için bildirim almak ister misiniz?

Abone Ol

© Copyrights 2000-2021 - Bu sitede yayınlanan haber/söyleşi/makale ve bilgilerin tüm hakkı turk-internet.com'a aittir.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda

© Copyrights 2000-2021 - Bu sitede yayınlanan haber/söyleşi/makale ve bilgilerin tüm hakkı turk-internet.com'a aittir.

Aşağıdan hesabınıza giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Kayıt olmak için aşağıdaki formu doldurunuz

Tüm alanların doldurulması gerekiyor. Giriş yap

Şifrenizi geri alın

Lütfen şifrenizi resetlemek için kullanıcı adı veya email adresinizi girin.

Giriş yap
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Kabul Ediyorum
Privacy & Cookies Policy

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these cookies, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may have an effect on your browsing experience.
Necessary
Always Enabled

Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.

Non-necessary

Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.