Rasyonel olarak rakkamlara bakarak cevabımızı verelim. 2003 senesinde Türk Telekom tüm satışlarından elde ettiği ciro 5,66 milyar dolar seviyesindedir. Ulusal ses servislerinden gelirleri 5,47 milyar dolardır ki bu bize uluslararası ses servislerinden gelirlerinin 200 milyon dolar civarında olduğunu gösterir. Mehmet Ekinalan’ın sözlerinde belirttiği gibi rekabet açılan pazarın payı 450 milyon dolar civarındadır. Bu durumda şehirlerarası telefon hizmet gelirleri 250 milyon dolar civarında olduğunu düşünüyoruz.
Şimdi durup tekrar düşünelim; bireysel segmentteki pazar arabağlantılar yapıldı, ve rekabete açıldı. Rekabet başlamadan Türk Telekom 1 Ağustos itibarıyla fiyatlarında %50 indirim yapacağını açıkladı (indirim oranı % 80 oldu ama biz burda bir varsayım koyuyoruz). İndirim ile birlikte konuşma sürelerini artacağını ve tüketicinin hemen uyum sağlıyacağını trafiğin %25 artacağını düşünelim. Demek ki toplam rekabete açılan UMTH pazarı 250-300 milyon dolar civarında olacak.
Türk Telekom’un toplam 5,6 milyar dolarlık cirosu içerisinde 250-300 milyon dolarlık pazar tüm cirosunun %5 civarındadır. Kaldı ki her ne kadar Telekomunikasyon Kurumu tarafından onaylanması gerekse de Türk Telekom’un elinde rekabeti şekillendirecek kiralık hatlar, arabağlantı dakika ücreti, yurt dışı karasal veri hatları gibi kozlar bulunmaktadır. Bu durum ülkemizde de sadece böyle değil AT&T, Deutche Telecom, France Telecom, Sprint, Swiss Telecom, Telecom Italia hangi ana telekom şirketinin bilançosunu incelerseniz inceleyin, UMTH hizmetlerinin toplam ciro içindeki payı %15’leri geçmez.
Sadede gelirsek, ister rekabete açılsın ister açılmasın UMTH’lerinin ana telekom operatörleri(incumbent) cirosu içerisinde payı, ana telekom operatörünün sektördeki konumuna en ufak zarar vermemiştir. Tam tersine UMTH’lerinin rekabete açılması ile ana operatörün verimi artmış,operasyonel katma değeri artmıştır. Türk Telekom yetkililerininde bu konuda tehdit görmediğini düşünüyorum. Benim bu konudaki şahsi yorumumum Türk Telekom’un özelleştirme süreci ve Türk Telekom’un teknik olarak hazırlık sürecinde olması ile ilişkilidir. Gecikmenin, sürecin yavaş işlemesinin Türk Telekom’un ciro kaybı kaygısı nedeni ile oluştuğunu düşünmek abestle iştigaldir.