Çok sevgili bir hukukçu dostuma sormuştum.. o da, üşenmemiş ilginç bir dosya hazırlamış. Çok yönlü bakmayı bilen ve bize de “BUYURUN BURDAN YAKIN!!” dedirten bu dosya bir SUÇ DUYURUSU..
Ama ilginç yönü.. Bu dosyanın bizzat Türk Telekom’un kendi şikayet / dava ettiği konulara, farklı bir açıdan yaklaşarak hepimizin kullandığı SkyPe, PalTalk ya da Microsoft Messanger gibi uygulamaların “Türk Telekom peşkeş mi çekiyor” şekline bile dönüşebileceğini, yani bir uç uygulamayı gösteriyor ki.. Biz de bu ilginç örneği sizlere sunmaya karar verdik. “Öküz altında buzağı arandığında” nelerin bulunabileceğini gösteren ilginç bir örnek oldu..
- Türk Telekom’un A.Ş’nin statüsü, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun 1. maddesinde belirtilmiştir. Bu maddeye göre telekomünikasyon hizmetleri Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi tarafından yürütülür. Türk Telekom, bu Kanun çerçevesinde her türlü telekomünikasyon hizmetlerini yürütmeye ve telekomünikasyon altyapısı işletmeye yetkilidir. 406 sayılı Kanunun 2. maddesinin (c) bendine göre ise “Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür”. Kişisel telekomünikasyon tesisleri ile telekomünikasyon hizmetlerine ilişkin imtiyaz sözleşmeleri veya telekomünikasyon ruhsatları veya genel izinlerinde ilgili işletmeci tarafından kurulması öngörülen telekomünikasyon altyapısı hariç olmak üzere, tüm telekomünikasyon altyapısının kurulması ve işletilmesi de tekel kapsamına dahildir. Türk Telekom bu mevzuat hükümleri çerçevesinde telekom hizmetleri sunmakla yükümlü ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir.
- Türk Telekom A.Ş 31.12.2003 tarihine kadar telekomunikasyon alanındaki hizmetleri tekel olarak yürütmüştür. Bu tarihe kadar teknolojik imkanlar ve gelişmeler çerçevesinde kişilerin iletişim faaliyetleri Türk Telekom A.Ş tekeli içinde yürütülmeye çalışılmış ve bu tekel hakkı bağlamında kısıtlanmıştır. Tekel hakkının kalkmış olduğu 31.12.2003 tarihinden sonra ise Türk Telekom A.Ş tarafından, sahip olunan etkin kamu gücü de kullanılarak, telekomünikasyon alanında atılan liberalleşme yolundaki olumlu adımlar engellenmeye devam edilmeye çalışılmış ve bu alanda oluşan sektör sürekli olarak Türk Telekom tarafından baskı altında tutulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda kişilerin Internet vasıtası ile iletişim kurabilmelerini sağlayan VOIP teknolojisi, (Internet protokolü üzerinden ses taşınması) tüm dünyada olan gelişimin aksine kısıtlanmaya çalışılmış ve bu da ne yazık ki hukuki yollara başvurulmak sureti ile yapılmaya çalışılmış, bu yönde Savcılıklara suç duyurularında bulunulmuş, istisnai durumlar haricinde bu başvuruların tamamı takipsizlik ve beraat kararlarıyla sonuçlanmıştır. Türk Telekom bütün bu evreler içerisinde kamu kaynaklarını boşa kullanmaktan, devletin ve dolayısı ile vatandaşların vergilerini heba etmekten hiç kaçınmamış, Internet Servis Sağlayıcısı şirketler hakkında asılsız ve suç teşkil etmeyen suç duyurularında bulunmak ve sektörde bazı firmaları kayırmak sureti ile suç işlemektedir.
- Türk Telekom’un bu tavrı nedeniyle Türk sermayeli İnternet Servis Sağlayıcı yetkilileri sürekli olarak suç duyurularına muhatap kalmakta, adliyeler Türk Telekom’un vaki şikayetleri nedeniyle meşgul edilmekte, sektör yetkilileri asılsız isnatlara maruz kalmaktadır.
- Türk Telekom A.Ş tarafından yerli sermayeli şirketler aleyhinde sürekli olarak suç duyurularında bulunulmasına mukabil, Microsoft isimli yabancı sermayeli şirket Türkiye içinde senelerdir sunduğu “Messenger” servisi ile internet protokolü üzerinde ses taşınması (VOIP) hizmeti vermektedir. Bu hizmet Türk Telekom altyapısı üzerinden yapılmakta ve Türk Telekom A.Ş’nin bilgisi dahilinde yapılmaktadır. Bu hizmet Türk Telekom’un mutlak tekeli sözkonusu olan 31.12.2003 tarihine kadar da aynı şekilde verilmeye devam etmiştir. Bu uygulama sayesinde herhangi bir kişi, Internet üzerinden yüklediği “Msn Messenger” yazılımı sayesinde, internet üzerinde ses görüşmesi yapabilmekte ve aynı yazılımı yüklemiş olan herhangi bir internet kullanıcısıyla internet üzerinden (şehir içi, şehir dışı veya uluslararası) bedava görüşebilmektedir. Türk TELEKOM A.Ş bu uygulamaya sessiz kalmakta, herhangi bir başvuruda bulunmamaktadır. Daha da ilginç olan durum bu yazılımın çoğu bilgisayar kullanıcısı kişinin bilgisayarına otomatik olarak “WINDOWS” işletim sistemi ile birlikte yüklenmektedir. Türk Telekom Türk sermayeli şirketlerin sunduğu hizmetler ile ilgili suç duyurularında bulunurken, Amerikan sermayeli bu şirketin bu faaliyetine göz yummaktadır.
- İnternet kullanıcıları bunun haricinde herhangi bir bilgisayarı internete bağlayarak www.skype.com internet adresinde sunulmuş bulunan bedava yazılımı yüklemek suretiyle internet üzerinden bedava konuşabilmektedirler. Bu yazılım da Türk Telekom A.Ş’nin bilgi ve görgüsü dahilinde olup, bu sitelere Türk Telekom A.Ş’nin sunmakta olduğu internet erişim hizmetleri sayesinde ulaşılabilmektedir.
- Türk Telekom A.Ş Türk sermayeli olan İnternet Servis Sağlayıcısı ve bu sektörde faaliyet gösteren diğer şirketler aleyhinde Tekel hakkından bahisle suç duyurularında bulunmuş ve bu faaliyetlerin dolandırıcılık teşkil ettiği iddiasında bulunmuştur. Bu yönde sayısız suç duyurusu bulunmaktadır ve bazı dosyalar liberalleşmeden sonra dahi halen işlem görmeye devam etmektedir. Türk Telekom, bunu yaparken yukarıda bahsi geçen Yabancı sermeyeli şirketleri ise görmezden gelinerek konumu gereği sahip olduğu kanuni hakları kötüye kullanmış, sahip olduğu yetkileri özel bir takım menfaatler için kullanmış, bunu yaparken milli menfaatleri de hiçe sayarak yukarıda sayılan yabancı sermayeli şirketleri bilerek ve isteyerek kayırmak suretiyle gerek maliye Hazinesini gerekse de özel kişileri zarara uğratmıştır. Yani Türk Telekom sahip olduğu kamusal gücü de kullanmak suretiyle piyasada sadece kendisinin izin verdiği bazı şirketlerin internet üzerinden ses aktarımına göz yummakta (görmezden gelmekte) bu surette dolandırıcılık olarak itham ettiği fillere kendisi iştirak etmektedir. Türk Telekom A.Ş piyasada herhangi bir surette İnternet hizmeti sağlayan Türk şirketleri aleyhinde suç duyurularında bulunarak bu şirketleri baskı altına almaya çalışmakta bu sayede Yabancı sermeyeli şirketlerin menfaat elde etmelerinin yolunu açmaktadır.
- Türk Telekom A.Ş şu andaki yapısı itibarı ile çoğunluk hissesi kamuda olan bir özel hukuk tüzel kişidir. Türk Telekom yukarıda anılan faaliyetlere iştirak etmek sureti ile kamuyu zarara uğratmaktadır. Türk Telekom bu filleri ile kamuyu zarara uğratmakta ve birlikte hareket etmekte olduğu yabancı sermayeli şirketler menfaatine eylemlerde bulunmaktadır.
- Türk Telekom’un suç duyurusu dilekçelerinden de anlaşılabileceği gibi, Türk Telekom internet üzerinden ses taşınması fiilini dolandırıcılık olarak değerlendirmekte ve bu nedenle suç duyurularında bulunmaktadır. Bu filler suç olmadığı takdirde Türk Telekom tarafından yapılan suç duyuruları adliyeyi boş yere meşgul etmekten ibaret bir eylem teşkil edecek ve eylem iftira suçuna vücut verecektir. Eğer bu fiilin suç olduğu kanısına varılır ise yukarıda ismi geçen şirketlerin faaliyetleri suç olarak mütalaa edilerek haklarında kamu davası açılmak sureti ile cezalandırılmaları yoluna gitmek gerekecektir.
Bugün cuma.. Bu yazıyı okuduktan sonra, haftasonunu gülerek geçirin istedik.. Yoksa 21.yüzyılın başını yaşadığımız bu günlerde bütün dünya vatandaşlarının olduğu gibi bizim ülkemizin de kullandığı SkyPe, PalTalk ya da Microsoft Messanger hakkında bir suç duyurusu yapmak tabi ki istemiyoruz.
Ama Türk Telekom’un bir süredir Internet Servis Sağlayıcı (ISS) ve Uzun Mesafe Telefon Hizmetleri (UMTH) sağlayıcıları aleyhine açtıkları davaları, “herkesin kullandığı bireysel servisler” yoluyla örneklemek istedik.
Türkçesi ; Yukardaki suç duyurusu gayet hukuki. Bununla başvuru yapılabilir. Hatta yerine göre bir takım tedbir kararları bile alınabilir. Ama sonuçta ne oluyor? Türk özel telekom sektörü gecikiyor hatta oluşamıyor.
Çünkü son 5-6 yıldır kurulan ISS ve telekom firmaları ilgili servisleri (ADSL ya da VoIP) vermek için organizasyonunu eleman ve altyapı (donanım, yazılım) olarak oluşturuyor ama bu servisleri “mahkemelere verilerek alınan tedbir kararları” nedeniyle bir süre uygulayamıyor, satamıyor. Zaman içinde bu tedbir kararlarına –bugün başka bir haberimizde göreceğiniz şekilde*– ilgili mahkemelerden “red” geliyor ama bu arada geçen sürede yaptığı yatırımların karşılanamaması nedeniyle büyük ümitlerle kurulan bu firmalar bir süre sonra finansal olarak zayıflıyor, giderek küçülüyor, yokoluyor.
Dediklerimi görmek için Internet Servis Sağlayıcı firmalara bir göz atın. 2000 başında bildiğiniz hangi ISS’ler vardı. Bugün hangileri var**. 40+ lisans alan UMTH firmalarından da 2006 başına kaç tanesini göreceğiz sizce?
* Danıştay TT Başvurusunu Reddetti
** ISS sayısı bugün 80+ olarak anons ediliyor. Ancak bu firmaların çoğu –mesela Akbank– kendi altyapılarını kurarken ISS lisansı almak zorunda kalan firmalar ve asıl işleri ISS olmak değil örneğin bankacılık. Bizim ISS olarak adlandırdığımız, esas işi internet erişimi ve hizmetleri satmak olan firmalar.
Bu konuyla ilgili daha önceki haber ve yazılarımız..