Bu gece 2 Haziran gecesi. Biraz evvel Türk Telekom özelleşmesinin TBMM’de komisyondan kabul edilerek geçtiği bilgisini aldım. Bu da bana geçen gün bir arkadaşımla konuştuklarımı hatırlattı.
Biliyorsunuz, Türk Telekom özelleştirmesi Türkiye’yi uzun zamandır en çok meşgul eden ve bazılarınca “Vatan-Millet-Sakarya” meselesi olan konulardan birisi. Çünkü, acaba ülkenin güvenliği mi elden gidiyor? Çünkü ülkenin önemli bir gelir kaynağı acaba kimlerin eline geçecek? Çünkü acaba ucuza mı gidecek? Bu sorulara gelin birlikte başka sorular ekleyelim..
Fiyat Nedir?
Fiyat 1990’larda 30 milyar $ ve üstü şeklinde belirlenirken, bugün piyasada 2’den 12-14 ve birkaç yerde de 18 Milyar $’a kadar değişen rakamlar telafuz ediliyor. Peki ne değişti de fiyat düştü?
Farkeden Telekom teknolojilerindeki gelişmedir. Telekom sektörü 1970’lere hatta 1980’lere kadar ancak dev firmaların üstesinden gelebileceği yatırımlarla oluşturulabilen bir endüstriydi. Bu nedenle de telekom servisi denilince, 50-60 yıl boyunca, her ülkede devlete ait bir telekom şirketi akla geldi. Ama 80’lerde yavaşça gelişen değişim 90’larda internetle birlikte koşmaya başladı ve bugün ki teknoloji sayesinde 10-15.000 $’lık cihazlara yatırım yaparak hemen kısa bir süre para kazanmaya başlayan bir telekom şirketi oluvermek mümkün.
Tabi ben Türkiye’den bahsetmiyorum. Çünkü Türkiye bu konuda –akıllı mı, değil mi yorumu siz yapın– farklı stratejiler uyguluyor. Mesela uzak mesafe ses sektörüne girmek için 250.000 $’lık teminat mektubu vermeniz ve üstüne bir de 90-400 Milyar TL ruhsat parası ile gelirden % 5’lik paylar ödemeniz gerekiyor. Vergi konusunu hiç deşmiyorum şimdilik.
Türk Telekom 90’lardaki Satış rakamını 10 yılda Katladı. O zaman neden özelleştirelim ki?
İşte önemli sorulardan birisi. Öyle ya 1990’larda satsaydık bu şirket 30 Milyar $’dı ama Türk Telekom o günden bu yana yıllık 2-3 Milyar $’lık cirolar-kar’lar yaptı ve bu rakamı zaten kazandırdı..
Bunu ben söylemiyorum. Bunu Telekom’un özelleşmesini istemeyen firmalar ya da kişiler söylüyor. Gayet mantıklı bir ifade değil mi?
Pek değil. Bu sözler ancak iş dünyasına uzak kimselere hitap edebilir. Burada eksik olan hesaplar var. Yani acaba bu süre zarfında Türk Telekom ne kazanabilirdi – ne kazandı? Türkiye’ye ne kazandırdı? Ne kaybettirdi?
Öncelikle hepiniz biliyorsunuzdur ama basit bir noktayı hatırlatayım. Tekel bir pazarda, şirketin karlı olmaması söz konusu olamaz. Sektörü liberalleştirmeyelim, Türk Telekom her yıl 2-3 milyar $ hatta istenirse daha fazla kar eder.
Ama bu noktayı geçelim ve 2-3 başka noktaya bakalım. En basiti; geçen hafta yazdığım eleman sayısı yazısını hatırlayın (Bkz : Türk Telekom Eleman Sayısı Ne Olmalıdır?). Bu yazıda 60.000 elemandan bahsettik. Sadece 5800’ü koruma görevlisi olan bu sayının ortalama maliyeti sizce nedir –umarım Türk Telekom yetkilileri bu konuda bir açıklama gönderirler de biz de tam rakamı yayınlarız– Giydirilmiş maliyet olarak ortalama 1000 $ alsak (ki tabi ki bunun üstü olduğunu sanıyorum) ayda 60 Milyon $ ve yaklaşık 1 Milyar $ civarı bir rakam yapar.
Ekinalan bir TV’da Türk Telekom büyüklüğündeki bir firma için eleman sayısının 25.000 civarı olmasının mantıklı olduğunu söyledi diye hatırlıyorum. Yani eleman sayısı bu şekilde % 60 düşerse, yıllık 1 milyar $ gibi olan personel masrafıdan yıllık ortalama hesap 600 milyon $’ı tasarruf edilecek. İlk rakam telafuz edilmesinden bu yana 10 sene geçti desek, bu rakam 6 Milyar $ eder değil mi?
İkinci husus, yapılan yatırımlar. Bu yatırımların yapılması ya da yapılma şekli ile ilgili pekçok itiraz ve ihbar ulaşıyor. Bunları araştırıyoruz. Bazılarını hatırlayacaksınız yayınlıyoruz. Bazılarını ise rafa kaldırıyoruz. Ama bizde oluşan imaj, bu konuda ciddi sorunların olabileceği şeklinde.. Tabi bir rakam oluşturmak mümkün değil.
Üçüncü konu, vizyon.. Bu konuyu ayrı bir madde olarak –Yunan Telekom’un faaliyetleri ile kıyaslayarak– vereceğim ama şimdilik şunu söyleyeyim. Telekom konusunda vizyon eksikliğinin maliyetini önümüzdeki yıllarda belki onyıllarda daha iyi hissedeceğiz.
Diğer sorular için TT Özelleştirmesi Üzerine Düşünceler-2 başlığı altına bakın. Bu arada sizin düşündükleriniz varsa bana iletin ya da aşağıdaki yorum köşesine ilave edin…