Yazının ilk 2 bölümünü TT Özelleştirmesi Üzerine Düşünceler-1 ve TT Özelleştirmesi Üzerine Düşünceler-2 başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Telekom Sektörünün Özelleştirilmesi Devlet Güvenliğini Etkiler mi?
İşte en ilginç bahanelerden birisi.. Bu çağda hangi güvenlikten bahsediliyor? Uydudan insanların suratlarının detayını gösteren resimler çekilirken, Echelon gibi dev kulaklar kurulurken, tüm kamu kuruluşlarımızda yabancı yazılımlar –hatta güvenlik yazılımları– varken biz hangi güvenlikten bahsediyoruz?
Yok eğer bir savaş durumunda, telekom network’ünün yabancı elde oluşu soru işareti ise.. düşünün 1 tane network olması mı daha güvenlidir?
Birden fazla network olması durumunda ülkenin zor bir durumda iletişiminin sürmesi için birden fazla şans var demektir.
Tabi bunları vurgularken.. bir yandan da ülkemizde “Türk Malı Yazılım”ı ve daha detayında “Türk Malı Güvenlik Yazılımı”nın önemini yadsıyamayız. maalesef hala bu tür bir kalkınma hareketinden çok uzaktayız.
TT’nin Özelleştirilmesi, Devlet’in Hazinesine Giren Parayı Azaltacak
Bu konuda ilginç bir yazıyı geçen yıl size sunmuştum. (Bkz : 1 Milyar TL’lik TT Kar’ına Bir de Burdan Bakın). Yazının önemli noktalarını kısaca hatırlatalım.
Türkiye büyük bir borç yükü altında. Bu borcu ödemesi için de dış finansman ihtiyacı içinde. Bu nedenle de hepimiz “IMF bugün geldi”, “şu gün gözden geçirme yapıyor”, “2 gün sonra direktörler kuruluna girecek” takibi yapıyoruz. Çünkü IMF destek olmazsa ekonomi zorlanacak.
İşte bu IMF’in dikkat ettiği bazı noktalar var. Bu noktalar için en önemli araçlar tabi ki devlet şirketleri. Kriterlerin tutturulması yolunda yapılan zamları hepimiz yıllardan bu yana yaşadık. Özellikle tekel şirketlerin ürünlerinde başka şansımız olmadığı için zamlara da katlandık. Devletin bunu yapmasının en önemli nedeni ise gelirlerin düşük olması.
İşte.. bu noktada tartmamız gereken yol şu.. Acaba makyaja devam mı etmeliyiz? Yoksa devletin görevi bu kısır döngüyü kırmak ve gerçek verimlilik artışını yakalamak mı olmalı?
Makyajın sonu yok. Çünkü gerçek artışı göstermiyor. Açık büyüyor. Zaten ekonomistlerin deyişi ile monopolist (yani tekelci) bir ortamda kar etmek zor değil. Türk Telekom’u devlet tekel olduğu sürece istediği kadar kar ettirir. Bugünkü gibi 2 ya da 3 kat pahalıya telefon etmekten başka bir şansınız yoksa, siz telefon edersiniz, Türk Telekom da şu kadar milyar $ ciro ve bu kadar milyar $ kar ettim diye basın toplantısı yapar ama asıl önemlisi acaba memleket ekonomisi ne kadar zarar görüyor. Bunun hesabı var mı?
İşte özelleştirme konusunda en önemli noktalardan birisi bu. Telekom sektöründe kolay zamlar, kolay kar yerine, gerçek verimliliğin teşvik edilmesi ve sağlanması gerekli. Tabi ki sadece telekom sektöründe değil, her sektörde geçerli bu sözler ama telekom sektöründe özellikle önemli. Çünkü bugün dünyanın en büyük sektörü 2 trilyon $’lık hacmiyle telekom sektörü. Bu kadar büyük bir sektörün Türkiye içinde de hakettiği büyüklüğe ulaşması lazım. Bunu diğer ülkeler bizden önce gördüler ve telekom sektörlerini hem özelleştirdiler hem liberalleştirdiler.
Telekom sektöründeki liberalleşme ve özelleştirmenin doğru yapılması durumunda ülkemizin lehine olacaktır. Bir sonraki bölümde bu “doğru yapılması” ibaresi ile özelleştirme alanında neyi kastettiğimi anlatacağım.