Türkiye’yi kendisine pazar olarak konumlayan Phorm adlı reklamcılık uygulaması tartışma yaratıyor. Deep Packet Inspection (DPI) teknolojisini kullanarak kullanıcı profili çıkartan ve kullanıcıya özel hedefli reklamcılık sunumu yapmaya yaradığı söylenen bu yazılım, fişleme yapıldığı iddialarını gündeme getirmekte. Firmanın sicilinin oldukça kötü olması (daha önce spsyware adı verilen casus yazılımlar ile tanınması ve de İngiltere’de yine İSS’lerle yaptığı anlaşmalar ve test çalışmaları ayyuka çıkınca Türkiye’de de kamuoyu tepkisi oluştu.
Online reklamcılık, rekabetin giderek arttığı ve firmaların öne çıkmak için birbirleri ile yarıştıkları bir alan. ABD’de 2011 yılında online reklam pazarının 32 milyar Dolara ulaşması ve basılı yayınlardaki reklam gelirlerini geride bırakmaya başlaması [1] göz önüne alınırsa, bu pastadan sağlam bir pay kapabilmek için nasıl bir rekabetin söz konusu olduğu çok daha net bir biçimde değerlendirilebilir. Online reklam denince akla şimdiye dek hep dijital ajanslar, yayıncılar, reklam platformları ve de Google gibi servis sağlayıcılar gelmekteydi. Ancak bu pazarın büyümesi ve devasa boyutlara ulaşması ile birlikte, İnternet Servis Sağlayıcılar da (İSS) online reklam pazarından pay almanın yollarını aramaya başladılar.
İşte Phorm adlı firma da bu noktada karşımıza çıkmakta. Phorm ne yapıyor derseniz, geliştirdiği yazılımla birlikte İSS’lerin omurgasına entegre oluyor ve o İSS’den hizmet alan her bir kişinin anlık olarak hangi web sitesine girdiğini inceleyerek o kişinin ilgi alanlarını ortaya çıkartıyor. Sonrasında ise bu ilgi alanlarını anahtar kelimeler ile eşleştirerek kişiye özel reklamcılık çözümleri geliştiriyor. Yani gezdiğiniz web sayfalarını denetleyen Phorm bu sayede sizin neyle daha çok ilgilendiğinizi saptayıp size özel reklam sunulması için aracılık ediyor. Kişiye özel reklamcılık ücretleri, normal online reklamcılık ücretlerinden çok daha pahalı. Bu sayede elde edilen gelir de Phorm ile çalışan yayıncılar, Phorm ve de İSS arasında bölüştürülüyor. Özetle Phorm’un iş modeli bu.
Ancak bu şema, mahremiyet hakkını savunanlar için kabul edilemez özellikler taşımakta. Öncelikle, sizin hangi web sitelerini ziyaret ettiğiniz mahkeme emri olmadan hiç kimse tarafından görüntülenemez. Hakkınızda bu şekilde veri toplanması da hukuk kurallarına aykırı bir durum. Zaten bu aykırılıkla nedeniyle, Phorm’un ciddi ölçüde başının ağrıdığı biliniyor. Firma 2006 yılında İngiltere’de 3 farklı İSS ile anlaşma imzalamış ve testler yürütmüştü. Bu anlaşmalar ve de kullanıcılardan habersiz yürütülen testler ayyuka çıkınca, ortaya ciddi bir skandal çıkmıştı ve İSS’ler Phorm ile çalışmayacaklarını resmi açıklamalar yaparak duyurmak durumunda kalmışlardı. Bu açıklamalar Avrupa Komisyonu’nun Phorm kullanımı yüzünden İngiltere Hükümeti aleyhine bir soruşturma açmasını engelleyememişti.
Phorm, elde ettiği verilen tamamıyla anonimleşitirildiğini ve kişiye özel kayıt tutulmadığını ileri sürerek bu mahremiyet ihlali iddialarını bertaraf etmeye çalışıyor. Firmanın resmi web adresinde yapılan servis tanımı ve açıklamalar şu şekilde:
“İnternette ilginizi çekebilecek size özel içerikleri otomatik olarak sunan PhormDiscover, ISS’niz (sabit veya kablosuz) tarafından size sunulan ücretsiz bir hizmettir. Kullanmayı seçtiğinizde PhormDiscover, ziyaret ettiğiniz sayfalardan ilgi alanlarınızı anlayarak sizi milyonlarca web sitesindeki içerikle karşılaştırır ve size kişiselleştirilmiş bir içerik sunar.
Sunduğumuz bir diğer hizmet de PhormSecure’dur. Bu otomatik güvenlik özelliği, sahtekar bir siteye girmek istediğinizde uyarıda bulunarak sizi ve ailenizi olası kimlik avı veya kötü niyetli yazılım saldırılarından korur.
Bu ücretsiz teknolojilerin maliyeti, günümüzde internette kullandığınız çoğu hizmette olduğu gibi reklam yayınlama yöntemi ile karşılanmaktadır. Ancak ilginizi çekmeyecek reklamlar yerine Phorm’un sistemi, kimlik bilgilerinizi toplamadan ilgilendiğiniz konuları anlar ve ilginizi daha fazla çekecek, size daha yararlı reklamları sunar.
Bir diğer önemli konu ise; Phorm teknolojilerinin , sektöründe öncü olduğu, gizlilik standartlarını kullanmasıdır. Onay verilerek dahil olunan bu sistem, hiçbir şekilde kişileri tanımlama özelliğine sahip değildir, kimliği ortaya çıkarabilecek hiçbir bilgiyi depolamaz ve tarama geçmişlerini kaydetmez.”
Yani Phorm firması, kullanıcılara sadece ilgi alanları doğrultusunda reklam gösterilmesini sağlayan ve bu sayede kullanıcıları kendilerini hiç ilgilendirmeyen reklamlardan kurtaran bir teknoloji sunduğunu söylüyor. Üstelik Phorm, yine sunduğu servis sayesinde kullanıcılara güvenli bir tarayıcı deneyimi de vaat ediyor. Bu hizmetlerin maliyetinin ise sunulan reklamlardan karşılandığı açıklanıyor. Kısacası Phorm, kullanıcılara oldukça değerli bir hizmet sunduğu ve bu hizmetin bedelini de kullanıcıya yansıtmak yerine “reklamlardan” çıkardığı iddiasında.
Ancak enteresandır, Phorm şirketi, aynı şemayı daha önce 121Media adlı bir platform aracılığıyla sunmaktaydı. Tek fark ise bu kez olaya İSS’ler dahil değildi ve 121Media tarafından geliştirilen ve dağıtımı yapılan PeopleOnPage yazılımı, kullanıcıların tarayıcılarına entegre olarak (hijack) onların istemi dışında reklam gösterimleri gerçekleştirmekteydi. 121Media’nın yaydığı programcıklar, pek çok anti virüs ve güvenlik şirketi tarafından spyware (casus yazılım) olarak nitelendirildi ve hala da öyle görülüyor.
Hayli tartışma yaratan Phorm, sessiz sedasız bir biçimde Türkiye pazarına girmiş durumda. Firmanın yaptığı bir duyuru, TTNET ile bir anlaşma gerçekleştirdikleri ve TTNET müşterilerine “Phorm’a katılım” davetiyesi yollanmaya başladığını ortaya koyuyor [1]. Bu platformla ilgili çeşitli temaslar gerçekleştirmekteyiz ve önümüzdeki günlerde yazılarımıza devam ediyor olacağız.
[1]-Phorm Açıklaması (İngilizce)
[2]-2011’de Amerikan Online Reklam Harcamaları 32 Milyar $ Oldu, Basılı Yayın Reklamlarını Geçiyor