Yazının önceki bölümünü
- 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ve Dijital İmza-1
- 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ve Dijital İmza-2
- 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ve Dijital İmza-3
- 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ve Dijital İmza-4
- 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ve Dijital İmza-5
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Yani kanunda belirtilen sertifika vermeye yetkili kurumlar tarafından verilmiş güvenli elektronik imza olması gerekir
Ancak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5/II fıkrasında güvenli elektronik imzanın kullanılamayacağı yerleri de belirtmiştir, ilgili fıkraya göre ;” Kanunların resmî şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukukî işlemler ile teminat sözleşmeleri güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemez” demektedir. Dolayısıyla kanunların resmi şekle bağladığı, Örneğin, araç satışları, mal rejimi sözleşmeleri, evlilik akti, tapuda yapılan taşınmaz tescilleri, resmi vasiyetname, kefalet sözleşmeleri vb. hukuksal işlemler de güvenli elektronik imza kullanılamayacaktır.
Yeni kabul edilen 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun, Klasik imza ile eş değer de tuttuğu güvenli elektronik imzanın da özelliklerini belirlememiz lazım, işte bu durum, ilgili yasanın 4.md. de sayılmıştır buna göre “Güvenli elektronik imza;
- a) Münhasıran imza sahibine bağlı olan,
b) Sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulan,
c) Nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini sağlayan,
d) İmzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan,
Elektronik imzadır” demektedir.
Yine 5070 sayılı yasanın 22.md. de “22.4.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenerek,
Güvenli elektronik imza elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haizdir.”
güvenli elektronik imza ile imzalanmış bir metnin mahkemelerde, delil niteliğinde olacağını ve bunun klasik elle atılmış olan bir imzadan farkının olmadığını belirtmiştir.
Nitekim, 5070 sayılı kanunun, 23 .md. de HUMK”nun 295.md.ne A bendi eklenmesine ilişkin düzenlemede de, “Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmündedir. Bu veriler aksi ispat edilinceye kadar kesin delil sayılırlar.” Denilerek, güvenli elektronik imza ile oluşturulan verilerin senet hükmünde olduğunu ve mahkemeler tarafından kesin delil olarak kabul edileceğini vurgulamıştır.
Madde devamında,” Dava sırasında bir taraf kendisine karşı ileri sürülen ve güvenli elektronik imza ile oluşturulmuş veriyi inkâr ederse, bu Kanunun 308 inci maddesi kıyas yoluyla uygulanır “ diyerek, dava sırasında eğer kendisinin elektronik imza ile imzalamış olduğu bir metni inkar ederse, hakim her iki tarafı da dinledikten sonra ilgili metni ya kabul eder veya hükümsüzlüğüne hükmederek, burada HUMUK 308 ‘i kıyas en uygular.
5070 sayılı kanun 10.md. nin e bendinde Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına ayrıca bir yükümlülük de yüklemektedir. Bu hükme göre; Sertifikanın kullanımına ilişkin özelliklerin ve uyuşmazlıkların çözüm yolları ile ilgili şartların ve kanunlarda öngörülen sınırlamalar saklı kalmak üzere güvenli elektronik imzanın elle atılan imza ile eşdeğer olduğu hakkında sertifika talep eden kişiyi sertifikanın tesliminden önce yazılı olarak bilgilendirmekle, yükümlü olduğunu belirtmektedir.
Avrupa ve Amerika da Dijital imza, günümüzde yeri tartışılmaz olan elektronik bilgisayar ortamında, klasik imza yerine geçen bir imzadır. Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinde ve artık ülkemizde dijital imza, klasik imza ile eşdeğerde değerlendirilmektedir. Mahkemelerde delil olarak kullanılabilmekte, elektronik belgelerde klasik imza yerine geçmekte, kısacası bilgisayar ortamında bildiğimiz imzanın yerini almaktadır.(13)
Yazının devamını gelecek hafta 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ve Dijital İmza-7 başlığı altında okuyabilirsiniz.
(13) http://www.dijitalimza.com/cozumler/isol_eimza.asp