1996’da Alemdar Holding altında kurduğumuz, benim de ortaklarından olduğum “Alnet” isimli internet servis sağlayıcı firmasında, teknoloji kültürüne uygun yönetim tarzı uygulayacaktık. Bilişim sektörü ve özellikle de yazılım geliştirmek bir cins heyecandır. Bir nevi bulmaca çözmek hatta oyun oynamak gibi düşünebilirsiniz. Yani gerçek kod yazııcıları, mesai bitti, hadi çıkalım diye düşünmez. Bırakmak istemezsiniz, illa çözeyim diye uğraşırsınız. Hatta ekipçe uğraşırsınız.
Bugünün GitHub gibi açık kaynak yapılarının arkasındaki düşüncelerden birisi budur. Birbirinin suratını bile görmemiş, dünyanın ta öbür tarafındaki birisi, sizin geliştirdiğiniz koda bir başka bakış açısı ya da ekleme sunabilir. Burada önemli olan “ben bu koddan kaç para kazanırım”dan daha fazlası “nasıl çözeriz” heyecanıdır. Bu bir farklı kültürdür.
Alnet’te yaratmaya çalıştığımız da buydu. O yılların geleneksel Türk şirket kültürü dışında bir şey arıyorduk. Yaratmak istediğimiz kültürün bir çok detayı vardı ama ölçülebilir bir konu ile örneklendireyim. Mesai saatlerinizi tespit için “deftere imza atmak” ya da “kart basmak” gibi yöntemler vardır ya, Alemdar Holding’in patronu bu konuyu iyice abartıyordu, bazen danışmaya oturup, gelen gidenin saatini bizzat kendi tespit ediyordu.
Biraz da buna tepki olarak, ilk açılışta Alnet’te bu imza ve kart konusunu kullanmamaya kararı verdik. Bu, alt şirketi olduğumuz Holding’e “bakın şirkette insanlar zevkle çalışırsa, mesaiye de heyecanla gelirler”i gösterelim türü bir düşünceden kaynaklanıyordu. “Sonuç ne oldu” derseniz, çalışanların bazıları önce 9:30’da, sonra 10:30 da en son 12:00 de gelip, 16:00’da çıkmaya başladılar. Tabii ki değiştirdik.
Google’un Özgür Kültürü Ne Kadar Sürdü?
Bu deneyimim nedeniyle, ilk baştan itibaren Google usülü insan kaynakları yönetimine “bakalım ne kadar sürdürebilecekler” diyerek baktım. 2013’deki Stajyer filminde çizilen o, bedava yiyecekler, meyvalar (muzlar), içecekler, istediğin saatte uyu, başkalarının projelerine katkı vermek istersen, mesainin bir kısmını ayırabilirsin, çeşitlilik iyidir, şeffaflık, rengarenk yastıklar vsvs şeklindeki yeni yönetim kültürü, bütün dünyayı konuşturdu, özendirdi, Google’a prestij kazandırdı. Ama Stajyer filminin çekildiği dönemde bile —ki belki de aynı nedenle çekildi— bozulma emareleri vardı.
Türkiye’de bazı uzmanlar ballandıra ballandıra Google kültürü üzerine konuşurken, o dönemde ABD’de esamesi bile kalmamıştı. Çalışanlar 2015’lerden itibaren protestolara başlamışlardı. Google’un Stajyer firmasında da işlenen “çeşitlilik” iddiasına karşın, çalışanların “Cinsiyet Ayrımcılığına karşı protestolar düzenlemesi” gibi olaylar gördük. Çünkü cinsel taciz nedeniyle işlerinden ayrılan 3 yöneticiye milyonlarca dolarlık kıdem tazminatı paketleri ödendiği ortaya çıkmıştı. Örneğin 2013 yılında Andy Rubin’e ayrılırken 90 milyon $ verildiği, üstüne 4 yıl süresince 2 milyon $ aylık aldığı gibi konular tartışıldı.
Bu arada Google’un kadın çalışanlara ayrımcılık yaptığı iddiası da bir başka dava ile netleşti. Dava, 2017’de, üç kadın çalışan, Google’u kadın işçilere düşük ücret vermekle suçlayarak, Kaliforniya’nın Eşit Ücret Yasasını ihlal ettiği ve yaklaşık 17.000 dolarlık bir ücret farkı olduğunu öne sürerek şikayette bulunmaları üzerine açılmıştı. Şikayet ayrıca Google’ın kadınları daha düşük kariyer yollarına kilitleyerek erkek meslektaşlarına kıyasla daha az ücret ve daha düşük ikramiyeye yol açtığını iddia ediyordu. Davacılar dava statüsü kazandılar. Sonuçta Google, ABD’deki yaklaşık 15.500 kadın çalışanı içeren bu davayı 118 milyon dolar ödeyerek kapattı.
Kadın ve Google demişken 2 yapay zeka uzmanından da bahsedelim. Birisi Google’un kovduğu, Etopyalı yapay zeka uzmanı ve aynı zamanda çeşitlik aktivisti Timnit Gebru idi. Gebru, ortak yazarı olan bir araştırma makalesinde, “Google’ı marjinalleştirilmiş sesleri susturduğu” için eleştirdiği ve teknoloji devlerini, yapay zeka dil sistemlerinin cinsiyet önyargısını desteklemediğinden emin olmaya davet ettiği için kovulduğunu iddia etmişti (dikkat edin bugün konuştuğumuz yapay zeka sorunları arasında bunlar da var). Arkasından binlerce Google çalışanı olayı protesto ettiler. Sonrasında Google CEO’su Sundar Pichai, Gebru’nun görevden alınma şekli için özür diledi.
İkinci kovulan yapay zeka uzmanı ise Margareth Mitchell idi. Makine öğrenimi önyargısı, ırk ve cinsiyet çeşitliliği ve görüntü yakalama için dil modelleri üzerinde çalışan etik bir yapay zeka (AI) uzmanı olan Mitchell, 2 yıl önce bu bölümde çalışmaya başlamış ve Timnit Gebru ile Etik AI ekibine ortak liderlik ediyordu. Mitchell’in kovulma nedeninin, Gebru’nun işten çıkarılması ile ilgili döküman araması olduğu iddia edildi.
Diğer yandan Google çalışanları sendikalaşmaya gittiklerinde, Google’un sendikalaşmayı engellemeye çalıştığını başka bir olaydaöğrendik. Google, “Şükran Günü Dörtlüsü” olarak bilinen bir grup mühendisi 2019 yılında şirketin güvenlik kurallarını ihlal ettikleri iddiasıyla kovdu. Sorun mahkemeye taşındı. Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu önünde sürmekte olan savaş, Google’ın, şirketin işçilerinin örgütlenmesini nasıl engellemeyi planladığını bildiren belgeleri büyük olasılıkla kamuya açıklamaya zorlayacaktı. Ama Google bunu engellemek için bu 6 mühendis ile anlaşmaya gitti ve belgeler açıklanmadı.
Özetle Google’ın efsanevi çalışma kültürü, çok dayanmadı, 10-12 senede bir zamanların masalı haline geldi. Şirket büyür ve gitgide tekelleşirken, kurucuları yaşlanırken, kayboldu gitti.
18 Yıllık Çalışanın Mektubu : “Artık Google’ın vizyonunun ne olduğunu açıklayabilecek kimseyi tanımıyorum”
3 aralık 2019’da Google’un 2 kurucusu olan Larry Page ve Sergey Brin, 21 yıl sonra, şirketin icracı yönetiminden ayrıldılar. Ondan sonra, bir süre Google’un nasıl etkileneceği konuşuldu.
Çünkü kuruluşta ikisi de 25 yaşındaydılar ve o yaşın heyecanını şirkete yansıtmışlardı. O zamanki yönetim, çalışanları ile beraberdi. Ünlü TGIF toplantıları, açık forumlar ve sesli tahtalar ile şaffaf yapılıyordu. Google’daki birçok kişi, açık kültürünün öldüğüne dair işareti, TGIF toplantılarının haftada ya da iki haftada bir yerine, ayda bir yapılacağının açıklanması ile aldıklarını söylüyor. Zaten ayrılmadan önce, Page ve Brin uzun zamandır TGIF toplantılarda da gözükmüyorlardı. Pichai ise şirket içi toplantılarda yapılan yorumların sızdırılması nedeniyle toplantıları daha az sıklıkta yaptığını açıklamıştı.
Şirketin dışındakiler de, Google’un kültürünün değişmekte olduğunu 2015’den itibaren işten atılmalar, sendikalaşmaya çalışan elemanların engellenmesi gibi çeşitli olaylarda görmeye başlamıştı. Şimdi 18 yıldan sonra 1 ay önce istifa eden bir Google çalışanı olan Ian Hickson, firmanın “aşınmış” kültürünü ortaya koyan ve CEO Sundar Pichai’yi “vizyoner liderlikten” yoksun olmakla suçlayan eleştirel bir açık mektup yayınladı
“Günümüzde Google’la yaşanan sorunların çoğu, Sundar Pichai’nin vizyon sahibi liderlik eksikliğinden ve Google’ın ilk dönemlerinin kültürel normlarını sürdürme konusundaki açık ilgisizliğinden kaynaklanıyor. Bunun bir belirtisi, beceriksiz orta düzey yönetimin giderek yaygınlaşmasıdır. Kararlar, kullanıcıların yararına olmaktan çıkıp, Google’ın yararına, kararı veren kişinin yararına alınıyor”
Şeffaflık buharlaştı. Daha önce neler olup bittiğini öğrenmek için şirket çapındaki her toplantıya hevesle katılırken, artık yöneticilerin vereceği yanıtları kelimesi kelimesine tahmin edebildiğimi fark ettim. Bugün Google’da Google’ın vizyonunun ne olduğunu açıklayabilecek kimseyi tanımıyorum. Moral tüm zamanların en düşük seviyesinde.
Hickson’un mektubunun tam metnini buradaki haberin içinden okuyabilirsiniz.