Bugün adı en çok Pegasus Havayolları yatırımıyla gündemde olan Ali Sabancı, geçtiğimiz günlerde İzzet Çapa ile yaptığı söyleşide, “baba parası batırdın mı” sorusuna, “Turk.net şirketinde 25 milyon $ batırdığını” söyleyerek cevap verdi.
Ancak Sabancı’nın bu paraya karşı avuntusu bir hayli ilginç. Ferit Şahenk’in de Ixir’de daha çok yani 72 milyon $ batırdığını aynı söyleşide şöyle dile getiriyor ;
TürkNet’te tam 25 milyon dolarını batırdım. Halbuki Türkiye’nin en büyük ikinci internet ağıydı. Babamlara, “Ferit (Şahenk) daha çok batırdı” diyerek avutuyordum kendimi çünkü Doğuş Holding 72 milyon batırmıştı. Ferit’le hâlâ konuşuruz bunu.
Turk.net Hikayesi
Turk.net 1995 yılında kurulmuş, Türkiye’nin bireysel müşterileri hedefleyen ilk Internet Servis Sağlayıcılarından birisiydi ve 1997-2000 arasında, dial-up döneminde, abone sayısı açısından Superonline’ın arkasından 2ci sırada geliyordu.
Turk.net’in % 70 hissesi FinansInvest üzerinden 1999 yılında Hacı Sabancı Holding’e satılmıştı[1]. Bir süre azınlık ortağı durumundaki kurucuların yönetiminde devam eden[2] şirket, 2002’den itibaren hem yönetim değiştirmiş, hem de Sabancı Holding altında kurulan Bilgi ve Telekomünikasyon Dairesine bağlanmıştı. Ancak Turk.net Sabancı Holding tarafından beklenen performansı gösteremedi, hatta bir ara Turk.net adını bile kaybetme riski ile karşılaşıldı[4] ve sonuçta da 2008 yılında NetOne grubuna satıldı.
NetOne kurumsal müşterileri hedefleyen bir internet servis sağlayıcıydı ama ADSL’de yerel ağın paylaşıma açılmasıyla birlikte bireysel müşterileri de hedeflemeye başladı. Markasını da Turk.net olarak yeniledi. İnternet ve Telekom alanında hem bireysel, hem de kurumsal pazarda çok yönlü hizmet vermeye devam ediyor.
72 Milyon $ Zarar Eden Ixir
Ixir 1998 yılında Doğuş Holding tarafından kurulan bir internet servis sağlayıcı firmaydı[6]. Şirketin genel müdürlüğüne, zamanın lider servis sağlayıcısının kurucu genel müdürü olan Babür Özden atanmıştı.
Ancak Özden’in ustalık dönemine[7], Chilek, Chivi gibi ilginç portallerine ve patronun kamerası uygulamasına ve de kestaneci ile ulusal venüsümüz Banu Alkan arasındaki “site kursana abla”-“ben müteaahit miyim ki site kuracağım” diyaloglu kült reklamına rağmen, Ixir 3 senede pazardan çekildi, müşterileri Superonline’a devredildi[8].
O zamanki söylentiler, şirketin 80 milyon $ zarar ettiği, çünkü hem internet servis sağlayıcılığı tarafında, hem de çok yönlü portallerin dayandığı reklam modelinde yeterince başarılı olamadığı şeklindeydi. Bir rivayete göre şirket ancak 12 milyon TL ciro yapmıştı.
Şimdi Ali Sabancı’nın ağzından Ixir’de Doğuş Holding’in kaybının 72 milyon $ olduğunu öğreniyoruz.
Holdingler ve İnternet-Telekom
Bu noktada söylenecek diğer bir söz daha var. Ali Sabancı’nın sözleri ayrıca, Holding’lerin önlerine gelen ve hatta kendilerinin anlamadığı işlere soyunmalarının ne tür sonuçları olabileceğini gösteriyor.
Örneğin Sabancı Holding’in zamanın ünlü (Enron hakkındaki yalan raporları nedeniyle batan) danışmanlık firması Arthur Andersen’e yaptırdığı ve serbestleşmenin başladığı 2004 yılında, sadece Sabancı Telekom’un bile kendi başına 400 milyon $ ciroya ulaşabileceği tahmini bulunan bir raporla telekom pazarına girdiği biliniyor[9]. Bugün bakıldığında, buradaki raporda ne bu cironun gerçeklik düzeyi, ne de pazarın durumu dosdoğru analiz edilmemiş gözüküyor. Hamaset edebiyatı dolu bir raporla girilen işten de ancak bu olur.
Bu arada not etmek de lazım; sektörün diğer ISS’lerinin ifadesiyle sanayici holdinglerimiz uzun yıllardan bu yana, rekabetin pek de olmadığı alanlarda çalışıyorlardı. Oysa ISS sektörü böyle değildi. Rekabetin kıyasıya olduğu bir sektör şeklinde başladıydı.
Ama bu alanın esas gözönüne alınması gereken kriteri; İnternet-telekom alanının devlet tarafından kontrol edilmeye devam edilmek istenmesidir. Sonuçta, bu kadar büyük paranın döndüğü bir alanda, üstelik “haberleşme” gibi “stratejik” bir alan olması nedeniyle, devlet “özelleştirme” yapsa da, “serbestleşme”nin kurallarını oluştursa da, pazarı yönetmeye devam ediyor, etmek istiyor.
Ancak buna rağmen, telekom-internet işinde uzman olarak, yani olaya sadece pazarlama değil, asıl önemli olan mühendislik tarafından bakarak bu yola girenler, bugün küçük de olsa hala devam ediyorlar. Aslında küçük de olsa dememek lazım. Onlar devlerin yanında küçük gözüküyorlar ama bugün kendi çaplarında önemli işlere imza atıyorlar. Çünkü yetenekleri var. Kendilerini tebrik etmek lazım. Kamuoyu çok farkında değil ama yürüdükleri yol çok dikenli. Buna karşılık bize sağladıkları en önemli bileşen bugünkü fiyatlar.
Ama holdingler zaten dikenli olan bu yolu daha da zorlaştırdılar. Hem parasal güçleri, hem de devletle başka sektörlerdeki ilişkileri nedeniyle belki de düzenlenebilecek birşeyleri de engellediler. Bu da böyle biline.
[1] Özlem Özyiğit : Finansal Sermayenin Geri Dönme Süresi 2-3 Yıl
[2] Yürekli, Turk.Net Yönetiminden Neden Ayrıldı
[3] Çağatay Özdoğru Sabancı Holding’te
[4] Turk.net Adını TNN.net Olarak Değiştirdi
[5] Cem Çelebiler; ‘Turk.net’te Bayrağı Devraldık’
[7] Özden, İxir Genel Müdürlüğü’nden Ayrıldı
[8] Superonline ve Ixir’den Anlaşma!..
[9] Maalesef holdingler kendi duymak istediklerini söyleyen danışmanlık firmalarına para ödemeye devam ediyorlar. Örneğin bu rapora, bir rivayete göre bir kaç yüzbinli dolar para ödendiği şeklinde duyumumuz var. Ama buna karşı raporun öngördüğü, sadece Sabancı Telekom’un 400 milyon $ ciro yapacağı iddiasına karşılık, 2004 yılında tüm alternatif telekom firmalarının yaptığı ciro 10 milyon $ seviyesinde kalmıştı. Bunun da çoğunluğunu Borusan Telekom, Türkiye terminasyonu için yani kar olmayan yönde satış yaparak sağlamıştı.