Araştırmacılar, insan gözünün mavi ışığa verdiği biyolojik tepkiyi araştırdıklarında beklenmedik bir sonuçla karşılaştılar. Çalışmalar gözde bulunan “melanopsin” isimli bir hafif-hassas proteinin özellikleri üzerineydi. Bu protein gözlerimizde gündüz-gece devirinin ritmini ayarlar ve parlak ışık karşısında gözbebeğinin kısılmasını sağlar.
Araştırmacılar kısa-dalga-hassas (S) konilerinin ve melanopsinin uyarması sonucunda gözbebeklerinin cevabını ölçtüklerinde, mavi ışığa duyarlı hücrelerin günışığında çalıştığını tespit etmişler. Ama melanopsin ve S-konileri ise mavi ışığa karşı gözbebeklerinin kontrolünü almak için savaşıyorlarmış.
İnsan gözü ile ilgili daha önceki araştırmalarda, mavi ışık 2 hücreye de etki yaptığı düşüncesiyle, S-konileri ile melanopsin ayrılmamış, bu nedenle durum tam analiz edilmemiş. Ancak Pennsylvania Üniversitesi’nde bir psikoloji öğrencisi olan Manuel Spitcschan bu sefer melanopsini ayrıca incelemiş ve mavi ışığa karşı çok hassas olduğunu tespit etmiş. Mavi ışık, akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar tarafından yayılan kısa-dalga bir ışık türü.
Araştırmacılar 16 kişi üzerinde araştırma yapmışlar. Melanopsin’i uyaran ışık, gözbebeklerinin yavaş yavaş etki yapmaya başlamış. Ancak S-konilerini uyarmak da gözbebeklerini büyütüyormuş. Yani S-Konileri daha fazla ışık aldığında gözbebeği büyüyormuş.
Buradan hareketle, araştırmacılar mavi ışık’ın gözbebeğini büyütmek ya da küçültmek yolunda, melanopsin ile S-konileri arasında bir savaşa yol açtığını öngörüyorlar. Melanopsin’in etkisinin daha güçlü olduğunu ve herhangi bir rengin parlak ışığı ile küçülebildiğini belirtiyorlar.
Akıllı telefonlarmızın ya da tabletlerimizin titreşen mavi ışıkları s-konilerini mavimsi-sarımsı renkler arasında döndürür. melanopsin’i ise yumuşak bir yükseliş sonra düşüş olur.
Bildiğiniz gibi, insan gözüne ışık girdiğinde, görüntüsü retina üzerine düşer. Retina’daki görüntüyü ise “çubuklar” ve “koniler” dite tanımlanan nöronlar alır. Çubuklar loş ışık seviyelerinde çalışır ve geceleri de görebilmemizi sağlar. Çubuklar ve konilerde gelen sinyalleri ise beynimiz gördüğümüz şekle dönüştürür.
Ancak yakın zamanda yeni bir retina hücre cinsi tespit edildi. Melanopsin proteinini içeren bu hücreler ışığa hassas ganglion hücreleri olarak biliniyor. Melanopsin, S ve M konileri tarafından algılanan ara dalga boylarındaki ışıklara da hassas. Araştırmacılar melanopsin’in bilinçli görme dışında, günboyu gelen ışığa karşı düzenleme yaptığı ve gözbebeğin kontrolüne destek olduğu düşüncesindeler.
Araştırmacılar, melanopsin’in tam olarak ne yaptığını anlamaları durumunda, bazı rahatsızlıkları tedavi etmeyi de öğrenecekleri düşüncesindeler. Mesela kış mevsiminin az ışıklı günlerinde depresiyon yaşanması bunlardan birisi. Araştırmada melanopsin’in ayrılması ve kürelerin mavi ışığa verdiği tepkiden hareketle gözün bu az ışıklı günlerde ne yaptığını anlamak mümkün olacak.
[1] Opponent melanopsin and S-cone signals in the human pupillary light response