Dün bir “ifade özgürlüğü” ve “halkın haber alma özgürlüğü” hikayesinin daha sonun başlangıcını yaşıyor olduğunu düşündüm[1].
Julian Assange’ın [2] Ekvator Büyükelçiliğinden, Londra Polisi tarafından çıkarılmasından bahsediyorum. Daha “hackleme” filan nedir hiç bilmediğimiz, 1991 yılında Nortel’in sunucularını hackleyecek düzeyde bilgisayar becerisine sahip ve bir arkadaşına göre 170 düzeyinde IQ’su olan “zeki bir adam” ve halka bilmediği savaş, çevre, yolsuzluk, katliam, Bilderberg raporları gibi konularda bilgi veren sitesi “Wikileaks” [3], acaba artık mazi mi oldular?
Wikileaks’in ne yayınladığını hatırlamak için; Irak savaşında terörist olmayan insanların, Amerikan askerleri tarafından keyfi bir şekilde öldürülmesini gösteren videoyu tekrar yayınlayalım ;
Bu yazıda Julian Assange ve Wikileaks olayını kısaca hatırlatacağız. Yayınladığı bilgilerde, Türkiye’yi ilgilendirenler de vardı[4].
21 ci Yüzyılda Haber Alma Özgürlüğüne Ne Olacak?
Wikileaks İnternetin karakteristiği olan “paylaşma” – “birlikte oluşturma” geleneğinin bir yansıması. Bir nevi “tepki” de denilebilir. 20ci yüzyılda basını ele geçirmeye başlayan ve 21ci yüzyılda iyice teslim alan “taraflılık”a karşı yöneltilmiş bir “tepki”. Bu taraflılık, siyasi ya da ticari olabilir. Farketmez, her halükarda, basının büyük oranda kaybettiği bir “tarafsız habercilik” özelliği var ve bu süreç Silikon Vadisi tarafından daha da hızlandırılıyor[5].
Silikon Vadisi, başka deyişle Google, Facebook, Twitter vs haberlerin şekillendirilmesinde “ana akım” haline gelmiş durumdalar. Yani gazeteniz doğruları ve en can alıcı haberleri yazıyor bile olsa, Silikon Vadisi “algoritma yaptı” deyip, onu geriye itebiliyor, gözlerden saklayabiliyor. Ve sonrasında başka haberleri size okutabiliyor.
Julian Assange tarafından 2006 yılında kurulan Wikileaks aslında yok olan “tarafsız habercilik” fonksiyonunu üstlendi. Ne dediğimizi daha iyi açıklamak için, 1967 yılında New York Times tarafından yayınlanan “Pentagon Papers”ı hatırlatalım. Amerikan devletinin yanlış yaptığını itiraf etmemek uğruna sürdürdüğü Vietnam Savaşının 1945-1967 aralığındaki detaylarını anlatan bu belgeler sayesinde, Amerika neyin ne olduğunu anladı ve hem Amerikalı, hem de Vietnamlı gençler boşuboşuna ölmekten kurtuldular. “Halkın bilgilendirilmesinin”, “bilgi hakkı”nın, “şeffaflığın” böyle bir fonksiyonu var. Halk adına davrandığını iddia edip, halkın iyiliğine olmayan davranışlarda bulunmayı engelliyor.
Wikileaks bu nedenle önemliydi. Zaten kurulduktan hemen sonra önemli belgeler yayınlamaya başladı [3]. Gerçi o dönemlerde bu belgeler de hayli dedikodulara neden oldu ve yönlendirme yapması için kurulan bir site olduğu iddia edildi[6]. O yıllarda CIA tarafından kurulduğunu iddia edenler de oldu.
Ama sonraki yıllar bu iddiaları doğruladı mı?
Assange’ın gördüğü muamele ve hapsedilmekten kaçmasına karşın, 7 yıldır hapis hayatı yaşaması, hele Birleşmiş Milletler dahil, herkesin çabalarına ve kanuni zaman aşımı sürelerinin bitmesine rağmen, kendisini yakalamak için süregiden çabalar, Assange’ın –hiç olmazsa ilk günlerde– Wikileaks’i iyi amaçlarla kurduğunu düşündürüyor.
Assange 7 yıldır, İsveç polisine teslim olmaktan kaçınırken, ABD’ye gönderilmekten ve yayınladığı “gizli bilgiler” nedeniyle cezalandırılmaktan korktuğunu ifade ediyor.
Üstelik, yaptığının 2 taraflı alıcısı da var. Birinci tarafta; bir şekilde hukuksuzluğun içinde olan ama birşey yapamayan Bradley Manning [7] gibi insanlar –ki mahkemede “İnsani duyguları Yüksek” olduğu ve “Ordunun yabancı sivil halka hukuksuz uygulamalarından rahatsızlık duyduğu” için 700 bin dosyayı sızdırdığı kabul edildi. Bu belgeler içinde Amerikan devletinin ya da ordusunun, yaptığı önemli hukuksuzluklar yer alıyordu–.
Diğer tarafta da bunları duyması –ve dolayısıyla bir daha yapılmamasını sağlaması için tavır göstermesi– gereken insanlar yani “haber alma hakkı” olanlar var.
Dolayısıyla 2006’da yayına açılan Wikileaks “tecavüz” iddiaları öne sürülerek akamete uğratılmış durumda. Sonrasında bazı başka şeyler yayınlasa da, hızı kesildi. Zaten yöneticisinin hapishanede olmamasına rağmen hapishane koşullarında yaşaması da Wikileaks’e vurulan darbenin diğer bir yönü oldu.
İtibar karartmaya yönelik çabalar da ekstrası..
Assange Kolay Bir İnsan Değil
Buna karşı savaşan yani Wikileaks ve Julian Assange’a destek olan insanlar var elbette. Ama Assange da çok kolay bir insan gibi gözükmüyor. İlk çocukluğunda yaşadığı hayat belki de onu daha zor (ve de açıkça kaba) bir insan haline getirmiş, ya da yaptığı işin gururu, önemi ile kendisini fazla önemli, diğer insanları önemsiz görüyor olabilir. Hakkında çevrilen filmler ve kitaplar bu izlenimi veriyor.
Şimdi Ekvator büyükelçiliğinden yapılan açıklamada “dışkısını duvara sürdü” deniliyor. Bu bir “itibar karalama” mı, çünkü Ekvator da polisi içeri çağırmakla bir itibar kaybı yaşadı. Belki bahane yaratıyor. Ya da Assange, Ekvator tarafından –özellikle başkan değiştikten sonra– son dönemde gördüğü muameleye, internetinin kesilmesine vs karşı böyle bir tepki mi gösterdi?
Bilemiyoruz. Gazetelerde yazılanların da itibar zedeleme amaçlı mı, ya da gerçek mi olduğunu uzaktan da bilemeyeceğiz.
Diğer yandan Ekvator da çok haksız sayılmaz. 7 yıllık misafirlik biraz fazla uzun. Üstelik dedikleri gibi, ilk başta cesur bir hareket olsa da, zaman içinde ilgili devletlerden tepki görme olasılığı yüksek.
Assange’a Ne Olacak?
Bu arada Assange Ekvator Büyükelçiliğinden alınıp, tutuklanmadan az önce ABD tarafında da bir gelişme oldu. ABD’nin Irak ve Afganistan dosyalarını sızdıran, bu nedenle de 35 yıl hapis cezası alan sonradan Obama tarafından 2017 yılında affedilen eski ordu analisti Bradley Manning yeniden hapise atıldı [8].
Cinsiyet değiştirdikten sonraki adıyla Chelsea Manning 1 aydır hapiste ama kadın olarak da hayranlık uyandırıcı düzeyde “insani” ve “mert” davranıyor ve Wikipedia’yı suçlayana kadar hapiste kalacaksın diyen hakime rağmen : “Ahlaki olarak itiraz ettiğim gizli bir sürece, özellikle de eylemcileri tuzağa düşürmek ve zulmetmek için kullanılan bir sürece katılmayacağım“ diyor.
Peki Assange’a ne olacak? Etrafta konuşulan bilgilere göre, Assange “idam cezası” olmayan bir ülkede –belki İsveç, belki de memleketi Avustralya– yargılanacak ve hapise atılacak ama bunun nedeni İsveçli 2 kadının “tecavüz” suçlaması olacak.
Ama yukarıda belirttiğimiz Manning’in hapise atılma süreci, bunun dışında da ABD’nin aynen Assange’ın iddia ettiği gibi kendisini almaya ve cezalandırmaya çalıştığı anlaşılıyor.
[1] Sonunda Ekvator Bıktı; Julian Assange İngilizler Tarafından Gözaltına Alındı
[2] Wiki-Turk : Julian Assange
[4] Wikileaks, Türkiye’yi de İçeren Yeni Yazışmaları Dün Yayınladı
[6] Medya, Internet, Wikileaks-Hasan Pala
[7] Wiki-Turk : Bradley (Chelsea) Manning
[8] Chelsea Manning, Wikileaks Aleyhine Konuşmayı Reddettiği için Yeniden Hapsedildi