Özellikle ABD yönetiminin kirli çamaşırlarını gün yüzüne çıkartması ile tanınan Wikileaks sitesinin yeni bir dosya yayınlamak üzere olduğunu ve içinde de Türkiye’ye ilgilendiren bilgiler olacağını, geçtiğimiz hafta duyurmuştuk [1]. Beklenen oldu ve Wikileaks’in yeni dosyası dün yayınlandı. Diplomatik kablolardan sızan resmi yazışmaların yayınlandığı dosya Türkiye’de dün gece ve bu sabah gündemi belirledi.
Wikileaks’in sızdırdığı son bilgiler, daha önceki askeri yazışma ve belgelerden [2], [3] farklı olarak bu kez diplomatik yazışmaları kapsıyor. Belgeler, ABD’nin dünyadaki toplam 270 büyükelçilik ve konsolosluklarıyla 1966 yılından 2010’un Şubat ayına kadar yaptığı bazı yazışmaları içeriyor.
Wikileaks’in yayınladığı belgeler arasında Türkiye ile ilgili olanlar oldukça önemli bir yer tutuyor zira siteye yüklenen belgeler arasında Washington’dan sonra en çok Ankara kaynaklı belge bulunuyor. Toplam 251.287 adet belgeden 7.918 tanesi Ankara büyükelçiliği kaynaklı. Bu rakamı geçebilen tek kaynak ise 8.017 rakamı ile ABD Dışişleri Bakanlığı merkezi.
Belgelerde, Türkiye dahil Washington’ın müttefiki ülkeler ve liderlerine yönelik ağır eleştiriler yer alıyor. Türkiye ile ilgili öne çıkan bazı ifadeler ise hem yurt içi basında hem de yurtdışı basında oldukça yankı uyandırmış durumda.
Bunlardan ilkine göre 27 Nisan 2007’deki e-muhtıradan sonra Türkiye’deki ABD Büyükelçiliği’nden Washington’a gönderilen raporda şu ifadeler yer alıyor:
Ergin Saygun’la konuştuk (emekli orgeneral). Ordunun ikinci adamı Türk ordusu laik sistemi korumak için bunu yaptı. Çatışma istemiyoruz. İstesek tankları sokağa indirirdik, diyor.
Wikileaks’te yayınlanan bir diğer diplomatik yazışmaya göre Ağustos 2007’de ABD Dışişleri Müsteşarı Burns’le bir toplantı yapan İsrail gizli servisi MOSSAD’ın başı Meir Dagan Washinton’a yazdığı notta şöyle diyor:
Türkiye’de İslamcılar güçlendi, ordu daha ne kadar sessiz kalabilir?
Yine Wikileaks’te yer alan yazışmalara göre Türkiye’nin ekseninin doğuya kaydığını iddia eden Amerikalı diplomatlar, Başbakan Erdoğan ve danışmanlarıyla ilgili de olumsuz ifadeler kullanıyor. Başbakan Erdoğan’ın danışmanları için ‘yetersiz’ ifadesi kullanılırken, Davutoğlu’na yönelik de ‘olağanüstü tehlikeli’ nitelemesi yapılıyor. Başbakan Erdoğan ABD’nin Ankara Büyükelçiliği yetkilileri tarafından “işkolik, inatçı ve mükemmeliyetçi” olarak niteleniyor.
Wikileaks’in yayınladığı diplomatik yazışmalarda diğer ülkelerle ilgili de ilginç notlar var. Belgelerde Suudi Arabistanlı bazı donörlerin El Kaide gibi terörist grupların ana mali kaynakları oldukları, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD’yi hedef aldığı kaydediliyor.
Gizli belgelerde, İran’ın Kuzey Kore’den, Batı Avrupa’yı vurma kapasitesine sahip son derece gelişmiş füzeler aldığı ve ABD’nin, İran’ın bu füzeleri daha uzun menzilli füzeler üretmede araç olarak kullandığından endişe ettiği ve bu gelişmiş füzelerin son derece kuvvetli olduğu da kaydediliyor.
Wikileaks’in yayınladığı belgeler hem uluslar arası basında hem de Türk basınında son derece geniş yankı uyandırdı. Ancak işin enteresan kısmı toplam 251.287 belgeden henüz yalnızca 226’sı yayınlandı. Wikileaks yaptığı duyuruda söz konusu diplomatik belgelerin tek bir seferde değil aylar içerisinde kademeli olarak yayınlanacağına dikkat çekiyor.
Bu arada Wikileaks belgelerine en büyük tepki doğal olarak basın önünde “küçük duruma düşen” ABD yetkililerinden geldi. Kongre üyeleri Wikileaks’e sert tepki gösterirken, sitenin Amerikan ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu savunarak “terör örgütü” olarak tanımlanmasını talep etti.
[1]- Wikileaks Sızıntılarının Ucu Türkiye’ye Dokunmaya Başladı