Geçtiğimiz hafta, Avustralya’da “intihar eden” Şeniz Erkan, “Siber Zorbalık” kavramını hayatımıza taşıdı. Kendisine internet üzerinde yapılan saldırılara dayanamayan Erkan, ailesine de en ufak bir işaret göstermemişti.
Aslında internet’teki çeşitli ortamlarda bu tür yaklaşımlar, en hafifinden, en ağırına kadar göze çarpıyor. Bunun bir nedeni de belki, Galatasaray Üniversitesi’nden Prof.Dr.Ali Ergur’un teşhis ettiği gibi, zorbalık yapanların kendi sorunları ya da yetersizlikleridir[1].
Ama ne olursa olsun, demek ki bu yaklaşımlardan “intihar edecek” kadar etkilenenler oluyor. Konuyu sosyolojik açıdan Prof.Dr.Ergur ile incelemiştik. Bir de hukuksal açıdan inceledik. BTS Hukuk firmasından Av.Elif Kavuşturan sorularımızı cevapladı (Ayrıca Twitter üzerindeki hakaret durumunda yapılacaklar başlıklı makaleyi de aynı kapsamda inceleyebilirsiniz[2]) :
turk-internet.com : Siber zorbalık (cyber bullying) nedir? Sınırlarını nasıl çizeriz? Birilerinin siber zorbalık yaptığını nasıl değerlendirebiliriz (anlayabiliriz)?
Av.Elif Kavuşturan : Siber zorbalık; bir çocuk veya gencin diğer bir çocuk veya genç tarafından internet veya cep telefonu gibi teknolojiler kullanılarak tehdit edilmesi, küçük düşürülmesi ya da başka şekillerde hedef alınması olarak tanımlanmaktadır. Bir fiilin siber zorbalık kapsamında değerlendirilmesinin en önemli koşulu, hem fiili gerçekleştiren tarafın hem de fiilden zarar gören tarafın bir çocuk veya genç olmasıdır. Fiili gerçekleştiren tarafın bir yetişkin olması halinde ise fiil, siber taciz veya siber takipçilik olarak ifade edilmektedir.
Siber zorbalık, doğrudan veya dolaylı olarak gerçekleşebilmektedir. Doğrudan siber zorbalığın başlıca örnekleri; kurbanların mesajlar yoluyla taciz edilmesi, şifrelerinin çalınarak işlemler yapılması, e-posta ve cep telefonlarından kurbanlarının uygunsuz resimlerinin iletilmesi, kurbanlarla ilgili çevrimiçi anketler ve oyunlar düzenlenmesi ve kurbanın kendisiymiş gibi davranarak çeşitli mesajlar atılmasıdır.
Dolaylı siber zorbalıkta ise fiilin kurban üzerindeki etkileri üçüncü kişiler vasıtasıyla ortaya çıkar ve zaman zaman yetişkinlerin de (çoğunlukla bilinçsiz bir şekilde) bu fiillerin bir parçası haline olaya dahil olması nedeniyle siber zorbalığın en tehlikeli türüdür.
Dolaylı siber zorbalığın en yaygın örneği, fiili işleyenin kendisini kurbanmış gibi göstererek çeşitli olumsuz mesajlar göndermesi, resimler yayınlaması gibi eylemlerin sonucunda kurbanın çevresinden tepki çekmesine neden olmasıdır.
Bu durumlarda siber zorbalığı gerçekleştiren asıl taraf çoğu zaman fiile katılmamakta, onun yerine kurban çevresinin (ailesi, arkadaşları, vs.) olumsuz tepkilerine maruz kalmaktadır. Dolaylı siber zorbalık teşkil eden eylemlerin en uç noktasında birtakım gruplara yönlendirilen mesajlar bulunmaktadır.
Beyaz bir gencin, basketbol takımının kaptanı olarak kendisinin yerine zenci bir sınıf arkadaşının seçilmesine kızarak, beyazlardan oluşan aşırı görüşlü bir grubun sohbet odasında zenci arkadaşının beyazlarla ilgili kötü sözler sarf ettiğini söylemesi ve arkadaşının iletişim bilgilerini bu sohbet odasındaki kişilerle paylaşması bu kapsamda yaşanmış bir örnek olarak verilebilir. Bu tip durumlarda kurbanın siber ortam dışında fiziksel bir zarara uğrama ihtimali de bulunduğundan, derhal polis ile irtibata geçilmesi önerilmektedir.
Siber zorbalık teşkil eden fiil ve yöntemler her bir olayda değişiklik arz ettiğinden, siber zorbalığın sınırlarının net bir şekilde çizilmesi oldukça zordur. Siber zorbalık kapsamına girecek fiiller; kişiye özel olarak gönderilmiş bir ölüm tehdidi mesajı olabileceği gibi, bir gencin kilosu veya diğer bir özelliğini eleştiren herkese açık bir mesaj ya da duvar yazısı şeklinde de kendini gösterebilmektedir.
Ebeveynler zaman zaman bu tür mesajları çocuklar veya gençler arasında gerçekleşen şakalaşma niteliğindeki mesajlaşmalardan ayırt etmekte güçlük çekse de, çocuklar ve gençler siber zorbalığın kurbanı olduklarını hemen her zaman bilebilmektedir.
turk-internet.com : Siber zorbalık yaptığını gördüğümüz kişiye karşı haklarımız nelerdir? Nasıl bir önlem ya da işlem yapabiliriz?
Av.Elif Kavuşturan : Siber zorbalıkla mücadele öne çıkan sitelerden www.stopcyberbullying, siber zorbalıkla karşı karşıya kalan çocuk ve gençlere “Stop, Block and Tell” mesajını vermektedir.
Buna göre, siber zorbalığa maruz kalan çocuk ve gençler;
- siber zorbalık teşkil eden eylemle ilgili herhangi bir aksiyon almadan veya mesaj atmadan önce durup düşünmeli,
- kendilerine siber zorbalık uygulayan kişileri ve bu kişilerden gelen mesaj ve aramaları bloklamalı, ve
- derhal güvendikleri bir yetişkini durumdan haberdar etmelidir.
Bu noktada siber zorbalığa maruz kalan çocuk veya genç tarafından ve/veya durumdan haberdar olan üçüncü kişi tarafından izlenmesi gereken yöntem, siber zorbalık teşkil eden eylemin kamuya açık bir ortamda mı, yoksa özel bir mesaj kapsamında mı gerçekleştirildiğine göre farklılık gösterecektir.
Siber zorbalık kapsamına giren içerik, örneğin sosyal paylaşım sitesinde herkesin görebileceği şekilde yazılmış bir notta yer alıyorsa, atılması gereken ilk adım sitenin şikayet prosedürünün izlenmesi olacaktır.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun, yer sağlayıcıları kendilerine bilgi verilmesi halinde hukuka aykırı içerikleri yayından kaldırmakla yükümlü kılmaktadır. Bu düzenleme doğrultusunda, siber zorbalık teşkil eden ifade veya resmin yayınlandığı sitenin sahibi, durumun kendisine bildirilmesini takiben içeriği yayından kaldırarak eyleme son verebilecektir.
Siber zorbalık teşkil eden içeriğin özellikle intihara yönlendirici bir niteliği bulunması halinde ise mahkeme tarafından erişimin engellenmesi kararı alınabilecektir. Ayrıca, hemen hemen tüm internet sitelerinin kullanım koşulları, siber zorbalık teşkil edebilecek eylemleri yasakladığından, siber zorbalığın ilgili site moderatörüne bildirilmesi halinde eylemi gerçekleştiren tarafın hesabının kapatılması ile de sorun çözüme kavuşturulabilecektir.
Siber zorbalık teşkil eden içeriğin doğrudan özel bir mesaj kapsamında iletilmesi durumunda içeriğin yayından kaldırılması gibi bir gereklilik söz konusu olamayacaktır. Bu durumda izlenmesi gereken yol ise, savcılık nezdinde suç duyurusunda bulunmaktır. Bu şekilde bir suç duyurusunda bulunulması halinde savcı failin tespiti için ilgili internet sitesinden IP bilgisi talebinde bulunmaktadır. Ancak yurtdışında barındırılan sitelerden bu bilgilerin temin edilememesi nedeniyle birtakım mesajların kimin tarafından iletildiği teşhis edilemeyebilmektedir. Bununla birlikte, failin IP adresi kullanılarak veya diğer şekillerde kimliğinin tespit edilmesi halinde, ilgili yasa hükümleri uygulanarak siber zorbalık teşkil eden eylem sona erdirilmekte ve fail cezalandırılmaktadır.
Bu Söyleşinin devamını Av.Kavuşturan; Siber Zorbalığın Önlenmesinde, Ebeveynler ve Okullar Kadar 3.Şahıslara da Görev Düşüyor – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.