Anayasa Mahkemesi (AYM), 5651 sayılı Kanun‘un kişilik haklarıyla ilgili olan 9. maddesini iptal etti. 22 mayıs 2007’den bu yana pek çok erişim engellemede kullanılan 9.madde özetle şu şekilde;
“İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini de isteyebilir.”
İptal kararı, CHP tarafından Eylül 2020’de yapılırken, benzer şekilde Tavşanlı Sulh Ceza Hakimliği’nin itiraz başvurusu da Şubat 2022 içinde yapılmış ve 21.04.2022 tarihinde Genel Kurul Gündemine alınmıştı. Başvuruları birleştiren Anayasa Mahkemesi, 7253 sayılı Kanunun, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı’na resen erişimin engellenmesi yetkisi veren hükümleri ile internet ortamındaki yayınlara, erişim engeli ya da içeriğin çıkarılması kararı verilmesini öngören maddelerini iptal etti.
Anayasa Mahkemesi, 9. madde konusunda 2021 yılında karar vermiş, kararın gerekçesini ise 2022 ocak ayında yayınlanmış ve 1 yıl içinde TBMM tarafından düzeltilmesini istemişti.
Gerekçede, kural uyarınca BTK Başkanının, internet ortamında yapılan ve içeriği, belirlenen bazı suçları oluşturan yayınlara ilişkin içeriğin çıkarılması kararı verebileceği, söz konusu içeriğe ilişkin yayını yapan kişi hakkında adli sürecin başlamasının gerekmediği, kişinin ceza mahkemesince mahkum edilmiş olması şartının da aranmadığı belirtilmiş, içeriğin çıkarılması işleminin uygulanabilmesi için 8. maddenin (1) numaralı fıkrasında sayılan suçların işlendiğinin Başkan tarafından tespit edilmiş olmasının yeterli sayıldığı vurgulanmış ve gerekçede şöyle denilmişti:
– “Dava konusu kurallarda öngörülen tedbirin ceza yargılaması sürecinden kopuk ve Başkan tarafından yapılacak bir suç tespitine bağlı olarak uygulanan nihai bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ceza kanunlarında suç olarak düzenlenen eylemlerin işlendiğinin henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tespit edilmeden idari bir makamın yapacağı suç tespitine bağlı olarak nihai bir tedbir mahiyetinde olan içeriğin çıkarılması kararı verilmesi ve bu kararın icra edilmemesi durumunda idari para cezası uygulanmasının masumiyet karinesini ihlal ettiği değerlendirilmiştir.
– İptali istenen kurallar internet ortamında yapılan yayınların içeriğinin yayından çıkarılabilmesine ve/veya bu yayınlara erişimin engellenmesine imkan tanımak suretiyle ifade özgürlüğünü ve bu yayının internet haberciliği kapsamındaki bir yayın da olabileceği gözetildiğinde basın özgürlüğünü sınırlamaktadır.”
Ama o günden bu güne kadar geçen 2+ yılda bir gelişme olmadı. Anayasa Mahkemesi şimdi 9.maddenin iptali kararını verdi. Ancak iptal kararı nedense 9 ay sonra yürürlüğe girecek. Başka bir deyişle ilk başvuru olan eylül 2020’den itibaren ancak 4 yıl sonra uygulamaya alınacak. Zaten 2007’den bu yana gelen ve temelsiz olarak değerlendirilen madde hala 9 ay kadar geçerli olacak.
Bu arada Yerel Seçimlerin geçeceğini ve bazı belediye başkanı adaylarının –seçmenler tarafından bilinmesini istemedikleri gelişmeleri, kişilik hakları diyerek engellemeye yani — bu maddeyi kullanmaya devam edeceğini hatırlatalım.