Pazartesi günü Belarus’ta yabancı sitelere erişimin yasaklandığıyla ilgili bir haberi, Amerikan Kongre Kütüphanesinin referansı ile yayınlamıştık [1]. Ülkede insan hakları ihlalleri ve medya sansürü de yaşandığı için bu haber, oldukça geniş bir yankı uyandırdı. Ancak ülkede yabancı sitelere erişimin yasaklanmadığı, regülasyonlar nedeniyle sadece karmaşık bir yapı aldığı bildirilmekte.
İnternet filtresi ve sansür uygulamaları, başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyada tartışılmaya ve uygulanmaya devam ediyor. Bu durumun son örneği Belarus’ta yaşanmış gibi gözüküyordu. Belarus Cumhuriyeti’nde 25 kasımda yayınlanan yeni bir kanunla Belarus vatandaşlarının ya da bu ülkede yaşamlarını sürdüren kişilerin yabancı sitelere erişimi ya da kullanımının engellendiği ileri sürülmekteydi. Üstelik bu haberin kaynağı ABD Kongre Kütüphanesi’ydi ve tüm dünyada geniş bir yankı uyandırdı. Şimdi ise durumun tam anlamıyla bir sansür uygulaması olmadığı, regülasyonlardaki karmaşıklıktan kaynaklandığı ileri sürülmekte.
ABD Kongre Kütüphanesi’nde yer alan ilgili haberde [2], Belarus vatandaşlarının ya da bu ülkede yaşamlarını sürdüren kişilerin yabancı sitelere erişiminin yasaklandığı ve ilgili yasaya uyulmaması durumunda 125 Dolara eşdeğer ölçüde para cezalarının uygulanabileceği ileri sürülüyordu. Ancak Belarus’ta 6 Ocak 2012’de yürürlüğe girecek yasada kullanıcılara yönelik böyle bir yaptırım tanımlanmıyor. İlgili yasa sadece internet üzerinden mal alım satımı yapan şirketleri ve internet kafeler gibi toplu kullanım sağlayan işletmeleri hedef almakta. Rusça olan ilgili kanunun çevirisi şu şekilde:
Belarus Cumhuriyeti’nde bilişim ağlarını, sistemlerini ve kaynaklarını kullanarak mal, iş gücü veya hizmet satışı yapan firmaların dikkatine: eğer bu bilişim networkleri, sistemleri veya kaynakları Belarus Cumhuriyeti içinde değillerse veya kanunlarla belirlenmiş bir biçimde kayıtlarını yaptırmamışlarsa [vergi kaydı vs. kastediliyor] idari para cezasına çarptırılacaklardır.
Web hizmetlerinin kollektif olarak sağlandığı merkezlerin (bilgisayar klüpleri, internet kafeler ve ev networkleri gibi paylaşımlı network kullanımı olan alanlar) yetkilileri de, yasayla tanımlanan ‘istemci cihazlarının tanımlanması ve kullanıcılara ait kayıtların tutulması’ maddelerini ihlal ettikleri durumda idari para cezasına çarptırılabilirler.
Ayrıca bu yasayla birlikte web hizmetlerinin kollektif olarak sağlandığı merkezler, yasada tanımlanan içeriklerin (aşırı uç eylemlerin sergilenmesini sağlayacak içerikler, pornografik materyallerin dağıtımı vb) internet kullanıcılarına sunulmamasını da sağlamakla yükümlüdür. Bu tip içeriklere erişimin engellenmemesi durumunda yine idari para cezası uygulanabilir.”
Gördüğünüz üzere, Belarus Cumhuriyeti’nin çıkarttığı yasa direkt olarak “yabancı sitelere erişim yasağı” gibi bir konuyu ele almıyor. Ancak yasada geçen “servis satışı” muğlak bir kavram. Örneğin ilgili yasaya göre Amazon.com firması, ürün satışı yapabilmek için fiziksel bir Belarus Ofisi açmak durumunda. Peki ama mail servisi sunan bir firma da böyle bir ofis açmak zorunda mı? Veya kar amacı gütmeyen Wikipedia gibi siteler de Belarus’ta bir ofis açmak durumundalar mı?
Gündemde olan başka bir iddia ise özellikle ABD basınının bu konuda bilerek yanıltıcı haberler yapıyor olduğu iddiası. Bu iddiaya göre kullanıldıkları ülkelere vergi ödemeyen, hatta ve hatta kendi ülkelerinden dahi vergi kaçırmak için ödemelerini vergi kanunlarının daha farklı olduğu 3. şahıs ülkeler üzerinden gerçekleştiren büyük teknoloji şirketleri, Belarus’taki uygulamadan memnun değiller. Dolayısıyla da ilgili yasayı insan hakkı ihlali veya sansür gibi kalıplara sokmaya çabalıyorlar.
Sonuç olarak Belarus’ta 6 Ocak itibarıyla yürürlüğe girmesi beklenen yeni internet yasası, şimdiden ciddi bir tartışma yaratmış durumda. Üstelik yasanın açık ve net bir dille hazırlanmamış olması da bu tartışmaların daha da büyümesine yol açıyor.