Yazı dizimizin ilk 2 bölümünde Mesleki Yeterlilik’in ne olduğu ve nelerin hedeflendiğiile bu konuda Bilişim Sektöründe yapılan çalışmaları inceledik. Üçüncü bölümünde, Bilgisayar Mühendisleri Odasının düşüncelerini sorduk. Oda bu konuda farklı fikirlere sahip ve bir de dava açtı. Bütün bunları Başkan Hülya Küçükaras’a sorduk.
turk-internet.com : Ülkemizde başlatılan mesleki yeterlilik sertifikalandırması ve MYK’yi nasıl değerlendiriyorsunuz? “Şöyle olsaydı daha iyi olurdu,” diyebileceğiniz bir şeyler var mıdır?
Bilgisayar Mühendisleri Odası : Bilindiği gibi Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), meslek standartlarını temel alarak teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; denetim, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin çalışmalar yürütmek iddiasıyla 21 Eylül 2006 tarihli 5544 sayılı yasayla kurulan bir devlet kurumudur. Odamız, mesleğimiz ve içerisinde mesleğimizi yerine getirdiğimiz bilişim kesimi açısından bakıldığında kurumun kuruluşundan bu yana yapılan çalışmaları ne yazık ki pek olumlu değerlendiremiyoruz. Nedenlerini şöyle açıklayabiliriz.
MYK yasasında tabiplik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, eczacılık, veterinerlik, mühendislik ve mimarlık meslekleri ile en az lisans düzeyinde öğrenimi gerektiren ve mesleğe giriş koşulları yasayla düzenlenmiş mesleklerin kapsam dışı tutulduğu hükmü bulunmasına karşın meslek standardı oluşturma çalışmalarında bazı mühendislik disiplinlerine ilişkin meslek alanları da kapsanmıştır. Dolayısıyla kuruluş yasasında tanımlanan sınırların dışında faaliyet gösterilmiştir. Geçtiğimiz dönemde açılan davalar ve yürütmeyi durdurmayla ilgili yargı kararları bu görüşümüzü doğrulamıştır.
Örgün eğitim ve diplomayla kazanılan mesleklere ilişkin alt alanların “meslek” olarak tanımlanması bir yana bırakılırsa diğer bir konu da meslek standartlarının oluşturulması ve yeterliliklerin belirlenmesi çalışmalarında yer alan paydaşlardır. Örneğin bilişimle ilgili mesleklerin standartlarının bir ticaret odasınca (İstanbul Ticaret Odası) oluşturması, hangi düzeyde ve niteliği ne olursa olsun ölçme ve değerlendirmenin dernekler üzerinden yürütülmesi, bizler için kaygı verici gelişmelerdir.
Oysaki MYK’nin
- en az lisans düzeyinde öğrenimi gerektirmeyen,
- mesleğe giriş koşulları yasayla düzenlenmeyen,
- mesleğin sınırlarını belirleyen yasal bir kurum bulunmayan
alanlar ile üniversitede lisans öğrenimi görülmeden ve meslek okulları, meslek liseleri, meslek yüksekokulu ya da örgün eğitim dışında edinilmiş becerilerin ve mesleklerin standartlarına yoğunlaşması, bu tür yollarla edinilen mesleklere ilişkin bilgi ve becerilerin güncel tutulması için meslek içi eğitimleri ve belgelendirmeleri hedeflemesi daha iyi olabilirdi.
turk-internet.com : Mesleki yeterlilik savunucuları bu işi şöyle 2 adımla savunuyor:
a. Üniversite diploma verir (teorik).
b. Bir eğitimi veren kurum, o eğitimin sınavını yapamaz.
Bu 2 madde konusundaki düşünceleriniz nelerdir?
Bilgisayar Mühendisleri Odası : Bizce bu konuda ciddi bir kafa karışıklığı var. Öncelikle yeterli kuramsal (teorik) bilgi -yani diploma- ve ilgili konuda beceriye sahip olmayan bireylerin yeterliliği/yetkinliği nasıl ölçülecek ve değerlendirilecek? Bunun da ötesinde, insan yaşamıyla doğrudan ilişkili olan, gereksinim duyulan bilgi ve becerilerin ancak o alandaki lisans programında alınan öğretimle karşılanabileceği 6. 7. 8. seviyedeki mesleklerin standartlarının bu kadar kolaylıkla nasıl tanımlandığını, değerlendirildiğini ve çok ciddi kuramsal ve uygulamalı eğitimler gerektiren alanlarda bireylerin belgeyle yetkilendirilmeye çalışıldığını şaşkınlıkla karşılamaktayız.
Bunların yanı sıra bilgisayar mühendisliğinden yola çıkarsak, mühendislik disiplini uygulamalı ve bütünsel bir disiplindir. Bu disipline ilişkin alt meslek alanları birbirleriyle ilişkili olup birbirlerinden keskin çizgilerle ayrılması olanaklı değildir. Dolayısıyla bu alt meslek alanlarında meslek icra etmek, yetki ve sorumluluk almak için temelde ilgili mühendislik eğitiminin alınması gerekmektedir. Tüm bunlar yok sayılarak “uzman, denetmen” vb. kavramlarla bu alt meslek alanlarının ayrı meslekler olarak üretilmesi/icat edilmesi yaklaşımını doğru bulmuyoruz.
Üniversiteler, tanımları gereği bilimsel yöntemlerle eğitim yaparlar. Bu yöntemler, özellikle mühendislik dallarında hem kuramsal bilginin verilmesini hem de edinilen bilginin laboratuvar ve staj gibi ortamlarda uygulamaya geçirilmesini sağlayacak araçları kapsar. Bilimsel eğitimi veren kurumun yine aynı anlayışla öğrencisini ölçme ve değerlendirme amaçlı sınavlardan geçirmesi ve eksiklerini gidermeye çalışması, eğitimin olmazsa olmazı, doğal bir parçasıdır.
turk-internet.com : Ülkemizde Cisco, Oracle, Microsoft şimdilerde Huawei gibi -genellikle teknisyen düzeyi diyebileceğimiz- eğitimler mevcut. Siz bu eğitimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yer yer bu sertifikaya sahip elemanların işe alımlarda bilgisayar mühendislerine bile tercih edildiği gibi birtakım ifadeler var. Bunu siz nasıl görüyorsunuz?
Bilgisayar Mühendisleri Odası : Belirtilen şirketlerin eğitimleri ve bu eğitimler sonrasındaki sınavlar sonucu sertifikasyon süreci, belirtildiği gibi genelde teknisyen, programcı vb. (5. seviye aşağısı) düzeyinde gerçekleşmektedir. Bunların yanı sıra bizim meslek alanımıza giren eğitim/sertifikalar da bulunmaktadır. Ancak hangi düzeyde ve koşulda olursa olsun, verilen eğitimin ve yapılan ölçme-değerlendirmenin niteliğinden yalıtılarak bakıldığında, bu eğitim ve sertifikalar belli bir ürün teknolojisine ilişkin yetkinliği ortaya koymaktadır. Bundan ötürü de bizce kapsamları çok sınırlıdır.
Bu sınırlı duruma karşın sektörde bu türlü belli bir ürün teknolojisinde yetişmiş uzmanların yeğlenmesi iki nedenle üzücüdür. Birincisi, bu şirketlerin donanım, yazılım, veritabanı, sistem, ağ teknolojilerine ilişkin ürün, hizmet ve çözümlerinin ülkemizdeki pazar payı artışına bağlı olarak bu şirketlere ve teknolojilerine bağımlılığın arttığı, bu alanlarda gereksinimleri karşılayan ulusal ölçekte bir üretim yapılamadığı anlamına gelmektedir.
İkincisi, bilişim kesiminin AR-GE ve inovasyondan uzaklaştığının, mühendislik eğitiminin niteliğinin düştüğünün; mezunların bütünsel analiz ve tasarımdan yoksun, tekrarlı, teknisyen düzeyinde işlere zorlandığının göstergesidir. Ülkemiz ve bilişim kesimi açısından her bakımdan üzücü olan bu durum, en başta ne olduğu belli olmayan “yerli-milli” adı altında uygulanan bilişim ve eğitim politikaların geldiği noktayı sergilemektedir.
turk-internet.com : Mesleki yeterlilik için şu ana kadar 29 bilişim sektörü meslek ve yeterlilik standardı (TÜTED, TÜBİDER, YASAD ve SANTEM derneği) tarafından tanımlanmış durumda. Bunları nasıl görüyorsunuz ve siz mahkemeye giderek yürütmeyi durdurma aldınız. Hangi meslekler (seviyeler) için bunu aldınız ve nedeni nedir?
Bilgisayar Mühendisleri Odası : Daha önce de belirttiğimiz üzere hem ilgili kurumun yetki ve sorumluluk alanını genişleterek Avrupa Yeterlilik Çerçevesine göre en az lisans ve daha yukarı öğrenim gerektiren, yasayla düzenlenmiş mesleklere ilişkin alt uzmanlık ve meslek alanlarını “meslek” gibi yeniden icat ederek bunlara ilişkin eğitim, sınavla ölçme ve değerlendirme süreci düzenlemesini, hem de bilişim kesimindeki meslek standartlarının belirlenmesi ve yeterliliklerin tanımlanması için seçilen paydaşları ve bu sürecin dernekler, ticaret odaları vb. kurumlarca yürütülmesini doğru bulmuyoruz. (Özellikle TÜBİDER’in ne büyük emekler verdiği, bu çalışmalar sırasında ne denli zorluklar yaşadığı ortadadır ve bu görüşümüzü doğrulayan önemli bir olgudur.)
BMO, TMMOB ve diğer bağlı odalar olarak biz, meslek alanlarımıza ilişkin yetkisiz ve hukuksuz bir biçimde oluşturulan meslek standardı tanımlarına karşı üç ayrı dava açmıştık. Bu üç dava sonucunda MYK’nin meslek alanlarımıza ilişkin meslek standardı tanımlamayla ilgili düzenlemesi için yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.
Bu meslek tanımları: BT İş Analisti (Seviye 6), Yazılım Geliştirici (Seviye 6), Ağ Teknolojileri Uzmanı (Seviye 6), Sistem Yöneticisi (Seviye 6), BT Çözümleri Uzmanı (Seviye 6), BT Güvenlik Uzmanı (Seviye 6), BT Güvenlik Denetmeni (Seviye 7), Mekatronik Sistem Uzmanı (Seviye 6), Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzmanı (Seviye 6).
Dava dosyamıza konu olan nedenler de şunlardır:
- Avrupa Yeterlilik Çerçevesine göre en az lisans ve daha yukarı öğrenim gerektiren, yasayla düzenlenmiş mesleklere ilişkin alt uzmanlık ve meslek alanlarını meslek gibi yeniden icat ederek buna ilişkin eğitim, sınavla ölçme ve değerlendirme süreci düzenlemesinin, 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Yasaya ve MYK’nin kendi yasası olan 5544 sayılı yasanın birinci maddesinin 2. fıkrası “mühendislik ve mimarlık meslekleri….bu Kanunun kapsamı dışındadır” hükmüne aykırı olması.
- MYK tarafından bilişim kesimi kapsamında yapılan meslek tanımlarında istenen asgari standart bilgi, beceri, tavır ve tutumda yalnızca bir “tekniker” ve “teknisyenden” beklenebilecek bilgi, beceri, tavır ve tutumdan daha fazlasının arandığı, gereksinim duyulan bilgi ve becerileri tek başına karşılayabilecek tek programın “bilgisayar mühendisliği” programları olduğu.
- MYK’nin çalışmaları kapsamında yayımlanan meslek tanımlarının aslında “bilgisayar mühendisliği”nin görev tanımlarını tarif ettiği; söz konusu mesleki yetkinliklerin kazanılması için üniversite düzeyindeki eğitim gereksinimine hiç değinilmediği; bir mesleğin görev, alt meslek alanları arasındaki ayrımın doğru ortaya konulması gerekliliği.
- Dava konusu standartların adında her ne kadar “mühendislik” ibaresi geçmiyorsa da bu standartlar, mühendislik hizmetinin standartlarının belirlemesinden başka bir anlam taşımamaktadır. Lisans seviyesi olan 6. seviyede “mühendislik” disiplini dışında bir eğitim verilmediğine ve bu bölümden mezun olanlar da TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası’na kaydolduğuna göre bu meslek alanlarına ilişkin standartları ilgili meslek odasının belirlemesi gerektiği.
turk-internet.com : Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak sizin de yaptığınız var. Bunları okuyucularımız için de anlatır mısınız? Özellikle işin parasal kısmı yani maaş/proje bedeli/ihale konusundaki çalışmalarınız neleri ve nasıl kapsıyor?
Bilgisayar Mühendisleri Odası : Odamızın bu konuları da içeren çalışmaları, mesleki denetim kapsamında, yönetim kurulumuzla eşgüdümlü olarak Meslek Tanımları ve Mesleki Denetim Komisyonu tarafından yürütülmekte. Komisyonumuz çalışma dönemi boyunca yapacağı çalışmaları ve üreteceği çıktıları kapsayan yol haritasını oluşturdu. Bazı çıktıların taslak sürümleri de üretildi. Bunlar:
- Ulusal/Uluslararası Standartlar Çerçeve Dokümanının oluşturulması. Bu çıktı, bilgisayar mühendisliği ve bağlı disiplinlere ilişkin meslek alanlarında mesleğini yerine getiren üyelerimizin/meslektaşlarımızın uluslararası ve ulusal bazda hangi standartları, yöntemleri araç olarak kullandığını ve otoritelerini belirten bir kılavuz olacak.
- Bilgisayar mühendisliği ve bağlı disiplinlere ilişkin Meslek Alanları Tanımları Dokümanının oluşturulması. Bu çıktı, üyelerimizin/meslektaşlarımızın hangi alt meslek alanlarında mühendislik hizmeti ürettiğini, mesleğini hangi ilke ve hedefler doğrultusunda yerine getirdiğini ortaya koyacak. Bu sayede yasa ve yönetmeliklerimizden aldığımız yetkiyle bilgisayar mühendisliği ve bağlı disiplinlerin başat olduğu meslek alanlarının tanımlanmasının yanı sıra meslek alanımıza ilişkin yetkisiz ve hukuksuz bir şekilde oluşturulan söz konusu meslek standartları tanımlarına karşı da önemli bir çalışma yapmış olacağız.
- Belli bir meslek alanında üretilen hizmet, süreç ve sistemlere ilişkin kamu adına mesleki denetime dayanak olmak üzere farklı alanlarda düzenleyici doküman (yönetmelik/yönerge) oluşturulması. Meslek Alanları Tanımları dokümanımızda yer alan, başlangıçta bir ya da birkaç meslek alanı için şartname hazırlanmasından, analiz, tasarım, geliştirme, bakım ve destek aşamalarına kadar olan mühendislik hizmetlerine ilişkin süreçlerin çıktılar üzerinden denetlenmesini sağlayarak bir yandan nitelikli bilişim hizmetinin temeli olacak kamu adına mesleki denetimin yaşama geçirilmesini, diğer yandan üyelerimizin ve meslektaşlarımızın yetki, sorumluluk alanlarının ve istihdamlarının artırılmasını hedefliyoruz.
Yukarıdaki çalışmaların yanında, bu dönem oluşturulan En Az Ücret Çalışma Grubumuz da başlangıçta genel olarak “bilgisayar mühendisliği” için belirli ölçütlerle (deneyim, yaşanan kent vb.) en az ücretlerin tanımlanması için çalışmalarını sürdürüyor. En az ücret belirleme çalışmasını, Meslek Alanları Tanımları dokümanında kapsanan meslek alanlarının saatlik/günlük ücretlerini de kapsayarak genişletmeyi planlıyoruz. Odamızca belirlenecek en az ücretlerin, meslektaşlarımızın iş sözleşmelerinde ve bilişim sistemi geliştirme, uygulama/yazılım geliştirme, bu alanlardaki hizmet alımları gibi ihalelerin bedellerinin oluşturulmasında temel alınmasını hedefliyoruz. Ayrıca, bir meslek odası olarak resmi kurumlar başta olmak üzere istemde bulunan kurumlara mesleğimizle ilgili ücretleri bildirme yetkisine sahibiz.
turk-internet.com : “Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi”ne ilişkin görüşleriniz nelerdir?
Bilgisayar Mühendisleri Odası : Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi (TYYÇ), Lizbon Stratejisi, Bologna Süreci hedefleri doğrultusundaki Avrupa Yeterlilikler Çerçevesine (AYÇ’ye) uyum sağlayacak olan Ulusal Yeterlilikler Çerçevesinin bir parçası olarak yükseköğretim alanında ulusal yeterlilikler çerçevesi geliştirme konusunda YÖK tarafından başlatılan bir çalışmadır. Akademik ağırlıklı bir çalışma olduğundan bu konuda öncelikli olarak akademisyenlerin görüşü önemlidir. Bununla birlikte YÖK’ün kamuoyuyla paylaştığı bilgiler, çalışma planı ve yol haritası incelendiğinde çerçeve belirleme çalışmasının şimdilik hedeflerine ulaşamadığı görülmektedir.
Lizbon Stratejisi, Bologna Sürecinin yaygın ve resmi olmayan eğitimi de içeren, yaşam boyu öğrenim yaklaşımı adı altında örgün eğitimi ve diplomaları tahrip eden, mesleki eğitimi ve üniversiteleri neredeyse sınırsız bir biçimde serbest piyasanın hizmetine sunan bir vizyonu da var. Bu bakımdan AB, AYÇ vb. süreçlere genel olarak eleştirel bakmaktayız. Bununla birlikte kendi meslek alanımızla ilgili kazanılan unvan/diploma ve öğrenilen bilgilerin sınıflandırıldığı Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesinin bilimsel, kamu ve insan odaklı bir şekilde oluşturulması için sürecin takipçisi olmayı önemsiyoruz. Çalışmanın daha sağlıklı yürümesi için meslek odalarının, sendikaların/konfederasyonların bu çalışmanın paydaşı olması gerekmektedir.
turk-internet.com : Bizim sorularımız dışında sizin eklemek istedikleriniz var mıdır?
Bilgisayar Mühendisleri Odası : Meslektaşlarımızın yeni teknolojiler konusunda kendilerini geliştirmelerinin, mesleki eğitimin okul sıralarından sonra da sürmesinin bir zorunluluk olduğu açıktır. Bu, salt bizim mesleğimiz için değil, diğer tüm disiplinler için de geçerlidir. Odamız, sürekli mesleki eğitimin öneminin bilinciyle üyelerimize ve meslektaşlarımıza yönelik eğitim ve etkinlikler düzenlemekte, bu etkinliklerde teknik konular kuramsal ve uygulamalı olarak işlenirken bir yandan da mesleğimizin ve teknolojinin toplumsal etkileri ele alınmaktadır.
Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak TMMOB’nin toplumcu mühendislik anlayışının ışığında mesleki haklarımız ve meslek alanımızla ilgili bilimsel ve kamu, ülke ve mesleğimizin yararına olan her türlü çalışmayı desteklerken bilimsellikten uzak, kamusal yararı gözetmeyen, üyelerimizi ve meslektaşlarımızı unvanları dışında uygulanacak eğitim, sınav, sertifika vb. ile yetkilendirmeye mahkûm edecek her türlü girişim ve uygulamaya karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi de vurgulamak isteriz.