Bu yazının önceki bölümlerini
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 1
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 2
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 3
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 4
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 5
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 6
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 7
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 8
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Proje Yöneticisi Nasıl Olmalı ?
KKP projesi gibi kapsamlı bilişim projeleri yoğun insan ilişkileri, güç çatışmaları, olaylara tarafsız ve yeni bakış açılarıyla yaklaşabilme, işlerin takibinde özen, ast ve üst kademelerle ilişkileri gerek bireysel gerek ekip içinde başarıyla dengeleyebilme, kurumda başarma heyecanı ve değişimden doğacak verimlilik coşkusu yaratabilme, kişileri harekete geçirebilme, kuruma özgü yaklaşımlar yaratabilme, temsil etme, direnci kırma, karar verme, hitap edebilme becerilerini gerektirir.
Proje yöneticisinin en temel becerileri arasında, çatışan, çelişen grupları birbirine düşürmeden, birini diğerine karşı haklı çıkarmadan çalıştırabilme, özellikle önemlidir.
Proje yöneticisi, kendi kişisel beceri ve başarısını öne çıkarmadan, sessizce çatışmaları çözmeli, gerekirse tek başına karar verip uygulatmalı, bunu yaparken üstlerinin etki ve gücünü sarsmamalı, eşitleri ve astlarını küçük düşürmemelidir.
İşin sırrı gerçek bir ekip olmaktadır. Proje yöneticisi ekip ruhunu çok iyi özümsemiş ve yansıtabilen bir kişi olmalıdır. Burada yansıtabilmek, özümsemekten daha önemlidir.
Hayata Geçiş Sonrasında
Böyle projelerde hayata geçiş sonrasında en çok karşılaşılacak sorun, son kullanıcı soruları ve hatalarıdır.
Her ne kadar eğitim verilse, yazılı başvuru kitapçıkları dağıtılsa da son kullanıcının soruları olacak ve hata yapacaklardır. Hayata geçişle birlikte yapılması gereken en önemli iş, bir yardım masası kurulmasıdır. Masa hazırdır aslında, anahtar kullanıcılar. Bilgi işlemciler ve bazen de danışmanların ikinci kademe yardım desteği vermesi de gerekebilmektedir.
Anahtar kullanıcılar bu aşamada çok sabır gerektiren, kişisel iletişimin önemli olduğu bir rolü üstleneceklerdir. Gerçekten akıl almayacak sorular gelebilmektedir. Eğitimde en çok vurgulanan konunun hiç anlaşılmadığı ortaya çıkabilmektedir. Aynı kişi durmadan aynı soruyu sorabilmekte, aynı hatayı yapabilmektedir.
Başlangıçta tüm anahtar kullanıcılar özel bir bildirim olmaksızın, sabırlıdırlar ama aynı sorular, aynı hatalar aynı kişilerden gelmeye başladıkca canları sıkılacaktır. Bilinmesi gereken, bu durumun olağan olduğu ve son kullanıcıların da cok kısa bir sürede yeni ürüne, yeni iş yapış şekline uyum sağlamalarının beklendiğidir. Onların anahtar kullanıcılar gibi uzunca bir süre ürünle uğraşmaları olanağı olmamıştır. Hiçbir eğitimde anlatılanlar %100 anlaşılmayacak, akılda kalmayacaktır.
Bu olgu daha önceden anahtar kullanıcılarla paylaşılmalı , gerekirse bu süreyi yumuşak geçirmek üzere anahtar kullanıcılara bir temel iletişim eğitimi sağlanmalıdır. Böylebir eğitim herşeyi halledecek değildir, ama farkındalık yaratacaktır.
Proje yöneticisi bu duruma hazırlıklı olmalıdır, bu aşamada birçok konu önüne gelebilir, bu ilk ateşin geçici olduğunu bilmeli ve kişileri kırmadan, incitmeden, olayları büyütmeden, çok iyi dengelemelidir.
Bu uygulamaya geçişin hemen ardındaki ilk hatalarda yapılan bir diğer hata da, hataların bilişimcilerin el marifetiyle arka taraflardan, hata hiç olmamış gibi düzeltilmeye çalışılmasıdır. Bu yöntemlerden kesinlikle uzak durulmalı, uygulamanın doğru akışında nasıl düzeltilecekse öyle düzeltme yoluna gidilmelidir (Hatalı bir siparişin iptal edilip yenisinin açılması gibi). Hatayı olmamış gibi göstermek bilgiyi bozmaktır ama bundan daha tehlikelisi veri ilişkilerini bozan düzeltilemeyecek hatalar doğurmasıdır ve ileride sürekli hortlayacaktır . Bilişim ahlakı açısından bunun suç oluşturma olasılığı da ayrıca dikkate alınmalıdır.
Bu yazının devamını Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 10 başlığı altında okuyabilirsiniz.