TV yayıncılığının ilk yıllarında reklam gelirlerinin zayıf olması nedeniyle, halktan toplanan paralarla yayın yapması uygun görülen TRT’nin çoklu TV yayıncılığına geçtiğimiz günümüzde, kendi ayakları üzerinde durması yerine herşeyden topladığı paranın harcanış tarzı, insanları fazlasıyla kızdırıyor.
Çünkü, AKP iktidarı da dahil olmak üzere, TRT yıllardır iktidarı ele geçirenlerin yönünde yayın yapıyor. Oysa iktidarı ele geçirenler % 30-40 ve hatta % 50 oy bile alsalar, halkın tamamını temsil etmiyor durumundalar. Hele bugünün seçim sisteminde öngörülen % 10 barajı düşünürseniz, bugünkü % 50 bile halkın büyük bir çoğunluğunu temsil ediyor değil.
Dolayısıyla, halkın tamamından para alarak, halkın tamamını temsil etmeyen bir yönde yayın yapmak doğru bir şey değil. İşte bu nedenle bir süredir herkes fazlasıyla şikayetçi. TRT’nin bu paraları harcadığı yerlerle ilgili olarak pek çok tartışma var. En son, –TV yayınlarının izlendiği nedeniyle– cep telefonlarına da % 6 bandrol getirilmesi bardağı taşıran damla olmuştu. TRT’yi seyretmeyen birisi neden TRT payı ödemek zorunda olsun?
TRT de artık, kendisini yayın kalitesini arttırarak, seyirci çekmek ve bu yolla da reklam alabilir hale getirmek için uğraşsın. Kendi ayakları üzerinde dursun. Oturduğu yerden ve kalitesiz yayınlar için, kendisini seyretmeyen insanlardan para almasın.
İşte bu konuda en sonunda bir kanun teklifi verildi. Tüm alınan paralar kaldırılsın şeklinde olmasa da, bari “elektrik faturalarından kaldırılsın” denildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile İstanbul Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Barış Yarkadaş, elektrik faturalarından alınan TRT payının kaldırılması amacıyla TBMM’ye kanun teklifi verdi. Devlet kanalı olan ve tarafsız olmakla yükümlü TRT’nin yanlı yayıncılığının referandum sürecinde daha da görünür hale geldiğinin belirtildiği teklifte, vatandaşların kullandıkları elektrikten iktidarın yandaşı olan TRT’ye pay aktarılmasının büyük bir haksızlık olduğu vurgulandı.
Diğer yandan da Mahmut Tanal bu konuda Diyanet’e “kul hakkı” çerçevesinde soru sordu. Onu da aşağıda okuyabilirsiniz.
TBMM Başkanlığına sunulan Kanun teklifi şöyle:
GENEL GEREKÇE
Elektrik abonelerinden alınan “TRT Payı”, bir kanuni dayanağa sahip olmakla birlikte elektrik kullanımıyla ilgisi olmayan, haksız bir bedel olarak tüketiciye yansıtılmaktadır. Zira evinde TRT’ye ait bir alıcısı olmayan, hatta TRT’yi izlemeyen bir vatandaşın TRT vergisi ödemesi adaletsiz bir uygulamadır.
Anayasanın 133’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır” hükmü yer almaktadır. Fakat TRT bu hükümlere ve temel habercilik ilkelerine aykırı bir yayın politikası içine girmiş hatta bu yayınları nedeniyle yargıya taşınan davalar sonucunda tazminat cezaları almıştır. Sonuç olarak halk, belki de yayınlarını hiç izlemediği TRT’nin bir de sorumsuz ve taraflı yayınları nedeniyle aldığı tazminat cezalarının ödenmesine ortak edilmektedir. Seçim döneminde adeta AKP iktidarının yayın organı haline getirilen TRT, adaletsiz ve haksız bir seçim dönemi yaşanmasının önemli araçlarından biri olmuştur.
16 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek olan Anayasa değişiklik referandumu sürecinde de TRT açık bir taraflı yayın politikası izlemektedir. Yapılan araştırmalara göre 01-20 Mart 2017 tarihleri arasında TRT’de yayınlanan 6 programda cumhurbaşkanına, 15 programda AKP yetkililerine yer verilirken CHP, MHP ve HDP ile ilgili tek bir programa yer verilmemiştir. TRT 1 yayınlarında Cumhurbaşkanı ve danışmanları ile AKP’ye günde üç saat zaman ayrılırken muhalefetin görünürlüğü ise söz konusu olamıyor.
TRT Haber kanalında ise 01-20 Mart tarihleri arasında Cumhurbaşkanına 321 dakika, AKP’ye 568 dakika yer verilirken CHP, MHP ve HDP’ye hiç yer verilmemiştir. Söz konusu tarihler arasında TRT Haber’in iktidarla ilgili 889 haberi yayınlanırken muhalefetle ilgili hiç haber yayınlanmamıştır.
01-10 Mart 2017 tarihleri arasında referanduma dair haber bültenlerinde, miting ve konuşmalarla ilgili haberlerde Cumhurbaşkanlığına 53,5, AKP’ye 83, MHP’ye 14,5 saat ayrılırken CHP’ye 17 saat, HDP’ye ise 33 dakika ayrılmıştır.
01-20 Mart 2017 arası canlı yayınlarda Cumhurbaşkanına 169 saat, AKP’ye 301,5 saat ayrılırken MHP’ye ayrılan süre 15,5 saat, referandumda “hayır” diyeceklerini açıklayan CHP’ye 45,5 saat ayrılırken, HDP’ye hiç yer verilmemiştir.
Referandum sürecindeki rakamlar, TRT’nin yaptığı taraflı yayıncılığı net bir biçimde ortaya koymaktadır.
Ayrıca elektrik enerjisi gelirlerinden TRT’ye pay ayrılmasının sanayi sektörü ve hane halkı üzerinde yarattığı ekonomik baskı ve adaletsizlik iktidar temsilcileri tarafından da zaman zaman gündeme getirilmiş fakat gerekli adımlar atılmamıştır. 58. Hükümet’in Acil Eylem Planı’nda da yer alan bu uygulamanın kaldırılması konusu daha sonra 2009 ekonomik krizi sırasında gündeme gelmiş, Ekonomi Koordinasyon Kurulu, ekonomik krize yönelik alacakları önlemler içerisinde maliyetleri azaltmak amacıyla elektrik faturasındaki yüzde 2’lik TRT payının kaldırılması konusunda görüş birliğine varmış, fakat bugüne kadar bu yönde herhangi bir adım atılmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu, idarenin her türlü işleminin yargı denetimine açık olması yanında, tüm iş ve işlemlerin yasal bir dayanağa sahip olmasını gerektirir. Asıl olan bireylerin haklarıdır. Bu çerçevede bireylerin haklarını koruyan Anayasa hükümleri ve kanununlar mevcut olup, bunlara aykırı mevzuatın ve uygulamaların yürürlükten kaldırılması adaletin ve kamu yararının sağlanması açısından büyük bir önem taşımaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- 4.12.1984 tarihli ve 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 4 üncü maddesinin (c) bendi, 5 inci maddesinin (c) bendi yürürlükten kaldırılması amaçlanmıştır:
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.
4.12.1984 TARİHLİ VE 3093 SAYILI TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI HAKKINDA KANUN
MADDE 1- 4.12.1984 tarihli ve 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b), 4 üncü maddesinin (c) ve 5 inci maddesinin (c) bentleri yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.”
Mahmut Tanal Diyanet’e, “TRT’ye Giden Vergilerimi Kul Hakkımı Helal Etmiyorum” Diyenler için İşin Vicdani Boyutunu Sordu
Diğer yandan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, son günlerde gündemde olan TRT’nin yayın adaletsizliği tartışmasını Diyanet İşleri Başkanlığına taşıdı. Bilgi Edinme Kanunu kapsamında başvuruda bulunduklarını aktaran Tanal, Diyanet’in sahip olduğu bütçeyle Milli Savunma ve Milli Eğitim Bakanlıklarından dahi daha ayrıcalıklı bir konumu bulunduğunu belirterek, toplum vicdanında hasara yol açma tehlikesi bulunan bu tartışmanın manevi boyutuna ilişkin Diyanet’in kanaat bildirmesi gerektiğini dile getirdi.
Açıklamalarına devam eden Tanal: “İş artık hukuki boyutun ötesine geçti. Türkiye Cumhuriyeti olarak yürütmeyi denetleme yetkimizi fiilen kaybetmiş durumdayız. Ancak vatandaşın “TRT’ye giden vergilerimi, kul hakkımı helal etmiyorum” demeye başladığı noktada bunun bir de vicdani boyutu var. Burada da devletin en büyük bütçeli kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı devreye giriyor. Dinimizin kamu malına el sürmeye ve yönetenin adil olması gerekliliğine ilişkin hassasiyetini hepimiz biliyoruz. Diyanet’in daha önce vermiş olduğu fetva ve görüşlerinde bu hassasiyeti taşıdığı da ortada; o yüzden yapmış olduğumuz başvuruya parti siyasetinden bağımsız, vicdani bir cevap alacağımıza inanıyorum.” diyerek Diyanet İşleri Başkanlığına çağrıda bulundu.
[1] % 6’lık TRT Bandrolü de Alınmaya Başlanınca Cep Telefonu Cihazlarında Vergi Oranı Yaklaşık % 50 Oldu