Geçtiğimiz hafta gençlere vergisiz telefon desteği açıklandı. Acaba bunlar hangi telefonlar? Bir çok gazete haberinde çeşitli marka ve modellere dair listeler var. Gençlere bir avantaj sağlanıyor gibi gözüküyor. Ama gerçekten avantaj mı, bizce konuyla ilgili bazı soru işaretleri var.
Neden bunu diyoruz?
Öncelikle kafamızı kurcalayan şey; üst limit.
Neden bir üst limit var ? Hem de 9.500 TL gibi abuk bir üst limit. Mesela neden 5.500 TL veriyoruz deyip, çocuklar istedikleri telefonu, bilgisayarı alması için rahat bırakılmıyor. Bir üst limit yerine, sadece destekte üst limit verilebilir, yani :
“biz en fazla 5.500 TL veriyoruz, gencimiz istediği telefonu, bilgisayarı seçsin”
denilebilir. Başka deyişle, bütçeye yükü için hesaplamaları yapılır ve en fazla şu kadar destek diye açıklanır. Neden bir üst limit konuluyor? Sokak röportajlarında gençler çeşitli konulardaki şikayetlerini dile getirirken, konuşmaya müdahil olan AKP taraftarlarının sorduğu soruyu hatırlayın;
“Çıkar bakalım telefonunu”
Onlara çocukların verdiği cevap nedir?
“Telefon bir yaşam aracı. Üzerinde herşeyi gerçekleştiriyorlar”
Demek ki çocuklar, gençler iyi telefonlar kullanmak istiyor. En ucuz ve kalitesiz telefonları değil. Bir bilene sorduk. Şöyle dedi :
“9.500 TL yaklaşık 350 $’dır ve “dünyada” orta ve üst orta sınıf telefon almaya yeter. 5.500 TL ise 250 $. Yani genç, aradaki fark olan 100 $’ı ödediğinde iyi bir telefon alabilecekken bu maalesef Türkiye açısından geçerli değil. Çünkü Türkiye’de satılan telefon modelleri gözönüne alındığında, fiyattaki üst limitle çocuklara ÇÖP satacaklar anlamına geliyor.”
Modeller 1 Yıldan eski mi?
Öyle mi inceleyelim;
Örneklemek için önce üst limitten baktık. Teknosa sayfasından 7.500-10.000 aralığını seçtik (yazının üstünde sayfanın bir görüntüsü var). Burayı tıklayarak görebilirsiniz. Bu sayfadan 9.500 TL’yi geçmeyen telefonlardan bir kaç tane ayıralım ve bir Avrupa sitesinden –karşılaştırmak amaçlı olarak– fiyat ve model olarak kontrol edelim (bizim e-Ticaret sitelerinde modelin tarihi nedense yazmıyor).
Bir Yandan Seçim Propagandası Yapılırken, Diğer Yandan Elde Kalan Telefonlar mı Satılmaya Çalışılıyor?
Gördüğünüz gibi, 2023’ün sonuna yaklaşırken, bir kısmı artık neredeyse 2 sene öncenin modeli. Üst limit koymanın amacı nedir? Üst limit konulduğunda, gençler bu modellere mahkum ediliyor. Amaç, elde kalmış, 2 sezon eskinin telefonlarının satılması mıdır?
Ya da aslında bir taşla iki kuş mu vuruluyor? Bir yandan gençlere “bak sizi düşünüyor ve vergimizden vazgeçiyoruz” diye seçim propogandası yapılırken, diğer yandan elde kalmış telefonlar mı satılmaya çalışılıyor?
Bu yolla ülkemizde bir eski telefon çöplüğü yaratılıyor mu olacak? Gençlerimize bunları mı layık görüyoruz?
Bu tür telefonların ekonomik ömürleri zaten satılmadan dolmuş sayılabilir. İşletim sistemleri, üretici destekleri vb hep sıkıntı olacaktır.
Vergi İle Çıta Yaratıldı ve 100 $’lık Telefonlarda Fiyat 2’ye Katlandı
Şimdi başka bir garabetten bahsedelim. Yukarıda 200 $ – 250 $’lık telefonlardan bahsettik. Şimdi 100 $ civarı olanlara bakalım. Çünkü burada devletin vergi ile yarattığı bir çıta ve bu çıta sayesinde en uçtaki telefonları dünyanın en pahalı fiyatları ile alıyoruz ve kazanan da Afrika, Vietnam, Bengaldeş gibi ülkelerde satılan bu telefonların çok uluslu üreticileri oluyor.
Devlet 2002’den itibaren mobil sektörü “sağılacak inek” gibi gördü. Hem mobil konuşmalara 2 kata yakın vergi koydu, hem de cihazlara. Hükümet bu yolla hem cihazdan hem konuşmalardan 2’şer kata yakın vergi alıyor.
Ama ne oluyor?
Cihazlara vergi koydukça, telefon kaçakçıları farklı yollar buldular. Mesela pahalı telefonları 100 $ gibi fiyatlarla göstermeye çalıştılar. Bunu önlemek isteyen devlet ise, 200 $ altı telefonlar için gözetim şartı getirdi. Yani telefonun fiyatı sahiden 100 $ bile olsa vergilendirmesi 200 $’dan başlıyor. Bu da telefon fiyatlarında bir ÇITA yaratıyor.
Bu çıta 8.750-9.000 TL civarında. Çok uluslu cep telefonu firmaları bu fiyattan satamayacakları için 3 sene önce, parçaların KİT (telefonculuk dilinde SDK) olarak getirip, vida sıkmayla, güya yerli telefon üretmeye başladılar. Karşılığında ise Cumhurbaşkanlığı kararı ile bu yerli telefon kılığına girmiş olan parçalardan gümrük vergisi alınmıyor. İlk olarak 1 sene diye tanımlanmıştı ama her sene uzatılıyor.
Bazı üreticiler aradıklarını bulamayıp, bir süre sonra sessiz sedasız çekip gittiler.
Sonuçta yerli telefon masalı ile piyasa ucuz telefon doldu. Ancak tersine fiyatları dünyaya nazaran çok pahalı. Çünkü nasılsa bahsettiğimiz çıta var. Örnek verelim Avrupa’da 84 € fiyatlı olan ağustos 2022 modeli Redmi 10 128 GB, piyasada 6.249 TL’ye satılıyor. Normalde gümrük vergisi olmadığına göre, 84 €’luk telefon Avrupa’daki kadar vergilerle 4.000-4.500 TL aralığında olmalıydı ama değil.
Şimdi diyelim ki, hükümetin duyurduğu bu vergi indiriminden yararlanmak isteyen gencimizin fazla parası yok. Avrupa’da 100 $ civarına yani bizde 5.500 TL düzeyinde bir telefona bakıyor olsun. Aslında en ucuz telefona, dünyanın en pahalı fiyatını, devletin teşviği ile ödeyecek?
Avrupa fiyatları içinde, ithalatçı payı, satıcı payı, pazarlama vs giderleri ve verginin de olduğunu not edelim.
Şimdi olaya yeniden bakarsak, kazanan kim? Biz miyiz? Mobil telefon bayileri mi? Devlet mi?
Yoksa, bu gümrüksüz parçaları getirip, burada birleştirip, 100 kadar istihdam yaratmakla övünen ama gümrük vergisi ödemek yerine 2 kat pahalı satan çok uluslu cep telefonu üreticileri mi?
Bilgisayarlarda da Aynı Sorun Geçerli
Biz cep telefonlarını örnekledik ama bilgisayarlar için de durum aynı. Cimri üzerinden en ucuz bilgisayarlara baktık. 9000’lerden başlayan rakamlar var ama çıkış yılları 2020-2021. Aynı sorun burada da geçerli. Yani eski model bilgisayarlar ve en pahalı fiyatlar.
Tübitak Cep Telefonu için Çağrı Yapmıştı Ne oldu?
Bu arada hatırlatalım, Tübitak da 8 sene önce yerli telefon çağrısı yapmıştı. “Acaba ne oldu” diye düşünmeye gerek yok. TOGG modelinde olduğu gibi, yerliymiş gibi üretim yapan çok uluslu cep telefonu üreticileri bu alanı doldurdular.
Mobisad Olumlu Buluyor
Konuyu Mobil sanayici iş adamları derneğine sorduk. Olayın bir tarafında da onlar var çünkü. Şöyle bir yorum ilettiler;
“Gençlere indirimli cep telefonu kararı ilk Mobisad ın dijital toplum olma yolumda teknolojiye kolay ulaşımın saĝlanması için talep ettiği gündem olarak karşımıza çıktı.
Cumhurbaşkanımızın açıklamalarıyla ilgili kurumlarımızın çalışmalarıyla gündemimizin karşılık bulması gençlrimizi ve sektör paydaşlarımızı mutlu etti.
Her ne kadar sahada beklenti 25.Bin TL segmentine kadar gençlerin tercih ettiği cihaz modellerini daha cok kapsayan cihazlar olsada mevcut haliyle 9.500 TL lik cihazın indirimler ile 4.000 TL ye indilrilmesi talep ettiğimiz gibi teknolojiye ulaşımı kolaylaştıracaktır.
Uygulama esaslarının sektör ile istişare içinde suistimal ihtimallerini engelleyerek sektörel rekabet ve dengeleri gözeterek yürürlüğe girmesini önem arz ediyor.
En kısa zamanda uygulamanın hayata geçmesi vatandaşların ihtiyaclarını ertelemeleri sektörel daralmaya sebep olmaması gerekmektedir.
Bu karar gibi vergi indirimi taksit kısıtlamasının esnemesi gibi teknolojiye ulaşımı kolaylaştıracak kararların devamını diliyoruz.”
Cep Telefonlarında % 44,4 ve Bilgisayarda % 16,7 Destek
“Örgün eğitimdeki öğrencilerimize bilgisayar ve cep telefonu desteğini açıklıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini de hatırlatarak yazımızı bitirelim. Açıklama şu şekildeydi;
“Üniversiteli gençlerimize piyasa satış fiyatı 9 bin 500 lirayı aşmayan cep telefonu ve bilgisayar için toplamda 5 bin 500 lirayı geçmeyecek şekilde destek vereceğiz. Cep telefonu için piyasa fiyatının yüzde 44,4’üne, bilgisayarlar için yüzde 16,7’si kadar tutarda destek sağlayacağız.
Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize bir hatla sınırlı olmak üzere 12 ay boyunca aylık ücretsiz 10 GB kota tanımlıyoruz. 18 yaşına giren tüm gençlere 1 yıl süreyle geçerli Genç Kart vereceğiz, müze, sinema tiyatro, sinemadan ücretsiz ya da indirimli faydalanabilecekler.”