Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), 26 Eylül – 14 Ekim tarihleri arasında Romanya’nın Bükreş kentinde yapılacak Tam Yetkili Konferansında, önemli bir seçime ev sahipliği yapacak.
ITU, yeni teknolojinin sınır ötesi operasyonlarını kolaylaştırmak amacıyla, ülkemizin de aralarında bulunduğu 20 kurucu üye ile, 1865 yılında Uluslararası Telgraf Birliği olarak kuruldu. Bugün, ITU’nun görevi, küresel bilgi ve iletişim teknolojisi (BİT) ve telekomünikasyon standartları ve düzenlemelerini geliştirmek, radyo frekansı spektrumunu ve uydu yörüngelerini yönetmek ve gelişmekte olan ülkeler için BİT erişimini iyileştirmektir. ITU, telekomünikasyon ağları için önemli bir standart belirleyicidir. ITU bunu şöyle ifade ediyor;
“Cepten her telefon görüşmenizde, internete girdiğinizde veya e-posta gönderdiğinizde İTÜ’nün çalışmalarından yararlanıyorsunuz”
Teknik olarak, fiber optik kablo ve mobil ağlar için standartlar ITU tarafından belirlendiği için ifade doğrudur.
Bununla birlikte ITU, internet konusunda daha az söz sahibidir. İnterneti çalıştıran standartlar İTÜ tarafından değil, “teknoloji uzmanlarının, şirketlerin, sivil toplumun ve hükümetlerin fikir birliğine vardığı çok paydaşlı bir süreçle belirlenir. İnternet Mühendisliği Görev Gücü (IETF), internet standartlarında söz sahibi olan birkaç gönüllü kuruluştan biridir.
Rusya ve Çin, İnterneti Aşağıdan Yukarı Değil, Yukarıdan Aşağıya Yönetmek İstiyor
İnternet merkezi olmayan bir ağ olarak yaratıldı, bu nedenle ulus devletler internet üzerinde sınırlı kontrole sahiptir. Çok paydaşlı yaklaşım yani, sivil toplumun, endüstrinin ve teknik uzmanların bir dizi forum aracılığıyla internetin yönetimini yapıyor olmaları, bildiğimiz açık ve özgür interneti yaratıyor.
Buna karşılık, Rusya ve Çin, internet yönetişimi, internet standartlarının aşağıdan yukarıya tasarımını, ulus-devletlerin politikalarına dayalı yukarıdan aşağıya kararlarla değiştirilebileceği bir strateji elde etmek için ITU yönetimini ele geçirmeye çalışıyor. Bu stratejinin nasıl bir şey olduğunu, internetin diğer yönetim organlarından biri olan ICANN ile mart ayında yaptığımız röportajda dile getirmiştik.
ITU Genel Sekreteri Seçimi İnternetin Geleceği Açısından Önemli
Bükreş toplantısının gündeminin en başında yeni bir ITU Genel Sekreterinin seçilmesi var. Üye ülkelerin oylarıyla yapılacak olan seçim, Amerikalı bir aday ile Rus bir aday arasında bir mücadele olarak şekilleniyor. Çin’in Afrika ülkeleri üzerindeki etkisinin seçimin sonucunu etkileyebileceği düşünülüyor.
Çin, mevcut ITU genel sekreteri Çinli Houlin Zhao’yu yalnızca internet yönetişim konularının benimsenmesini desteklemek için değil, aynı zamanda ITU’nun görev alanını yüz tanıma ve yapay zeka gibi yeni teknolojilere genişletmek için kullandı. Çin ayrıca, internetin ancak kaydedilerek kullanılabilecek ve ulus devletlere bir kullanıcının internet erişimini herhangi bir zamanda kapatma yeteneği verecek “ webi destekleyen mimariye otoriterliği yerleştirecek ” Huawei’nin Yeni İnternet Protokolünü (new IP) benimsemesi için ITU’ya baskı yaptı.
Şimdi seçimde 2 aday var. Amerikalı Doreen Bogdan-Martin, ITU’da neredeyse otuz yıllık deneyime sahip ve ajansın üç büyük bürosundan birine başkanlık eden ilk kadın. Rus aday, Rashid Ismailov, Rusya Telekom ve Kitle İletişim Bakanlığı’nda eski bir bakan yardımcısı ve eski bir Huawei yöneticisi.
Bu seçimde sadece bir genel sekreter seçilmeyecek. Bu, internetin iki vizyonu arasındaki bir rekabettir: açık bir internet veya Rusya’nın ve Çin’inkine benzeyen bir tür devlet kontrollü internet yaratma hedefi.