Bu hafta salı günü Birleşmiş Milletlerin bir toplantısında “KOBİ’lerin gelişimine Bilişim ve Haberleşme Teknolojilerinin Katkıları” başlıklı bir konuşma yapmak* üzere Cenevre’deydim. İlginç bir şey öğrendim. Şu anda Japon Utsumi tarafından yürütülmekte olan ITU Genel Sekreterliğine bir Türk yani Eski Türk Telekom Genel Müdürü ve TK Başkanı Fatih Yurdal düşünülüyor.
Antalya şehri, Telekomünikasyon alanında dünya’daki stratejileri ve gelişmeleri etkileyen organizasyon olan ITU’nun yani Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin 4 yılda bir yaptığı büyük toplantısı için aday.
Adaylar bu kadarla bitmiyor. Bu toplantının başkanlığına da bir Türk yani eski Türk Telekom Genel Müdürü ve Telekomünikasyon Kurumu’nun ilk kuruluşundaki Başkanı Fatih Yurdal aday gösteriliyor.
Ancak Yurdal’ın adı daha önemli bir pozisyon yani bu telekom alanında dünya’nın şekillendirici kurumunun Genel Sekreterliği için de geçiyor. Bu konuları, kısacık süre içinde Telekomünikasyon Kurumu eski Kurul üyelerinden ve Marakeş’te yapilan son ITU Tam Yetkili Temsilciler Konferansı’ndaki Türk Heyeti Başkanı Abdullah Raşit Gülhan’a sordum. Bu konuda hükümet kanadının ve Bakan Binali Yıldırım’ın düşüncelerini de bilahere sunacağız.
Turk-internet.com : Ülkemizde (Antalya’da) ITU’nun (International Telecommunication Union – Uluslararası Telekom Birliği) 4 yılda bir olan büyük toplantısının yapılacağı bilgisini aldik. Bu toplantı hakkında bilgi alabilir miyiz?
Abdullah R.Gülhan : Evet ülkemizde 2000 ve 2002 yıllarında cok başarılı iki büyük ITU toplantısı yapılmıştı**. Hatırlatmak gerekirse bu toplantılar sırası ile; 2500 delegenin altı hafta süre ile İstanbul’da çalıştığı Telsiz Genel Kurulu-Dünya Telsiz Konferansı (Radiocommunication Assembly-World Radiocommunications Conference RA-WRC) ve yaklaşık 2000 delegenin 10 gün süre ile yine İstanbul’da çalışmalarını sürdürdükleri Dünya Telekomünikasyon Gelişme Konferansı (World Telecommunications Development Conference-WTDC)’dır.
Bu iki başarılı konferanstan sonra ülkemiz üçüncü bir konferansa ev sahipliği yapmak üzere ITU’ya resmen adaylık başvurusu yaptı. En güçlü ve sanırım Cenevre (her zaman ITU’nun merkezi olması nedeni ile adaydır) dışındaki tek aday.
Biraz önce de ifade ettim ülkemiz daha önce çok başarılı iki konferansa*** ev sahipliği yaptı. Yanlış anlanmayı bertaraf etmek için hemen belirteyim, ülkemiz aslında irili ufaklı belki yüze yakın ITU, ETSI, CEPT, ERC ve ERO gibi uluslararası kuruluşların toplantılarına da ev sahipliği yaptı.
Bu başarılı toplantılar baz alınırsa, yapılacak yeni bir toplantıya hem ülkemizin tarihi ve coğrafi güzellikleri hem de otellerimizin yüksek standartları nedeni ile 2500 civarında delegenin katılması normaldir diye düşünüyorum. Bu delegelerin bir kısmının da eşleri ile birlikte katılacağı düşünüldüğünde yaklaşık 3000 kişinin üç hafta sürecek bu toplantı süresince misafirimiz olacağını tahmin ediyorum. Bu ülkemiz için hem tanıtım açısından hem de gelir açısından güzel bir fırsattır (Her bir kişi için 2-3000 $ düşünülürse 6-10 milyon $ gelir tahmin edilebilir).
Bir de kısaca ITU PP-02 hakkında da bilgi vereyim isterseniz;
ITU’nun en üst düzey ve en yetkili konferansıdır. Her 4 yılda bir Birliğin politikaları ile organizasyon yapısı ve faaliyetlerini belirlemek üzere üye ülkelerin katılımıyla yapılır. Bundan önceki iki Tam Yetkili Temsilciler Konferansından birisi 1998’de ABD Minneapolis’te ve diğeri 2002 yılında Fas Marakeş’de yapılmıştır.
turk-internet.com : Ben Salı günü Cenevre’deydim. ITU’dan aldığım bilgiye göre bu toplantının Başkanlığı için bir Türk öneriliyor; Yani eski Telekomünikasyon Başkanı (ve eski Türk Telekom GM) Fatih Yurdal. Bu konuda ne düşünüyorsunz?
Abdullah Raşit Gülhan : Ülkemizde yapılacak bu konferansı bir Türk’ün yönetmesi geleneksel bir yaklaşımdır.
Sizin de belirttiğiniz üzere Fatih Yurdal’ın ITU toplantılarına uzun süredir etkin katılımından ve biraz önce ifade ettiğim ülkemizde yapılan iki konferanstaki çok başarılı yönetiminden ötürü, halen ITU Genel Sekreterliği görevini yürüten Yoshio Utsumi tarafından Dış İşleri Bakanlığımıza iletilen yazılarla bu görev için Fatih Mehmet Yurdal’ın önerildiğini biliyorum. Bu görevi Türkiye’de hakkıyla yapabilecek ender belki de yegane insandır bana göre.
Niçin Fatih Yurdal ismi yegane isim dediğimi ve yerine 1986 yılından beri zaman zaman ITU toplantılarına katılan kendi ismimi (çarpıcı olması açısından) veya başka isimleri ortaya koymadığımı, profesyonel birikimim çerçevesinde cevaplamaya çalışacağım.
Öncelikle ITU konferansını yönetecek kişinin Birleşmiş Milletlerin çalışma lisanları olan İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Arapça, Çince ve Rusça dillerinden birine iyi derecede hakim olması gerekmekte. Bu yeterli mi? Hayır yeterli değil.
Bunun yanı sıra ITU yasa, tüzük ve kurallarına da iyi derece de hakim olması gerekmekte. Peki bu yeterli mi? Hayır, bu da yeterli değil.
ITU içinde iyi tanınır, sözü dinlenir olmalı.
Ve son olarak haberleşme konusunu iyi bilmelidir.
Bu açılardan bakıldığında, ITU Tam Yetkili Temsilciler Konferans Başkanı olarak bir şekilde görev yapabilecek başka kişiler olabilir ama dürüst olmak gerekir ise Fatih Mehmet Yurdal bana göre ülkemizi en iyi şekilde bir kez daha temsil edebilecek yegane adaydır.
turk-internet.com : Fatih Yurdal’ın ayrıca yakında görevinden ayrılacağı söylenilen Genel Sekreter Utsumi yerine de atanabileceği bilgisi veriliyor. Fatih Bey hangi özellikler nedeniyle öneriliyor?
Abdullah Raşit Gülhan : ITU kuralları çerçevesinde bir atama söz konusu değil PP-06’da bir seçim olacak. Bu seçim için bazı adayların ismi geçmekte. Tam Yetkili Temsilciler Konferanslarında ITU Genel Sekreter ve yardımcıları ile 3 sektörün büro direktörleri gibi üst düzey yöneticiler seçilir.
Bu açıdan baktığımızda uluslararası alanda tanınırlılığı, şu an için Avrupa Radyokomünikasyon Ofisi’ndeki etkin görevi gibi hususlarda dikkate alındığında Fatih Mehmet Yurdal’ın ITU Genel Sekreterliği’ne aday gösterilmesinin çok yararlı ve sonuç alınabilir olacağını düşünmekteyim.
Bu ihtimali bir fırsat olarak nitelendiriyorum. Zira, sayın Fatih Yurdal’a Türkiye’de yapılan iki konferansı yönetmiş olmasının yanı sıra PP-06 konferansını yönetme görevi de verilirse, “kendi sahamızın” avantajı ile ITU Genel Sekreterliğine bir Türkü taşıyabiliriz. Bundan önceki konferansların ve Antalya’da muhtemelen yapılacak konferansın da güçlü etki ve desteği ile ITU Genel Sekreterliğine göstereceğimiz adayın seçilme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunun altını bir kez daha çizmekte fayda görüyorum.
ITU Genel sekreterliği için Brezilya’dan Roberto Blois ile Almanya Telekomünikasyon Kurumu başkanı Matthias Kurth’un adı geçmekte. Bu adaylardan Mr. Blois’e nazaran, Mr. Kurth’un daha şanslı olduğu ITU çevrelerinde ifade edilse de, ITU ve CEPT çalışmalarına yakın olmayışı nedeni ile Avrupa’da bile adaylığına karşı çıkanlar var ve gittikçe artmakta. Bu durumda eğer biz üzerimize düşeni tam anlamıyla yapabilirsek, bana göre Fatih Mehmet Yurdal en güçlü aday olacaktır.
turk-internet.com : Böyle bir pozisyona bir Türk’ün önerilmesinin, Türkiye açısından anlamı nedir?
Abdullah Raşit Gülhan : Son zamanlarda hükümetimizin uluslararası alanda etkin çalışmaları sonucunda Sayın Ekmelettin İhsanoğlu’nun İslam Konferansı Örgütü Başkanlığına seçilmesi ne derece önemli ise Birleşmiş Milletlerin en büyük örgütünün en üst yöneticisinin Türk olabilmesi ihtimali en az o kadar önemlidir.
Bu konunun ülkemize getireceği fayda aşikardır ve açık olarak, seçimin kazanılması halinde, bu başarı hükümetimizin kazanç hanesi yazılacaktır. ITU Genel Sekreterliğine bir Türk’ün seçilmesinin sadece duygusal anlamda bir kazanç değildir. ITU’da Genel Sekreteri ülkede yapılacak çeşitli atölye çalışmaları gibi bir çok etkinliğin Türkiye’de yapılması ile daha fazla Türk’ün projelere aktif katılımının sağlanması, ITU içinde daha fazla Türk uzmanı yetiştirilmesi gibi burada teker teker ifade etmenin mümkün olmadığı bir çok yararı olacaktır.
turk-internet.com : Son sorum; Genel Sekreterliğe önerilme süreci nasıl çalışıyor?
Abdullah Raşit Gülhan : ITU Genel Sekreterliğine ülke idarelerinin kendilerinin aday göstermesi genel teamüldür. Ancak, Ancak, sadece aday gösterilmek yeterli değildir. Zira, böylesine büyük ve önemli uluslararası kuruluşlarda hiçbir ülke, hükümeti tarafından güçlü bir şekilde desteklenmeyen adaya oy vermek istemez.
Marakeş PP-02’den gayet iyi biliyorum. Bu seçimlerde ülkeler karşılıklı olarak birbirlerinin adaylarını veya adaylıklarını destekleme hususunda mutabakata varırlar. Yani ITU içinde bir görevde bizi destekleyen bir ülke karşılık olarak örneğin Dünya Sağlık Örgütünde veya Birileşmiş Milletler Genel Kurulunda eş değer bir seçimde destek ister ve bu işler güçlü diplomasi çalışmaları ile belirlenir.
Altını çizmekte fayda görüyorum, Fatih Mehmet Yurdal’ın ismi ne kadar iyi bilinirse bilinsin, hükümetimizin gerçekten tam ve kuvvetli desteği olmaksızın seçimde başarılı olunması mümkün olamayacaktır.
* Birleşmiş Milletler Toplantısı hakkında yorumlarımı bu hafta yazacağım.
** ITU Toplantısında Fatih Yurdal Altın Madalya Aldı
*** Türkiye ITU’ye Nasıl Seçildi? Tarihi Bir Hikaye