Dün başladığımız bu yazı dizisinin ilk bölümünü İyiler ve Kötüler – I başlığı altında okuyabilirsiniz.
Hayatın evrensel ölçekteki bu oluşum-ve gelişim özelliği, toplum hayatı için uygulandığında şöyle bir model ortaya çıkar:
- İnsanlarla toplumu arası ilişki, hücrelerle bedeni arası ilişkinin aynısıdır. Beden içindeki bir organdaki hücrelerin durumu iyi olmazsa, örneğin böbreklerinizdeki hücreler rahatsızlarsa, tüm diğer organlarımız da bu rahatsızlıktan paylarını alırlar; çünkü hepsi böbreğin vereceği hizmete bağımlıdırlar.
Yani hepsi arasında karşılıklı bağımlılığa dayalı bir hizmet-alış-veriş ilişkisi vardır. Toplumlar da aynen böyledir.
Toplum, karşılıklı hizmet-alış-verişi sistemine dayalı, iş-ve meslek gurupları arası bir ortaklık sistemidir. Her bir gurup, sadece kendi alanında hizmet üretir ve diğer tüm hizmetleri başkalarından alır. Sistemin çalışması aynen bir saatin çarkları arasındaki ilişkiye benzer ve en yavaş dönen çarkın hızında işler. Bu nedenle, herkes çevresindeki diğer meslek guruplarının durumlarının çok iyi olmasını bekler, çünkü hayatının rahat ve huzurlu geçmesi, tamamen onlardan alacağı hizmetlere bağlıdır! Elektrikçisi kötü olan karanlıkta kalmaya, çöpçüsü kötü olan pislik içinde yaşamaya mahkumdur. Çarklardan biri kötü çalışmaya başlarsa, tüm sistem kötüleşir!
Hiç bir insan bir diğerine benzemez; yani her insan bir diğerinden farklı özelliklere sahiptir. İnsanların birbirinden farklı olmaları, onların toplum hayatında üstlenecekleri hizmet dallarının da farklı olmasının nedenidir Bu nedenle: Başkalarından daha iyi yapabileceğin bir iş veya meslek dalına yönel ve o konuda en iyi şekilde uzmanlaş ki, o iş veya meslek dalında, en kısa süreçte en fazla hizmeti üretip, çevrene sunacak duruma gelesin. Bu şekilde herkesin en iyi ve en seri şekilde sundukları bir hizmetler havuzu ortaya çıkar ve o havuzun olduğu toplumda her şey en iyi şekilde olur!
Doğa ve dünyada nasıl davranacağı bilgisi, her öğenin içine yerleştirilmektedir. Doğada oluşturulan her yeni öğe, doğadaki sistemin aktif bir parçası olmakta, parçalardan bütüne, küçükten büyüğe doğru bir oluşturma sistemi ortaya koyulmaktadır. Her yeni oluşan öğe, bu evrensel güç sisteminin bir parçası olarak, hem çevresindeki diğer öğelerden etkilenir, hem de kendi yapısına işlenen bilgiye uygun bir etkiyi çevresine yayar. Bu şekilde, karşılıklı birbirleriyle ilişki ve bağımlılık içinde bir oluşum ve gelişim sistemi ortaya çıkar. Tüm varlıklar, bir saatin dişlileri gibi, birbirlerini etkilemekte, birbirlerinden etkilenmektedir.
Hayat, canlı-cansız tüm varlıklar arasında karşılıklı bir etkileşim içindedir; bu nedenle canlı-cansız, doğadaki tüm varlıklar arası ekolojik dengenin bozulmamasına çalış! Her insan toplumun bir ortağıdır, yaptıklarıyla toplumu etkiler, ve başkalarının yaptıklarıyla da kendisi etkilenir! Ne ortağı olduğun bu toplumsal hayat sistemine zarar ver; ne de başkalarının bu toplumsal sisteme zarar vermesine göz yum; (Ne de üzerinde yaşadığın doğa ve dünyaya ters düşecek bir eylemde bulun!)
Bu sistemin çalışması için, aynı iş-ve meslek dalında olanlar bir araya gelip, sunacakları hizmeti en iyi şekilde yapabilmenin plan ve projesini hazırlarlar; çünkü başkalarından da aynı şekilde en iyi hizmeti talep edeceklerdir. Bu şekilde, her iş-ve-meslek gurubu en küçük yerleşim biriminden başlayarak yukarı doğru genişleyecek şekilde örgütlenirler ve karşılıklı hizmet-alış-veriş sistemi içinde yerlerini alırlar.
Şimdi, böyle bir modelin egemen olduğu toplumlardaki hayat standardını düşünün! İnsanlar para kazanmak için değil, bilgi edinmek ve üretmek için yaşama başlıyorlar. Böyle olunca, herkes edinebileceği en uygun bilgileri edinip, bu bilgilere göre bir şey veya hizmet üretiyor. Herkes mesleğinde en-iyisi, dolayısıyla her şey en ucuz şekliyle piyasaya çıkıyor; hiçbir üründe veya hizmette bir hata yok (varsa anında düzeltiliyor); her birey, diğer bireylerin durumlarının en az kendisi kadar iyi olması için elinden geleni yapıyor, çünkü kendi rahatının onlardan alacağı hizmetlere bağlı olduğunun farkında; insanlar arası karşılıklı bağımlılık, en küçük birimden başlayıp, uluslar-arası boyutlarda devam ediyor;
İnsanlar doğadaki her varlıkla karşılıklı etkileşim ve bağımlılık içinde olduğu temel bilgisiyle hayata başlıyor ve bu nedenle, taşından-toprağından tutun, karıncasına kuşuna kadar, her şeye karşı duyarlı ve bilinçli yaklaşıyor; çevre sorunu yok, sağlık sorunu yok, eğitim sorunu yok, işsizlik sorunu yok, savaş yok; vs..!!!
Yazının devamını İyiler ve Kötüler – III başlığı altında okuyabilirsiniz.