Telekomünikasyon sektörünün (ve ismine bakılırsa güya Bilgi Teknolojilerinin de) düzenleyicisi olan BTK yani Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu‘nun 4 üyesinin görev süreleri 12 eylülde sona erdi (yukarıda 2019’daki atamalarına dair Resmi Gazete var). Bugün 18 eylül ama yeni üyeler atanmadı.
Bu ilk defa da değil. Sürelerin bitmesi daha önceden bilindiği halde, 2019’da da aynısı olmuş ve 6 ay atama yapılamamıştı. Çok titizlikle seçim yapılıyor da ondan gecikiyor sanmayın. Süresi biten üyeler Selahattin Ermiş, Rıdvan Kahveci, Ahmet Kılıç ve Nurettin Şar. Bu üyelerin özgeçmişlerine ve sektörel deneyimlerine bakıldığında Rıdvan Kahveci dışındakilerin bir liyakatı ve bugüne kadar da sektöre bir katkılarının olmadığı aşikar, sektör 4 yıldır konuşuyor, bunu da not edelim.
Anlaşılan BTK, istihbaratçılık oynamaktan asıl kuruluş nedeni olan Telekomünikasyon sektörünün düzenlenmesiyle ilgilenemiyor. Zaten şu anda 3’e düşen üye sayısı nedeniyle hukuken sektöre yönelik bir karar alınamaz durumda. Yoksa alınması geciktirilmek istenen kararlar mı var?
BTK, Tüketici ve Sektör için mi Çalışıyor?
Türk Telekom’un özelleştirmesine karar verilen 1990’ların sonunda, bu sürecin düzgün yürümesini sağlamak üzere bir düzenleyici kurum planlandı ve 2000 yılında Telekomünikasyon Kurumu (o zaman TK, şimdi BTK) kuruldu.
Bu kurulun esas görevi TÜKETİCİ LEHİNE ve ADİL REKABETE DAYALI dünya standardında bir telekomünikasyon sektörü oluşmasıydı.
Yani bir yandan tüketici için fiyatların düşük, kalitenin yüksek (hızlı), yatırımın yüksek (isteyene fiber ve arızanın az olduğu) olduğu bir sektör yaratmalıydı. Diğer yandan da telekom firmalarının büyümesine, değerlerinin dünya çapında olmasına yardımcı olmalıydı.
Yaptı mı?
Aşağıda dünyadaki internet hızlarını karşılaştırmalı görüyorsunuz. Sayın okuyucu siz söyleyin, ne dersiniz, BTK görevini yapıyor mu?
Bu haritadan göreceğiniz üzere, BTK bırakın sektörü ve telekom firmalarını büyütmeyi ve bu yolla tüketicilere güzel servisler sunulmasını sağlamayı, sektör için adeta bir tıkaç görevi görüyor. Telekom firmalarının bağlı olduğu bir krallık gibi davranıp, halka ve sektöre hizmet etmeyi ihmal ediyor.
Depremde Haberleşemiyoruz
Aynı nedenlerle depremde iletişimimiz kesiliyor ve haberleşemez hale geliyoruz. Ama kimse bunu eleştiremiyor. Çünkü tüketiciler telekom işi nedir bilmiyor. BTK hemen atlayıp, operatörlere ceza veriyor. Kabahat onların üzerine kalıyor.
Telekom firmalarının da kabahati vardır elbette ama daha oraya gelemiyoruz. Çünkü BTK ve Ulaştırma bakanlığı’nın yönetimindeki telekom sektöründe altyapı yapmanın önü kapatılmış durumda. Tam 13 senedir. O nedenle de 3-4 milyon km fiber yerine 500+ bin km fiberden müteşekkil bir altaypımız var ve depreme dayanamıyor.
Bu durumda telekom firmaları da savunma yapamıyor, herhangi bir şikayet ya da sektöre yönelik eleştiri yapamıyor. Hiç yaptıklarını görebiliyor musunuz?
Göremezsiniz, çünkü eleştirdikleri anda yüklü bir cezayı yerler. Hatta bu cezaların mahkemelere taşınması durumunda da, hukuku uygulamadıkları görülüyor.
Kendi İş Planlarına Uymuyorlar
BTK’nın 4 kurul üyesi ayrıldı, BTK karar alamıyor dedik ama BTK onlar varken de iş yapıyor gibi gözükmüyor. Ne demek istediğimizi örnekleyelim;
En başta, fiberde tekelci anlayışa son vermesi ve alternatif işletmecilerin önünün açılarak adil rekabet ortamına ve bu sayede tüketici refahına yol açması gerekirdi. Ancak son 10 yılda milyonlarca kullanıcı fiber talep edip, alamıyor. Türk Telekom ise “talep yok ki” gibi abuk bir bahane ileri sürüyor.
Diğer yandan ülkemizin internet ağlarında iddialı bir kavşak (Internet Değişim Noktası – IDN) olmasının yolunu ta 2000 yılında açmaları gerekirken ve de 2019 yılında bir Cumhurbaşkanlığı Genelgesi de çıkmış olmasına rağmen bunu bilinçli bir şekilde engellediklerini düşünenler çok.
Ama sadece bu kadar da değil. Telkoder’in burayı tıklayarak ulaşabileceğiniz 2022 raporuna göre, 2017’den beri her yılın iş planına koyup yapmadıkları şu temel işler var;
- Veri Merkezi İşletmeciliğinin desteklenmesi ve siber güvenliğinin artırılmasına ilişkin çalışmalar: 2016 yılı İş planında yer alan ancak 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 iş planlarında yer verilmeyen, veri merkezlerinin desteklenmesi ve siber güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirleri içeren yol haritasının Aralık 2016 tarihinde tamamlanmasının planlandığı görülmektedir.
- İnternet Değişim Noktalarının (İDN) kurulumunun desteklenmesi: 2016, 2020 ve 2021 yılı İş planlarında yer alan ancak 2017, 2018, 2019 ve 2022 iş planlarında yer verilmeyen, ülkemizde İDN’lerin desteklenmesine yönelik senaryoları içeren raporun Eylül 2016 tarihinde yayınlanması planlanmıştır. 2020 iş planında “Türkiye İnternet Değişim Altyapısı Kurulmasına İlişkin Çalışmalar” başlığı ile tekrar yer verilen bu konu ile ilgili çalışmaların Aralık 2020 tarihinde tamamlanması planlanmaktadır.
- Temel telekomünikasyon hizmetleri büyüklüklerine ilişkin tahminler raporu hazırlanması: 2016 yılı İş planında yer alan fakat 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 iş planlarında yer verilmeyen konuya ilişkin raporun yayınlanma tarihi Temmuz 2016 olmasına karşın henüz yayımlanmamıştır.
- Pazar analizlerinin yapılması: Ülkemizde pazar analizleri 27.11.2012 tarihli ve 28480 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Pazar Analizi Yönetmeliği kapsamında yürütülmektedir. Söz konusu Yönetmeliğin 5’inci maddesinin ikinci fıkrası gereği, pazar analizleri en geç üç (3) yılda bir tekrarlanmakta ve daha önce analiz edilen pazarlardaki rekabet durumu ve işletmecilere getirilen yükümlülükler gözden geçirilmektedir. Söz konusu Yönetmeliğin 14’üncü maddesi gereği pazar analizlerine yönelik kamuoyu görüşü alınmasına ilişkin dokümanlar, kamuoyu görüşleri sonrası değerlendirmeleri içeren dokümanlar ve pazar analizleri sonucunda getirilen yükümlülükleri ihtiva eden nihai pazar analizi dokümanları Kurum internet sitesinde yayımlanmaktadır. 2022 İş Planında, “Toptan ve Perakende Kiralık Devre Pazarı”na ilişkin pazar analizinin 2022 yılı içerisinde tamamlanacağı belirtilmektedir. Ekim 2022 itibariyle bahsi geçen bu pazar analizine yönelik herhangi bir adım atılmamıştır.
Bunlar İş Planına her yıl temcit pilavı gibi yazılıp yapılmayan en temel konular. Bunun yanında Telkoder’in raporunda, 2022 yılına ait iş planı maddeleri sıralanıyor ve 32 maddede eksiklikler sayılıyor.
Ayrıca bu iş planlarında yer almayan ama önemli görülen noktalar da 8 madde halinde sıralanıyor.
Ama yukarı da da söyledik, BTK’ya atanan kişiler sektör tecrübesine ve uyumlu mesleklere sahip olmayabiliyor. Sadece süresi yeni bitenler değil önceki dönemde atanan pek çok kurul üyesinin de hem meslek, hem de tecrübe olarak sektöre bir şey getirmediğini sonuçlara bakarak görüyoruz.
“Türkiye Yüzyılı” diye iddialı bir yaklaşımı olan AKP hükümetinin bu kadar kötü yönetilen bir BTK’yı nasıl da kabullendiğini bilemiyorum. Ülkemizin mobil internet hızında 68., sabit internet hızında 111.olması Türkiye’ye yakışıyor mu? İlan edilen “Türkiye Yüzyılı” açısından da ne kadar acınası bir durum bu.
Bu arada dünyada yeni teknolojiler ve uydudan internet konusunda büyük bir gelişme var. Yapmadıkları arasında bunu saymadık bile.
Anayasa Mahkemesi Kararını Uygulamıyor
Yine diğer tuhaf olay da şu, BTK yıllardır kişisel verilerimizi toplamak için “gizli” ibareli kararlar yayınlıyor. Bu kararlar mahkemeye taşınıyor. Çünkü bunları toplayan operatörler açısından sorumluluk doğuran kararlar bunlar. Yani bireysel tüketicilerden birileri ya da bir grubu, bu konuyu “benim kişisel verilerim neden toplanıyor” diye mahkemeye taşısa, operatör de sorumlu, sadece BTK değil.
Kurul üyeleri muhtemelen bu nedenle kendilerince akıllık yapmışlar. Çünkü böyle bir kararı kurulun alması gerekirken, ilgisiz bir daire başkanı kararı almış gözüküyor. Merak ettim, kurul üyelerinin burada algıladıkları risk neydi de bir dairenin arkasına saklandılar. Operatörler kendilerini nasıl rahat hissedebiliyor?
BTK kararını mahkemeye taşıyan davalardan birisinde “log deseni” için Mart ayında alınan karar hala uygulanmıyor. BTK kendisini hukukun üzerinde mi görüyor?
BTK Başkanı Konuşurken Salon Boşaldı
Geçen hafta sonunda Mobil Teknolojiler Konferansına katıldım. Konuşmacıların hepsi telekomünikasyonda büyük başarılardan bahsediyordu. Ben de bu adamların mobil hızlarda 66.lık ve sabit internette 111.cilik ortada iken hangi başarıdan bahsettiklerini çok merak ettim.
Zaten sanırım bu nedenle, o koca koca konferans salonları yerine 100 kişilik bir salon vardı ve ilk 1-2 konuşmanın arkasından salonun boşaldığını gördüm. üstelik 4 tane bakan yardımcısına rağmen, içeridekilerin çoğunluğunun da yine bu başarılardan bahsedenlerin tayfası olmasına rağmen, anlaşılan artık kendileri de dinlemiyor. BTK Başkanını boş bir salona konuşurken dinlemekten üzüntü duydum. Aslında adını bile zor hatırlıyorum zaten.