Bu makalenin ilk bölümünü BSA’nın Türk Ekonomisine ZARAR Açıklamasının Arkasında Ne Var? – 1? ve ikinci bölümünü BSA-Microsoft Baskınları, Bilgisayar Tamir Servislerini, Gereksizken, Lisans Almaya mı Zorluyor? – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Bir önceki bölümde tamir servislerinin şikayetlerini anlattık. Şimdi de internet cafelerin anlattıklarını iletelim. Öncelikle bu baskınların şaşırtıcı bir şekilde, “adrese teslim” yapıldığı iddiaları var. İnternet Cafe’ciler, ara sokaklardaki cafelere gidilebildiğini belirtiyorlar. Buralarda Microsoft’a ait “ofis”, “işletim sistemi”, “oyun” yazılımlarında bir sorun bulunursa, işte o zaman Cafe’ci yandı.
Bu konuda ilginç bir hikayeyi, internet cafe’ciler forumundan aktaralım (imla hataları ilgili mesaja aittir) [1];
bu sabah şöyle bir olay yaşadım.. daha önce başına gelen veya konu hakkında bilgisi olan arkadaşlardan yardım bekliyorum
Sabah 2 polis görevlisi 2 tane avukat bir de bilirkişi adında 5 kişi cafeme geldiler polisler ve avukatlar kimliklerini gösterek beni masamdan kaldirdilar ve ilk başta cd çantam olmak üzere bilgisayarlarimi tek tek incelediler ve buldukları microsoft ürünlerini not aldılar.
Daha sonra çeşitli makinelerden toplam 5 adet hdd yi sökerek el koydular ve size bir uzlaşma önerecez diyerek terkettiler Cafemi.
Şimdi merak ettiğim bir cok konu var ama şu aşamada kafam çok takılıyor bizden cevap gelmeden herhangi bir işlem yapmayın makınelerınızı sıler format atarsanız onunda daha ayrı bir cezası var dediler.
Ben elim kolum baglı beklemek istemedim hemen Microsoft Türkiye’yi aradım ve bu konuda ne yapabılırım dedım onlar benı hemen lısans alabılecegım bır kuruma yonlendırdıler 50 makınam var 50 makınem için lisan almam gerektiğini aldıgım taktırde hdd lerı gerı ıyade edeckelerını hakkımdakı suclamanın dusebılecegını beyan ettiler ama tanıdığım bazı kişilerde bu işin boyle olmadığını bsa nın uzlaşmasını beklemem gerektiğini soyluyorlar bunları soyleyende yine bilgisayar satış uzerıne sayılı fırma yetkılılerı ben şuanki durumde ne yapmalıyım sadece lisanları alsam dahi 17 bin tl yapior şuanki krizde bu para aklıma geldikçe çıldırcak gibi oluyorum sizden ricam bu konuda bilgisi olanların bana hangı yolu ızlemem gerektiğini gostermesı.
“Türkiye’de telif haklarına HİÇ saygı yok” genel kanısını (acaba bu kanı’nın oluşması sadece Türkiye’nin kendi sicili mi?), “Türkiye’de yazılım korsanlığı % 64” şeklinde bir rakamla süslemiş olan BSA’nın başvurduğu adli makamlar, savcılar, para kazanmakta zaten zorluk çeken, üstüne de krizle inlemekte olan bu internet cafeleri basıyorlar. Mesajda da görüldüğü gibi 17.000 TL’lere kadar varan paralar istiyorlar.
Tutanaklar tutulduktan sonra sıra geliyor pazarlığa. İnternet Cafe’ciler bunu da şöyle anlatıyorlar:
Resmi işlem yapılması durumunda, 4-6 yıl hapis cezası ve 140.000 TL’ye değin para cezası olabileceği gözdağı verilerek, nasıl hesaplandığı belli olmayan 10.000 $ civarı tazminat + belli bir sürede lisans almak (PC başına 300 kusur dolar ofis, 120 kusur $ işletim sistemi vs) seçeneği sunuluyor. Genellikle de bu 10.000 $ civarı rakam 5.000 $ civarı bir tazminata bağlanıveriyor.
Microsoft’un avukatının internet cafecilere söylediğine göre; şubat civarında 120 kadar Cafe’ye bu şekilde baskın yapılmış. Bu cafelerde yine cafecilerin ifadesi ile 5.000 $ ortalama rakamına bakarak, Microsoft’un sadece internet cafe pazarından 120 cafe x 5,000 $ = 600.000 $ yani 1 milyon TL’ye yakın parayı tazminat olarak almış olabileceğini tahmin ediyoruz. Microsoft acaba talep etsek, bize bu rakamı açıklayabilir mi?
Bu tazminata ek olarak, hemen satın alınması istenen lisans paraları da ortalama 30-50 makina için toplam 5.000-15.000 $ arası paralar tutuyor. Yani bir 500.000-600.000 $ civarı da lisans parası alınıyor.
Yani tamir sektörünün dışında, toplamda 1-2 milyon $’ın üstünde bir para da internet cafe sektöründen alınmış gibi duruyor. Microsoft’un bu konuya da açıklık getirmesini bekliyoruz.
Ayrıca bu rakamın her geçen gün artıyor olmasını not ederken, Başkan Holeyman’ın açıkladığı korsan yazılımın Türkiye pazarına verdiği % 40 rakamı içinde ya da dışında bu rakamın nasıl yer aldığını da açıklarlarsa seviniriz.
Bu arada bir notumuz daha var. Lisans paraları için “eee bu telif hakkı alınmalıdır” diyebilirsiniz. Ama ilgili sayfada da[1] göreceğiniz üzere, Microsoft önceki yıllarda, cafeler için “home edition” denilen lisansları kabul ediyormuş. Internet Cafe’cilerin ifadesine göre, bu şekilde lisansları o yıllarda Microsoft ofisine fakslamışlar ve Microsoft da onaylamış. Ama şimdi aynı lisanslar için ceza kesiyorlarmış. Bu ifade de doğruysa, nerdeyse “acaba mahsus mu yapılmış” diye düşünmeye başlıyor insan. Microsoft’un bu konuda da bir açıklama yapması lazım.
Ama tam bu noktada internet cafecilere de bir sözümüz var. Madem para ödemek istemiyorsunuz. Neden OpenOffice.org kullanmıyorsunuz? Neden sizi bu kadar korkutan, başınızın üzerinde bir “zülfikar” baskısı yaratan bir yazılımı kullanmaya ısrar ediyorsunuz?
BSA’dan Kelepçeli Reklamlar
Bu arada baskınlar konusunu farklı bir açıdan daha anlatalım. Galiba geçen yıldı, BSA’nın enteresan bir reklamı TV’larda gösteriliyordu. Bir asansöre resmi adamlarla binen işadamı, karşı daireyi basmaya gelmişken, asıl hedefin kendi ofisi olduğunu görüyordu. Kelepçeleri filan gösteren korku vermeye yönelik bir reklamdı. Yukarıdaki internet cafe işletmecisinin mesajında da aynı korkuyu gördünüz değil mi?
Peki buna karşın, Türk kamuoyu ne yaptı? Hiçbir şey !!!
Bir tek TBD forumda bu konuda yükselen sesler yer aldı. Bu seslerde, BSA’nın Türkiye içinde yasal bir organizasyon olamayacağı, çünkü Türkiye şubesi olmadığı[2] ve baskın yapamayacağı da bir tek bu forumlarda ortaya kondu. Yükselen bu tepkiler sonrasında şu anda baskında BSA değil, Microsoft’un adı veriliyor.
Yarın ki bölümde, BSA’nın 2005 yılında ülkemizin ısmarlamacı bilgisayarcılarına karşı düzenlediği ve Sanayi bakanlığı’ndan ceza aldığı BKB Platformu olayını anlatacağız.
[1] www.internetcafeciler.net/soz-kafecide/37933-microsoft-tan-mahkeme-karari-ile-baskin-yedim.html
[2] BSA 24 Kasım 2006 Öncesi Yasal Değildi