Yazının ilk 2 bölümünü
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Dünkü bölümde Telekomünikasyon Kurumu’na sektör temsilcisi olarak atanan Murat Atalı’nın geçmiş deneyimlerine göz attık. Şimdi söyleyin lütfen; “Telekomünikasyon Sektörü ile bir ilgi kurabiliyormusunuz?” Sakın yanlış anlaşılmasın, Murat Bey’in kişiliği ile bir ilgimiz yok, sadece bulunduğu pozisyon ile eğitim ve tecrübesini irdeliyoruz.
Murat Atalı’yı sektör temsilcisi olarak Türk Telekom’un önerdiğini de hatırlatayım. (Bu konuda yazılı bir belge bulamadığım için Kaynak gösteremiyorum, ancak sektördeki pek çok insan tarafından bilinmektedir) Varlık sebebi serbestleştirmenin sağlanması olan Kurul’a, doğal olarak serbestleşmeyi istemeyecek Türk Telekom adayının seçilmesi sizce biraz garip değil mi?
Yukarıdaki Kurul üyelerinden T.Ayhan Beydoğan ve Murat Atalı şimdiki siyasi iktidar döneminde atandılar. Başkan Ömer Arasıl, Faruk Cömert ve Hüseyin Edis ise önceki iktidar döneminde, yani MHP’den Oktay Vural Ulaştırma Bakanı iken bu görevlerine atanmışlardı. Başkan Ömer Arasıl’ın yeni siyasi duruma uyum gösterme çabaları, 17 Mayıs 2004 tarihinde yapılan UMTH Lisans dağıtım töreninde yaptığı konuşmanın son cümlesinde görülmektedir. “Sayın Bakanımıza ve tabii ki kendilerinin bünyesinde olduğu hükümetimize tekrar sonsuz şükranlarımı sunuyor, sektörümüze nice yeni imkanları, nice böyle mutlu günleri birlikte paylaşmak dileğiyle bol kazançlı, bereketli günler diliyorum. Allah’tan hayırlara vesile olmasını niyaz ediyor, saygılar sunuyorum.” (Kaynak www.TK.gov.tr/Ö.Arasıl’ın konuşması)
Mevcut durumda 5 üyenin 3’ü olan Kurul Başkanı ile iki üye Ulaştırma Bakanlığı tarafından atanmakta iken 16.06.2004 tarihinde kabul edilen 5189 sayılı Kanun ile küçük bir değişiklik getirilmektedir.
- “MADDE 7. – 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “dört” ibaresi “altı” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 8. – 2813 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; dördüncü fıkrasında yer alan “Telekomünikasyon sektörünü temsil eden” ibaresinden sonra gelmek üzere “iki” ibaresi eklenmiş; aynı fıkradaki “birer” ibaresi “ikişer”; “bir” ibaresi de “iki” olarak değiştirilmiştir.
Kurul Başkanıyla, telsiz hizmetlerini temsil eden bir üye ve telekomünikasyon hizmetlerini temsil eden iki üye Ulaştırma Bakanının göstereceği iki kat üye adayı arasından atanır.” (Kaynak www.TBMM.gov.tr/Kanunlar)
Bu değişiklik ile Kurul üye sayısı 7’ye çıkarılmakta, bu üyelerin 4 tanesi Ulaştırma Bakanlığı tarafından atanmaktadır. Sizce Kurul bağımsız mıdır?
İçerisinde bulunduğumuz durum nedeni ile Telekomünikasyon Kurulu’nu serbestleşmenin gerçekleştirilmesi açısından başarılı saymak mümkün görünmemektedir.
Daha önceki yazılarımda Türk Telekom’un serbestleşmeyi engelleyici tutumunu dile getirmiştim. Bu yazımdan da çıkan sonuç, Ulaştırma Bakanlığı, Telekomünikasyon Kurumu ve Türk Telekom’un uyumlu! bir çalışma içerisinde olduğudur. Peki bu durum hep konuşulduğu gibi bürokrasinin mi yoksa siyasi iradenin mi ortaya koyduğu bir neticedir? AKP Hükümet Programında haberleşme ile ilgili aşağıdaki ifade yer almaktadır.
- “İletişim alanında serbestleştirme ve özelleştirme çalışmalarına ve sektörle ilgili mevzuat düzenlemelerine hız verilecektir.” (Kaynak www.AkParti.org.tr Hükümet Programı S.13)
Yorumu size bırakıyorum.
Peki biz telekomünikasyon sektörümüzü serbestleştirmek ve geliştirmek için neden bu kadar yavaş davranıyoruz? Dünya da çok mu iyi durumdayız? Birkaç örnek vermek istiyorum.
- Birleşmiş Milletler yabancı yatırım çekim sıralamasında 140 ülke arasında 112. sıradayız (1999-2001)-United Nations World İnvestment Report 2003
- Ar-ge harcamalarının milli gelire oranı sıralamasında 30 OECD ülkesi arasında 0.64 ile 29. sıradayız (2001)-OECD in figures 2003
- Dünya işsizlik oranı sıralamasında 189 ülke arasında %10.80 ile 99. sıradayız (2003)- CIA world factbook 2003
- Dünya Ekonomik Forumu rekabet gücü sıralamasında 102 ülke arasında 65. sıradayız (2003)- World Economic Forum Global Competitiviness Report 2003-2004
- Sabit ve mobil telefonda hat başına gelir: Türkiye 285 $ OECD ortalaması 676 $, 30 ülke arasında 30. sıradayız (2001)- OECD Communications Outlook 2003
- 100 kişi başına genişbant internet erişimi: Türkiye 0.06, OECD ortalaması 6.06, AB ortalaması 4.55, 30 ülke arasında 28. sıradayız. (Haziran 2003)www.OECD.org)
- Şebeke kullanılabilirlik sıralamasında Dünya Ekonomik Forumunda 102 ülke arasında 56. sıradayız.(2003 yılı)-World Economic Forum Network Readiness Index 2003-2004
- %26.7 Telefon penetrasyon oranımız ile 30 OECD ülkesi arasında 29. sıradayız. (2001)- OECD Communications Outlook 2003
Umarım serbestleşmenin ve gelişmenin neden oluşamadığını açıklayabilmişimdir.