Telekomcular Derneği, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK)’nın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı çalışmalarıyla ilgili teftiş raporundaki 44cü madde konusunda bir açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde ;
BASIN AÇIKLAMASITürk Telekomun satışından sonra, Türk Telekom ile Telekomünikasyon Kurumu arasında imzalanan sözleşmeye Türk Telekom (Oger Telecom) tarafından konan şerhin hukuki sonuçları hâlâ tartışmalı…
- Türk Telekom’un alt yapısı, imtiyaz sözleşmesinin bitiminde (2026’da) devlete, daha doğrusu ilgili düzenleyici kuruma (BTK) intikal edecek mi?
- Türk Telekom altyapının ayrılmaz bir parçası olan arsalarını satabilir mi?
Gibi konular hâlâ net değil.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu`nun (BTK) 2006, 2007 ve 2008 yılları faaliyet ve işlemlerinin denetlenmesi hakkında hazırladığı raporda, Oger Telekom`un Türk Telekom`un yeni imtiyaz sözleşmesini imzalamaması eleştirildi. Raporun 343. Sayfasında 44. Maddesinde; Türk Telekom temsilcisi tarafından imtiyaz sözleşmesine konulan `şerh`in Danıştay kararı ile kaldırılmasına karşın, mahkeme kararı doğrultusunda yeni imtiyaz sözleşmesi imzalanmadığına dikkat çekildi. Sorumluların tespiti için Başbakanlık müfettişleri tarafından incelenme yapılması istendi. (DDK Raporu: http://www.tccb.gov.tr/sayfa/cumhurbaskanligi/ddk/ddk35.pdf)
OGER’İN KOYDUĞU ŞERH ve İMTİYAZ SÖZLEŞMESİNİN İMZALANMAMASININ SONUÇLARI
Sitemizde yer alan haberi okuyanlar şu soruları yönelttiler:
- Oger hangi hükme, niye Şerh koydu?
- Şerhsiz yeni sözleşme imzalanmazsa sonuçları ne olur?
- Danıştay kararının uygulamayanların sorumluluğu ne olur?
- Bu durum Türk Telekom’un imtiyaz sözleşmesinin iptali için bir hukuki fırsat mıdır?
Elimizden geldiği kadar cevaplamaya çalışalım.
Oger Hangi Hükme, Nasıl Şerh Koydu:
Telekomünikasyon Kurumu’nun kurulmasına müteakip, Türk Telekom’la, Kurum arasında bir görev sözleşmesi imzalandı. Türk Telekom özelleştikten sonra da, yönetiminin Oger’e devri öncesinde, satış şartlarına uygun bir imtiyaz sözleşmesi düzenlenerek, görev sözleşmesi imtiyaz sözleşmesine dönüştürüldü.
İmtiyaz sözleşmesinin 38. maddesinin ikinci fıkrasındaki;
“Sözleşmenin süresinin sona ermesi veya yenilenmemesi halinde, Türk Telekom, sistemin işleyişini etkileyen tüm teçhizatı bütün fonksiyonları ile birlikte çalışır vaziyette (….) bedelsiz olarak devreder”
hükmüne göre, Türk Telekom imtiyaz sözleşmesi süresinin sonunda (ŞUBAT/2026) ya altyapıyı TK’ya geri verecek ya da imtiyaz sözleşmesini yenileyecekti. İmtiyaz Sözleşmesinin imzası sırasında Türk Telekom (Aslında Oger) bu hükme şerh koymuştu.
İmtiyaz sözleşmesinin sona ermesinin ardından Türk Telekom’un her türlü varlığının Telekomünikasyon Kurumu’na bedelsiz devrini öngören maddeye konulan şerh,
<ul<
“Bu maddeye ilişkin her türlü haklarımızın saklı olduğunu beyan ederiz. Buna ilişkin haklarımız bilahare bildirilecektir”ifadesini içeriyordu.
Danıştay Şerhi İptal Etti
Türk Haber Sen, Telekomünikasyon Kurumu ile Türk Telekom A.Ş arasında imzalanan 14 Kasım 2005 tarihli Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesinin sonuna Türk Telekom yetkilisi tarafından konulan şerhin iptali istemiyle dava açmıştı. Şerhin, ilgili mevzuata ve Telekomünikasyon Kurulu kararına aykırı olduğu belirtilen dava dilekçesinde, bu nedenle sözleşmenin imzalanmaması gerektiği ileri sürülerek, Telekomünikasyon Kurumu’nun imtiyaz sözleşmesini imzalama işleminin iptali istenmişti. İşte Danıştay 13. Dairesi, bu dava sonucu imtiyaz sözleşmesine konan şerhi iptal etti.
Danıştay kararında,imtiyaz sözleşmesi konusunda Danıştay’ın daha önce verdiği ‘tamamına uyulmak kaydıyla sözleşmenin imzalanması hususunda yetki veren’ kararı hatırlatıldı. Bu karara karşı, kanunu aşan biçimde Oger Telekom tarafından imtiyaz sözleşmesinin sonuna düşülen beyanın hukuka aykırı olduğu belirtildi.
(Danıştay Kararını burayı tıklayarak okuyabilirsiniz)
Danıştay 13. Dairesi’nin bu kararı Türk Telekom tarafından temyiz edildi, dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda. Ancak Kurul bu kararı henüz görüşmedi.
Oger Neden Şerh Koydu?
İmtiyaz Sözleşmesine şerh konmasının en önemli nedeni, daha önce Danıştay’ın bir kararı ile tahkim yolu kapatılan imtiyaz sözleşmesini “şerhli bir anlaşma” , “üzerinde tam uzlaşılmamış bir anlaşma” olarak tahkime taşımak ve imtiyaz sözleşmesini, mülkiyet sözleşmesine çevirmek ve Türk Telekom’un sürekli olarak altyapı tekelini elinde tutmasını sağlamak.
Nitekim O tarihte Paul Doany, Danıştay’ın, Oger’nin Telekom imtiyaz sözleşmesine koyduğu muhalefet şerhini iptal kararını değerlendirirken,
‘İmtiyaz sözleşmesinin süresi 20 yıl sonra dolacak. Bugün bizi engellemiyor ve etkilemiyor. 20 yıl sonra belki de başkasının sorunu olacak’
diyerek, imtiyaz sözleşmesinin bitiminde bu sorunun yeniden gündeme geleceğini ifade etmiştir.
O dönemde, Türk Haber Sen söz konusu şerhin iptali için dava açması, Danıştay 13. Dairesinin de şerhi kabul etmemesi sonucu bu oyun önemli ölçüde engellenmiştir.
Derneğimizin sitesinde, sık sık Türk Telekom’un arsa satışlarına dikkat çekerek, bu uygulamanın imtiyaz sözleşmesine ne kadar uygun olduğunu sorgulamaktayız.
Türk Telekom’un bu kadar çok arsa satışı yapmasında sözleşmeye koyduğu şerhin de payı var mı diye sormadan geçemiyoruz.
Devlet Denetleme Kurulunun hazırladığı Denetleme Raporundaki Hisse Rehni Maddesi;
Devlet Denetleme Kurulunun düzenlediği raporun 45. Maddesinde de ilginç bir eleştiri yer alıyor. Madde şöyle;
Hisse rehni uygulamalarının niteliği ve uygulanabilirliği hususu
netleştirilmelidir. Hisse rehinine ilişkin Kurul gündemine alınıp karar verilmesi gereken konuda yetki aşımı yoluyla değerlendirme yapıldığı ve görüş beyanında bulunulduğu belirlenmiştir.Bu nedenle, söz konusu işlemler nedeniyle ortaya çıkan sorumluluğun ve sorumluların belirlenebilmesi amacıyla konunun kurum Başkanlığı tarafından araştırma ve incelemeye tabi tutulması gerekmektedir.İlk bakışta “rehin konusunun imtiyaz sözleşmesi veya alt yapı ile ilişkisi nedir?” denilebilir.
Bilindiği üzere, gerek Türk Telekom gerekse GSM operatörleri “Hisse Rehni” uygulaması ile, bankalardan yüklü miktarda kredi almışlardır.
Kredilerin vadesi ve hisse rehinlerinin kapsamı konusunda geniş bilgimiz yok. Ancak,hisse rehni yöntemiyle çok uzun vadeli (Örneğin 20 yılı aşkın ) kredi alınması, ve rehin olarak altyapının gösterilmesi halinde , vade sonunda borçların devlete kalması gibi bir sonuç oluşabilir..
Şerhsiz Yeni İmtiyaz Sözleşmesinin İmzalanmamasının Hukuki Sonuçları Ne Olur.
Her ne kadar, Danıştay söz konusu şerh’i iptal etmişse de, yeni sözleşme imzalanmadığından 38. maddenin 2. fıkrası hükmü tartışmalıdır. Türk Telekom yeni imtiyaz sözleşmesini imzalamayarak, konuyu tahkime götürme kararlılığını devam ettirdiğini göstermektedir. Eğer bu sürece nokta konup, yeni şerhsiz sözleşme imzalanmazsa veya imtiyaz sözleşmesi tamamen iptal edilmezse, Oger Telekomun sorunu sürüncemede bırakarak nihayetinde tahkime gitmekte kararlı olduğu anlaşılmaktadır.
Danıştay Kararlarını Yerine Getirmemenin Hukuki Sonuçları;
İdari Yargılama Usulü Kanununun KARARLARIN SONUÇLARI başlıklı, 28 . Maddesinde ;
- (Değişik bent: 10/06/1994 – 4001/13 md.) “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.
- (Değişik: 4001 – 10.6.1994) Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenler genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
- Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
- Mahkeme kararlarının otuz gün (*) içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir”
Hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun İçtihadı Birleştirmeye konu olan 25/9/1978 gün ve 230/330 sayılı kararında da;
- Danıştayca verilen yürütmenin durdurulmasına ya da iptaline ilişkin kararların uygulanmaması, kamu görevlilerinin ödence ile sorumlu tutulması için yeterlidir. Sorumluluk için ayrıca kin, hınç, düşmanlık ve benzeri duyguların etkisi altında davrandıklarının araştırılması gerekmez.
- Yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu yönüne gidilebilmesi için, ilgilinin açmış olduğu iptal davası sonucunun beklenmesine gerek yoktur.
… Danıştay’ca verilen yürütmenin durdurulması kararlarının yerine getirilmesinde ihmal gösterilmesi veya ısrarla yerine getirilmesinden kaçınılması derece derece görevi savsaklamak veya görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturur.
Hükmüne yer verilmiştir.Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun soruşturması sonucu, İmtiyaz Sözleşmesi’ni kamu adına imzalamaya yetkili kamu görevlileri hakkında yasal kovuşturma başlatılması muhtemeldir.
Aynı sorumluluk, Türk Telekom Yönetim Kurulu’nda Kamu Hisselerini temsil eden (Özellikle Altın Hisse’yi) kişiler için de söz konusu olabilir.
Bu durum İmtiyaz Sözleşmesinin iptali için bir hukuki fırsat mıdır?
Bu konuda çeşitli sorularla karşılaştık;
- Bu olay, imtiyaz sözleşmesinin iptali için dava açmaya imkan verir mi?
- Bu olay tek başına yeterli olmasa da, sözleşmelerin uygulanmayan diğer hükümleriyle (Yatırım taahhüdü, belirli sayıda personel istihdam garantisi vb.) birlikte, bir girişimde bulunulabilir mi?
- Danıştay’ın İptal kararı gereğince yeni bir imtiyaz sözleşmesi imzalanması zorunlu mu?
- Yeni imtiyaz sözleşmesi imzalanması, Oger Telekom’a tahkime gitme imkanı verir mi?
- İmzalanacak yeni imtiyaz sözleşmesi farklı ve Türk Telekom lehine hükümler içerebilir mi?
Bu soruların hiçbirine net cevaplar verebilecek durumda değiliz.
Konuyla ilgileneceğiniz umuduyla Saygılar Sunarız…
TELEKOMCULAR DERNEĞİ
Zafer TEKBUDAK
Başkan
Fazlı KÖKSAL
Başkan Yardımcısı