Telekom özelleştirmeleri dünyada 1980lerle birlikte gündeme geldi. Çünkü fax, telex gibi katma değerli ürünler konusunda, devlet tekelleri yeterince ARGE yapmıyor, hantal davranıyorlardı.
Türkiye’de 1980’li yıllarda bir devrim yaparak anolog’dan digitale atlayan Türk Telekom’un özelleştirilmesi de, 1985’lerden itibaren Turgut Özal tarafından telaffuz edilmeye başlandı. O yıllarda, THY gibi firmaların da dahil olduğu “özelleştirme” modası başlamıştı.
Türk Telekom özelleştirmesi, o günden sonra dokuz hükümet eskitti. Hatta Türk Telekom yüzünden birçok bakan ve bürokrat koltuktan oldu.
1995 yılında Tansu Çiller tarafından özelleştirme kapsamına alınan Türk Telekom’un %55 hissesinin satışına dair hissedarlık anlaşması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Oger Telekom arasında dün imzalandı. Halkbank Genel Müdürlüğü’nde yapılan törende, hisse devir ve teslimi gerçekleşti. Devir sözleşmesine, Maliye Bakanı Unakıtan ile Saudi Oger Başkan Yardımcısı Muhammed Hariri imza attı [1].
Türkiye tarihinin en büyük özelleştirmesine imza attığını kaydeden Unakıtan,
‘Bu özelleştirmeyi, dünyanın bütün finans çevreleri izliyor. Herkese, Türkiye’nin özelleştirme yapabildiğini gösterdik. Çok şükür, alnımızın akıyla çıktık bu işten’
dedi. Telekom’u, uluslararası saygınlığı olan iyi bir alıcının aldığını kaydeden Unakıtan, Telekom’un artık özel sektörün kaidelerine uygun olarak yönetileceğini söyledi. 1 milyar 310 milyon dolarlık ilk taksidin Hazine’nin kasasına girdiğini aktaran Unakıtan, ‘Biz sağlamcıyız. Parayı almadan imza atmayız‘ dedi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da Türkiye’nin tarihi bir anı yaşadığını belirtti :
‘TT’de yeni bir döneme giriliyor. Artık Telekom’da daha hızlı karar alınacak. Telekom, daha da yukarılara çıkacak. Yeni hissedarda bu iradeyi görüyorum. Yargı ülkedeki herkese lazım. Yargı, hukuka göre karar verecek, telkine göre değil. Davalar sürüyor. Yargı, ülke ve ekonominin geleceğini dikkate alıp, hukuki esaslar çerçevesinde sağduyulu bir karar verdi. TT’de artık kamunun kuralları ve etkisi ortadan kalkıyor’
Özal, Çiller, Yılmaz, Erbakan, Ecevit ve AK Parti
20 yıl önce Turgut Özal Türk Telekom’un özelleştirilmesi gereğine dikkat çekti. Türk Telekom’un özelleştirilmesi için ilk girişimi 1994’te 50. Hükümet Çiller başbakanlığında yaptı. 11 yılda AK Parti’ye kadar Çiller’li, Yılmazlı, Erbakan’lı, Ecevit’li 9 hükümet geçti.
Telekom’un özeleştirilme süreci aralarında Mehmet Köstepen, Nafiz Kurt, Ömer Barutçu, Enis Öksüz gibi isimlerin olduğu 14 dönem ulaştırma bakanlığı gördü. Özelleştirme İdaresi ise son 11 yılda Can Yeşilada’dan Ufuk Söylemez’e, Uğur Bayar’dan Metin Kilci’ye kadar 12 tane başkanla çalıştı.
1994’te kurulan Tansu Çiller başbakanlığındaki hükümet, artan bütçe açıklarını kapatmak için ülkenin en değerli kamu işletmesi olan Türk Telekom’u özelleştirmeye karar verdi. Çiller,
‘1994’te Türkiye’nin iç borcu 14-16 milyar dolardı. Telekom’un değeri ise 40 milyar dolar. Yüzde 50’sini satsak borç sorunumuz kalmaz’
dedi. 1994 yılında Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen Türk Telekom’dan beklediği özelleştirme gelirinin 20 milyar doları aşacağını söylediği an, bu tahmin Meclis’i karıştırdı.
Bu tahmin Köstepen’i bakanlıktan etti, hem de aynı yılın aralık ayında Anayasa Mahkemesi’nin o zaman DSP’li Mümtaz Soysal ve arkadaşlarının başvurusuyla satışı iptal etmesine giden gelişmelerin önünü açtı. Anayasa Mahkemesi, satışı 1996 Mart’ında iptal etti. Erbakan, Çiller’le kurduğu hükümette özelleştirme yetkisini Bakanlar Kurulu’na devreden bir yasa çıkarttı.
Türk Telekom hisselerinin satışı için yeni bir strateji belirlemek Refahyol ardından kurulan ANAP-DSP-DTP koalisyonunda Mesut Yılmaz’a kaldı. Yine olmadı.
Telekom nihayet yeniden özelleştirmeye hazır hale 2000 Haziran’ında geldi. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun başbakanı Ecevit olmuştu. Ancak koalisyon dengeleri nedeniyle, satılacak hisse yüzde 30’a indirilmişti. Yatırımcıların da Doğu Avrupa ülkelerinin telekomünikasyon ihalelerine yönelmesi nedeniyle Türk Telekom cazibesini yitirmişti. Talip olmaması nedeniyle yine satılamadı. Ecevit hükümeti Türkiye’nin en ağır ekonomik krizine yakalanmasıyla Telekom yine elde kaldı.
Hariri’den yatırım sözü
Saudi Oger Başkan Yardımcısı Muhammed Hariri de rekabet ortamında açık artırmayla yapılan ihaleyi kazanarak bu noktaya geldiklerini belirterek, hisse satış sözleşmesinin de tüm koşullarını yerine getirdiklerini aktardı. Hariri, Türkiye’nin güçlü hukuk sisteminin ve şeffaf ihale sürecinin gelinen noktaya katkı sağladığını atardı. Hariri, Telekom İtalya ile de Avea yönetiminde işbirliği içinde olacaklarını belirtti :
‘Telekom’a ve Türkiye’ye yatırım yapma taahüdümüzün altını bir kez daha çiziyorum. İş planımızın öncelikli hedefi, TT yönetimine, çalışanların ve network sistemine yatırım yapmaktır’.
Altyapı Satıldı mı?
Türk Telekom’da devrin gecikmesine neden olan altyapı ile ilgili sorun Oger Telecom’un tüm şartları kabul etmesiyle aşılmıştı. Danıştay’ın getirdiği ‘Sözleşme uzatılmazsa altyapı mülkiyeti devlete geçer’ şartı Oger Telecom’u rahatsız etmişti. Ancak Oger yönetimi 21 yıllık işletme süresi boyunca elde edeceği geliri, bugüne kadar yaptığı masrafı göz önüne alarak şartı kabul etti. Ayrıca 21 yıl sonunda sözleşmenin uzatılması şansının olması da Oger’in ikna olmasına yardım etti. Hizmet binalarının dışında Oger’e devredilecek gayrimenkul bulunmuyor.