Dün Swiss Otel’de Turkcell tarafından düzenlenen “Bilişim Konferansı” [1] belki bir kilometre taşını da işaret ediyordu. O da çok uzun zamandır konuşulan “convergence” yani “yakınsama”nın artık fiili hale geçtiğinin işaretini.
Süreyya Ciliv 2006’da Turkcell’in başına geçtiğinde, “bilişimci adam, telekom şirketine Genel Müdür oldu” sözleri edilmişti. Bir nevi eleştiri anlamını taşıyan bu sözleri, Süreyya Ciliv reddetmek bir yana “Turkcell bir Teknoloji firmasıdır” sözleriyle desteklerken, pek çok kişinin şaşırmasına neden olmuştu[2]. Ama gelinen noktada, Ciliv’in haklı çıktığını, Turkcell’in sadece ses ya da veri erişimi sağlayan bir firma olmaktan çıkarak, artık bir çözüm firmasına dönüştüğünü görüyoruz.
Konferansın Selen Kocabaş tarafından moderatörlüğü yapılan paneline katılan 4 yönetici de bunun işaretlerini verdi.
Serdar Urçar : HP, Karma Yapıyı Destekliyor
İlk olarak söz alan HP Türkiye Ülke Müdürü Serdar Urçar, “son dönemde gördüğüm en kalabalık konferans” diyerek başladığı sözlerine, HP’nin önceliklerini;
- Bulut bilişim
- Bilgi güvenliği
- Ceri patlamasını yönetme
şeklinde özetleyerek devam etti. Bir sürü insanın bulut teknolojisine şüphe ile baktığını belirten Urçar,
- Kişisel PC bir devrimdi
- İkinci devrim internet oldu
- 3.devrim ise mobil ile birleşme oldu..
dedi ve dijital bulut içinde milyarlarca insanın yer aldığını, internetin iş modellerini değiştirmekte olduğunu belirtti.
Urçar, geleneksel veri merkezler ile bulut arasındaki durumu; CIO’ların bugün en önemli kararının, işlerin ne kadarının geleneksel veri merkezinde yapılacağı, ne kadarının dahili veri merkezine aktarılacağı, hangi konularda harici buluttan almaya karar verileceği olduğu şeklinde yorumlarken. CIO’nun çelişkisinin, doğru maliyet ile doğru inovasyonu yakalamak yani bir yandan bütçeyi tuttururken, diğer yandan geliri arttıracak doğru karmayı bulmak olduğunu söyledi.
Urçar, HP’nin karma yapıyı yani belli hizmetlerin geleneksel veri merkezlerinde yürütüleceği ve bazı hizmetlerinden dışarıdan alınmasını desteklediklerini belirtti.
Murat Erkan : Türkiye’de İçerik Üretmek ve Dünya’daki İçeriği de İstanbul’a Çekmek Lazım
Daha sonra söz alan Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, hızı arttıran teknolojilere yatırım yaptıklarını söyledi ve hız açısından durumu;
- “Baktığımızda G20 listesinde, hiç yokken, geçen yıl 8ci ülke haline geldik. Şubatta İtalya’yı geçtik. 7ci sıraya geldik. Gelişmiş ülkeler arasında iyi bir yerdeyiz.”
şeklinde özetledi. Erkan, Ericsson kullanan bütün firmalar içinde en hızlı operatörün Turkcell olduğunu belirtirken, bunun nedeninin aynı ürünü kullanma şekli farklılığı olduğunu ve mobil ve sabit tarafta dünya benchmarkların çok üstünde olduklarını ifade etti ve şöyle devam etti :
Yatırım yaparken sadece Türkiye’yi düşünmedik. Amacımız 4 yıl önce “ipek yolunu fiber yoluna çevireceğiz” diye ortaya çıktı. Ticaret yolu üzerindeki ülkeler geçtikçe zenginleşiyor. Bizim amacımız da bunun merkezinin İstanbul olması. Artık “Topraktan buluta” diyoruz. 25 ülkede işlem yapmak için bir operatör bizim digital otobanımızı kullanmak istedi. En pahalı yer altyapı yatırımı ama gelirin en iyi geldiği yer değil. İçerikleri üretmek lazım ya da içerikleri İstanbul’a çekmemiz lazım. Bundan sonraki hedefimiz budur.
Güngör Kaymak : Sabancı Grubunda Her Firmaya Uygun Yapıları Kuruyoruz
Sabancı Holding CIO Güngör Kaymak, Sabancı Holding’in hem coğrafi, hem de sektörel açıdan çok farklı konularda çalıştığını, bu nedenle tüm bu sektörlerin ihtiyacını aynı kalıba sığdırmanın zor olduğunu söyledi. Grubun asıl işine odaklanırken, verimliliği daha üst düzeyde tutacak sistemleri kurmak gerektiğini ve sistemlerin sektöre nasıl uyarlanabileceğine kafa yorulması gerektiğini belirtti.
Kaymak, BIMSA’nın konsolidasyon konusunda uzun bir geçmişi olduğunu, holdingin bilişim kaynaklarının daha sektörde böyle bir şey yokken, 1975’lerde BIMSA olarak yapılandırıldığını belirtti. O dönemlerde yani 2000’lere kadar telefon sistemlerinin sınırları nedeniyle, ada çözümler ve farklı veri merkezleri ile çalıştıklarını anlatan Kaymak, 2007den itibaren daha fazla konsolidasyona çalıştıklarını ama yine de tek bir kalıba uymadıklarını şu sözlerle belirtti :
Başlangıçta IT tedarikçilerinin bizlere garantilediklerinden yola çıkarak, tek bir noktadan temin etmeyi planladık ama sonra bunun uymadığını gördük. İkincisi bu hizmetleri alırken, servisleri satın almanın kolay olmadığını gördük. Üçüncüsü sektörlere bağlı olarak SLA’lerin farklı olduğunu gördük. Bazı şirketler 7 x 24 çalışırken, bazıları belli peak saatlerle çalışıyor.
Aynı zamanda tedarikçileri nasıl seçeceksiniz, hangi kriterlerle. Bugüne geldiğimizde herkesin aynı ayakkabıya sığması yerine, her firmaya kendi yapısına uygun kendi şirket bulutlarını kuruyoruz. Ama bazı şirketler dışarıdan çözümler tercih ediyorlar.. Hepsini aynı potada eritmekten vazgeçince, daha fazla fırsat olduğunu gördük.
Yekta Caymaz : Yatay Firmalarda Genel, Dikey Firmalarda Özel Buluta Yönelmek Daha Uygun
Sabancı Grubunun aksine, daha odaklanmış bir şirket olan Yıldız Holding’in CIO’su Yekta Caymaz ise şunları belirtti :
Güngör Beylerin anlattığı dikey entegrasyona fokuslandık. Standardizasyon ve optimizasyonda da bayağı yol aldık. Daha efektif uyarlayabiliyoruz. Zaten toplam telekom servisleri artık entegre hale gelmiş. Kendiliğinden içinde sinerji barındırmaya başladı.
Yıldız Grubunun, 9 tanesi yurtdışında toplam 54 üretim tesisi var. 80 firması ve 30.000 çalışanı olan grup 70den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Endüstriyel kanalda 400.000 civarı noktaya ürünleri satıyoruz. Sadece geleneksel kanala satış yapan 4000 aracımız var.
Bunlar içinde telekom servislerini, sabitten, mobile, 3G ile yedeklemeye kullanıyoruz. Hibrit yapıda bulut servisleri kullanıyoruz.
Detay verecek olursam; bir kamyonumuzda bir ürün bitince görebiliyor ve yoldayken ikmal yapabiliyoruz. Şikayet ve talepleri anlık alabiliyor ve hızla cevaplayabiliyoruz. Bu da pazarda bizi güçlü hale getiriyor.
Son gruba katılan zincir markette, sunucularımızı Tuzla’daki Turkcell binasına, ölçeklenebilir bir şekilde özel buluta koyduk. Bu ilk ciddi tecrübeydi. Burda ölçeklenebilir bir başarı kazandık.
Ne kadar yatay olursanız o kadar genel bulut, ne kadar dikeyseniz, o kadar özel buluta uygun oluyorsunuz.. Ama Buluta yeni yetkinikleri katmak lazım. Sorumluluğu buluta koyamıyoruz.. Problemleri buluta koymamalıyız. Problemi anlamadan sistemleri buluta koymamak lazım daha büyük problem ya da ekstra maliyet olarak dönüyor.
Selen Kocabaş : Turkcell Ailesi Olarak Altyapıda Hazırız
Panelin moderatörü Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Kocabaş paneli şu sözlerle kapattı:
Turkcell bulut içi telekom çözümlerini hayata geçirmek için hazır. Değişen dönüşen iş dünyasında, IT oyuncuları ile telekom oyuncuları birlikte çalışıyorlar. Turkcell ailesi olarak altyapıda hazırız diyoruz. Coğrafi oyuncuları da potansiyel fırsat olarak konumlandırıyoruz.
[1] Turkcell Teknoloji Dünyasını ‘Bilişim Konferansı’nda Buluşturdu