Ancak böylesine önemli olan konuda yapılan açıklamalar oldukça yetersizdi. Açıklamalarda sözleşmenin bedeli ve kapsamı gibi en önemli konular hakkında hiç bir bilgi bulunmuyordu. Konunun bu boyutu ise nedense basında da hiç yer almadı.
Yapılan açıklamalar özetle aşağıdaki gibi;
Türkiye, uzaydaki varlığını haberleşme uydularına yenilerini ekleyerek pekiştirecek. Türksat A.Ş, 2008 yılında uzaya gönderilmesi planlanan yeni teknoloji ürünü Türksat 3A uydusu için açtığı ihalede Fransız Alcatel firması ile sözleşme imzaladı.
Yıldırım, Türkiye’nin uydu vizyonundaki yeni açılımını anlattı. Türkiye’nin uzaydaki varlığını ilk 1994 yılında Türksat 1B’yi uzaya göndererek ortaya koyduğunu ifade eden Yıldırım, bunu 1996’da Türksat 1C ve 2001 yılında Türksat 2A uydularının izlediğini kaydetti.
Uyduların ömürlerinin belirli bir süreyle sınırlı olduğunu dile getiren Yıldırım, Türksat 1B’nin ekonomik ömrünün bittiğini, bu uydudaki hizmetlerin Türksat 1C ‘ye aktarıldığını, Türksat 1C ve Türksat 2A’nın fiilen kullanılmaya devam edildiğini, Türksat 1C uydusunun da ekonomik ömrünü 2007 yılı son çeyreğinde tamamlayacağı belirtti. Türksat 2A uydusunun 2004’e kadar doluluk oranının çok düşük kaldığını, uzun süre beklenilen yararın sağlanamadığını dile getiren Yıldırım, alınan kararla pazarlama işlerinin Türkiye’ye taşınmasıyla doluluk oranının yüzde 70’e ulaştığını bildirdi.
Yıldırım, Türksat A.Ş’nin 2014 yılına kadar bir eylem planı hazırladığını söyledi. Bu eylem planına göre, Türksat 3A uydusuyla ilgili çalışmalara hız verildiğini ve somut adımlar atıldığını anlatan Yıldırım, eylem planına göre, Türksat 3A uydusunun yurtdışında yapılacağını ifade etti.
Uydunun yapımı konusunda açılan ihaleye Astrium, Lockheed Martin, Boeing, Loral, Alcatel ve Orbital firmalarının davet edildiğini bildiren Yıldırım, ancak Boeing, Lockheed Martin ve Loral firmalarının bu ölçekteki uyduların kendileri için küçük kaldığı gerekçesiyle ihaleye ilgi göstermediğini belirtti.
Yıldırım, ihalede Alcatel, Astrium ve Orbital firmalarının yarıştığını, en iyi teklifi veren Alcatel’in ihaleyi kazandığını ve bu firmayla sözleşme imzalandığın söyledi.
Türksat 3A uydusunun imalatının 2 yıl süreceğini ve uydunun tamamen öz kaynaklarla yapılacağını vurgulayan Yıldırım, uydunun 9 yılda kendini amorti edeceğini ifade etti.
Yıldırım, Türksat A.Ş’nin uydu eylem planında proje bütünlüğü içinde bu uydunun ilk adım olacağını, uydunun imalatı ve dizaynı aşamasında 22 Türk mühendisin görev alacağını vurguladı. Binali Yıldırım, “Böylece daha sonraki uyduların Türkiye’de yapılmasının adımlarını atmış oluyoruz. Bu uydu, Türksat 1C uydusunun yerine geçecek uydu alımından öte, uydu teknolojisiyle Türkiye’de uydu imalatını da öngören bir nitelik taşıyor” dedi.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, proje kapsamında daha sonra bir gözlem uydusu yapılacağını, bunu izleyecek Türksat 4A uydusunun yapımının Türkiye’de yabancı-yerli işbirliği ile gerçekleştirileceğini, Türksat 5A uydusunun ise tamamen yerli olarak Türkiye’de üretileceğini bildirdi.”
Bu haberleri okuyunca benim aklıma çok önemli bir soru takıldı. Türksat a.ş. internet sitesinin ana sayfasında şu bilgi yer alıyor.
Türkiye’nin tek uydu operatörü Türksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV İşletme A.Ş. , kamuya ait olarak kurulmuş ve özel sektör mantığı ile işletilen bir şirkettir. Türksat A.Ş. Türksat 2A’nın (Eurasiasat 1) yapılıp fırlatılması amacıyla, 1996’da Alcatel Space ortaklığıyla kurulan Eurasiasat SAM şirketinin de %75 hissesine sahiptir.
Bu durumda Alcatel Space, söz konusu ihalede hem alıcı hem de satıcı olmuş oluyor. Konu hakkında Alcatel Alenia Space şirketinin basın duyurusunda ise şu ifade yer alıyor.
Alcatel Alenia Space has been Turksat’s sole satellite provider with five satellites* awarded in more than 10 years.
Yani on yılı aşkın bir süredir tüm uydularımızı Alcatel’den almışız. Bu durumda konuya daha yakından bakmak ve hemen bir dizi soru daha sormak gerekiyor.
- TÜRKSAT 3A uydusunun alımı ile ilgili olarak “Alcatel Alenia Space” şirketi ile imzalanan sözleşmenin kapsamı nedir? Proje bedelinin tutarı kaç milyon Dolar’dır? Bu bedele hangi donanım ve hizmetler dahildir? Bunlar başlıklar olarak nelerdir?
- İmzalanan bu sözleşme kapsamında Türksat 3A uydusunun yapımı ve fırlatılmasının yanı sıra Gözlem uydusu, Türksat 4A ve Türksat 5A uyduları ile ilgili hüküm var mıdır?
- Bu projenin şartnamesinin hazırlanması ve ihale değerlendirmesi aşamalarında Tübitak, Üniversiteler veya konu ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alındı mı?
- İhaleye hangi yöntemle yapıldı? İhale için ilan verildi mi? Kaç firma ihaleye teklif verdi? Teklif edilen bedeller nasıldır? Seçim hangi kritere göre yapıldı?
- Geçmiş on yıllık dönemde 5 Türksat uydusunun Alcatel ortaklığındaki şirketlerden alınması tesadüf mü? Önümüzdeki on yılda da uydular yine Alcatel ortaklığındaki şirketlerden mi alınacak?
- Türksat 2A uydusunun zarar ettiği biliniyor iken, Türksat 3A uydusunun 9 yılda kendisini amorti edeceğini söylediniz. Bu bir tahmin mi, yoksa bilimsel bir çalışmaya dayanıyor mu? 3A uydusunun kapasitesini dolduracak müşteri bağlantıları yapıldı mı?
- Ülke serbest ekonomi kuralları ile idare edilmekte iken 27 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5335 sayılı Kanun ile Kamu kuruluşlarına uydu hizmetlerini Türksat şirketinden alma zorunluluğunun getirilmesini doğru buluyor musunuz? Bu zorlama Alcatel Space’den alınacak uyduların finansmanının, uydu hizmeti kullanan kamu kuruluşları tarafından karşılaması anlamına gelmekte midir?
- 3A uydusunun imalatı ve dizaynı aşamasında 22 Türk mühendisinin görev alacağını söylediniz. Bu 22 Türk mühendisinin isimleri belli mi? Belli değil ise seçim yöntemi nasıl olacak?
- 22 Türk mühendisi eğitim gördükleri süre içerisinde ve eğitimlerini tamamladıktan sonra hangi statüde çalışacaklar ve ücretlerini kim ödeyecek?
- 22 Türk mühendisi eğitimlerini tamamladıktan sonra 657 sayılı kanuna tabi olarak mı çalışacaklar? Eğer böyle ise, uydu yapma yeteneğini kazanmış bu mühendisleri bünyenizde tutmak için önlem alındı mı?
- Sizce 22 mühendis ile uydu dizaynı ve imalatı yapılabilir mi? Yapılamaz ise kaç mühendise daha ihtiyaç vardır? Bu konuda yapılmış planlama var mı?
- Uydu imalatı hangi tesislerde yapılacak? Uydu imalatı sırasında kullanılması zorunlu mekanlardan “temiz oda” (Clean Room) Türkiye’de var mıdır? Yoksa maliyeti biliniyor mu? Nerede yapılması planlanıyor?
- Uydu imalatı sonrası yapılması zorunlu olan akustik oda, vakum odası, ısı odası, vibrasyon test düzenekleri ve optik kalibrasyon sahası Türkiye’de var mıdır? Yoksa maliyeti biliniyor mu? Nerede yapılması planlanıyor?
- Yüksek maliyetli uydu imalat tesislerinin daha sonra başka müşteriler için kullanılması düşünülüyor mu? Düşünülüyorsa bu bir Pazar araştırmasına mı dayanıyor? Nerede yapılması planlanıyor? Bu tesislerin toplam maliyetinin ne kadar olacağını öngörüyorsunuz?
- Uyduyu fırlatacak roket belli midir? Uydu nereden fırlatılacak?
- Uyduyu fırlatacak roket tiplerine ( Uydu fırlatıcısı değişik şirketlere) göre uydu ömrü, fırlatma bedeli analizi yapıldı mı?
- Sigorta neleri kapsamaktadır, mesala uydunun kanallarından bir kısmı yapılan yörünge kabul testleri sonucunda veya kabulü takip eden iki yıl içinde arızalı çıkarsa sigorta ödeme yapacak mı? Yapacaksa arızalı kanal sayısına göre sigorta bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belli mi?
- Uydu haberleşme donanımındaki yedeklilik düzenlemesi ne şekildedir? Alış ve veriş zincirleri yedekleme oranları nedir? Anahtarlama çalışma düzeni ne şekildedir?
- Uydunun ticari ömrü kaç yıldır?
- Ticari ömür sonundaki güvenirlik oranı nedir?
- Uydu kapsama alanları ve anten konfigürasyonu nasıldır?
Bu sorulara tatmin edici cevaplar verilene kadar benim anladığım, bu ihale yapılırken geçmişten hiç ders alınmamış olduğu ve ülkemizin uydu konusunda gelecek on yılının da imzalanan bu sözleşme ile ipotek altına alınmış olduğudur.