Önce Gezi Parkı olayları sırasında, sonra 17 aralıkla başlayan süreçte –ses kayıtları konusunda duyurular yapan hesaplar için– en çok merak edilen konuların başında, Twitter acaba Türk hükümetine ne tür bilgiler veriyor sorusu oldu.
Sosyal medya firmalarının kullanıcı mahremiyetine özen göstermesi bugünün olmazsa olmazı olarak kabul ediliyor. Öyle ki, bazı Amerikan dizilerinde bile –mesela Good Wife– ABD’den başka ülkelerde –mesela bir bölümde Çin konu edilmişti– meydana gelen olaylarla ilgili olarak Çin hükümetine bilgi verilmesi, Amerikalı kullanıcılar tarafından protesto ediliyor. Çünkü Amerika’lılar “orda bilgi veren, burda da veriyordur” diye düşünüyorlar.
Twitter bu konuda uzunca bir süre, kapalı bir kutu şeklinde davranıyordu. Öyle ki, Wall Street Occupiers hareketindeki bir kişinin bilgilerini vermemek için önce polisle, sonra mahkemeyle epeyce didiştiler[1]. Şimdilerde belki hala bilgi verilmiyor ama başka bir şey yapılıyor. Talep edilen tweetler bazen ülke bazlı sınırlandırılıyor. Ama tabi ki bu durum “özgürlükçüler” tarafından hoş karşılanmıyor[2].
Elektronik Cephe vakfı (Electronic Frontier Foundation) 2 gün önce yayınlanan bir bildiri ile Twitter’ın “özgür konuşma platformları” listesinden çıkarıldığını açıkladı. Bunun nedenini de, Twitter hakkında –özellikle Rusya ve Pakistan için– gelen iddialar olarak verdi[3].
Peki bu ülkelerde ne olmuştu?
Rus Ayısı, Twitter Kuşunu Nasıl Yedi?
Bu başlık bize ait değil. EFF aynen böyle başlık atmış ve şunu anlatmış; Rusya’daki kullanıcılar 2 gün önce Neo-Nazi olarak tanımlanan milliyetçi siyasi partiye ait “Right Sector (Pravy Sector)” isimli hesaba girmeye çalıştıklarında şöyle bir mesajla karşılaşmışlar;
“@PravyjSektorRus: withheld. This count has been withheld in: Russia. Learn More. (bu hesap Rusya’da askıya alınmıştır.)”
Twitter yetkilileri de, hesabın bir Rus mahkeme kararı olduğu için askıya alındığını doğrulamış ve ilgili bilginin Chilling Effects sayfasında yer alacağını belirtmişler.
EFF, Twitter’ın Rusya’da herhangi bir mal varlığı ya da elemanı olmadığı için Rus mahkeme kararına uymasının gerekmediğini söylerken, ayrıca Pravy Sektor’ün politik bir hareket olması nedeniyle serbestçe konuşması gerektiğini not ediyor ve “bağımsız medyanın giderek artan saldırı altında olduğu bir ülkede, politik konuşmanın özgürlüğü savunulmayacak da, ne savunulacak?” diye soruyor.
EFF, Rus hükümetinin özgür konuşmayı engellemek için Twitter üzerinde baskı uyguladığını bildiklerini, telekom düzenleyicisi kurum olan Roskomnadzor’un başkan yardımcısı Maxim Ksenov’un önceki hafta Izvestia gazetesine mevcut politik rejim ve kapitalizim aleyhine canavarca şeyler yazan isimsiz Twitter hesaplarından bahsettiğini söyledi. Ksenov “eğer bizi dinlemezler ve düzenli bir şekilde bu hukuksuz içerikleri kaldırmazlarsa, Twitter’ı toptan bloklarız” demiş durumda.
Ama daha kötüsü ağustos itibariyle başlıyor. Bir seri kanun yürürlülüğe girecek. Günlük gösterimleri belli sayının üstünde olan siteler ve bloglar medya olarak kabul edilecek ve düzenlemeye tabi olacaklar. Kimliklerini açıkça beyan etmeleri (bloggerlardan), seçim öncesi dönem kurallarına uymaları, özel hayata ait bilgileri yaymamaları istenecek. Tabi uymayanlara bazı cezalar gelecek, hatta Rusya içinde bloklanacak.
Chilling Effects
“Chilling Effects” neydi hatırlayalım[4]; Bakan Lütfi Elvan, Twitter yetkilileri ile konuştuktan sonra yaptığı açıklamada “mesajlarda buzlama yapacaklar[5]” diyerek kamuoyunu epeyce gülümsetmişti ama Chilling Effects bu değil.
Chilling Effects, askıya alınmış hesaplarla ilgili bilgilerin verildiği (hangi mahkeme kararı ya da hangi nedenle) bir site. Bu site pek çok sosyal medya sitesi tarafından hukuki konularda ortak bilgi vermek amacıyla kullanılıyor.
Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere, “özgürlükçüler” bundan hoşlanmıyor. EFF, 2012’de Twitter’ın Chilling Effects uygulamasına başlamasını “kötüler arasında iyisi” olarak tanımlamışsa da, bugün çok karşı çıkıyor.
EFF, şirketlerin mal varlığı ya da çalışanı olmayan ülkelerin mahkeme kararlarına uymak zorunda olmadığını belirtiyor. Bu çerçeveden bakıldığında ise, sadece ABD, İngiltere, İrlanda , Japonya ve Almanya’dan gelen mahkeme kararlarına uymasının söz konusu olduğunu düşünüyor.
EFF bunu söylerken, “eğer siz ülke bazlı askıya alma sistemini kurarsanız, onlar da bunu sonuna kadar kullanırlar” diyor. Bunu söylerken de, ülke bazlı sistemin ülke bazlı sansüre doğru gideceği öngörüsünde bulunuyor. EFF kurucularından birisi olduğu Chilling Effects sayfasının bunun için değil, Twitter’ın daha etik kullanımı için oluşturduklarını ifade ediyor.
Ya Pakistan?
EFF, “mal varlığı ve çalışanı olmayan başka bir ülke” ifadesi ile Twitter’ın Pakistan mahkemelerinin kararlarına uymasını da şaşkınlıkla karşılıyor ve Pakistan’ı sınırlı basın özgürlüğü ve sürekli internet sansürü olan bir ülke olarak tanımlıyor.
Twitter Pakistan’da son olarak Telekom düzenleyicisinin 5 talebini yerine getirmiş. Bunlar “kafir” ve “etik olmayan” şeklinde tanımlanmış mesajlar. EFF bunun hukuk olup olmadığını sorguluyor. Zaten Bolo Bhi grubu da aynı konuya işaret ediyor ve diyor ki;
“Pakistan telekom düzenleyicisi (PTA) lisans vermek, telekom servisleri konusunda çalışmak için 1996’daki kanuna göre kuruldu. Bu kanun 2005’de yenilendi ama kanunun bu halinde de, PTA’ya interneti kısıtlamak için herhangi bir yetki verilmiyor. Hükümet böyle bir yetki verebilir ama yine de içerik engelleme, PTA’nın ya da herhangi bir hükümetin yetki kapsamı içinde değildir. ”
Twitter En Az Kötü Olanı mı?
EFF, açıklamasını bu şekilde bitiriyor. Facebook’un Google’un düzenli olarak hükümetlerin sansür yani içerik kaldırma taleplerini yerine getirdiğini hatırlatan EFF, “yine de en az kötü olmak, yeterli değil” diyor.
[2] What Does Twitter’s Country-by-Country Takedown System Mean for Freedom of Expression?
[3] Twitter Steps Down From the Free Speech Party
[4] Chilling Effects Clearinghouse, İnternet Kullanıcılarını Olası Hukuksal Yüzleşmelere Hazırlıyor