Dünyanın en teknolojik bölgesinde, teknolojinin ileri bir kolu yasaklandı. Dün açıklanan karar ile polis ve diğer resmi kurumların yüz tanıma yazılımının kullanılması yasaklanmış oluyor. Şehrin Denetleme Kurulu tarafından 8’e 1 oyla verilen karar, bir anlamda “big brother’a dur” anlamına geliyor.
Tasarının savunucusu şehir sorumlusu Aaron Peskin, teknoloji tarafından dönüştürülmüş bir şehrin, tüm ülkeye güçlü bir mesaj gönderdiğini söyledi. Peskin “Teknolojinin merkezi burası olduğuna göre, aşırılıklarını tam olarak düzenlenmesi konusunda büyük bir sorumluluğumuz var” dedi. Önümüzdeki hafta zorunlu bir ikinci oylama yapılacak, ancak bu bir formalite olarak görülüyor.
ABD’de polis ve diğer kolluk gücü, giderek artan oranda yüz tanıma kullanıyor. Ancak yüz tanıma teknolojilerinin hala bazı sorunları var. Dolayısıyla ABD’deki sivil özgürlük grupları, bu teknolojinin potansiyel olarak kötüye kullanılması riski olduğunu ve ABD’yi giderek aşırıcı baskıcı bir devlet haline sokacağını düşünüyorlar ve “Teknoloji,“ hükümete günlük yaşamlarını takip eden insanları izlemek için benzeri görülmemiş bir güç sağlıyor. Bu sağlıklı bir demokrasiyle uyumsuz. ” diyorlar.
Ancak tersini düşünenler de var; yani yasaklara odaklanmak yerine, yüz tanımanın faydasını kabul eden düzenlemeler yapılması gerektiğini söyleyenler var. Nitekim; George Washington Üniversitesi’nde anayasa hukuku uzmanı olan Jonathan Turley “Havaalanlarının ve sınır tesislerinin güvenliğini sağlamada bu teknolojinin değerini inkar etmek saçma. Bu teknolojinin kamu güvenliği değeri olduğunu inkar etmek zor” diyor. San Francisco Polis Birliği de, yasağın üyelerinin suç araştırma çabalarını engelleyeceğini söyledi.
ABD’nin çeşitli yerlerinde benzer yasaklamalar düşünülüyor. Mesela Massachusetts’te yüz tanıma ve diğer uzaktan biyometrik gözetim sistemleri üzerine bir moratoryum planlanıyor[1].
Yasak, şehirdeki resmi kurumların yüz tanıma teknolojisini ya da teknolojiyi kullanan harici sistemlerden toplanan bilgileri kullanmalarını yasaklıyor.
ABD’de hangi kurumların yüz tanıma kullandığı bilinmiyor ama Electronic Frontier Foundation’ın kıdemli araştırmacılarından Dave Maass, Las Vegas, Orlando, San Jose, San Diego, New York, Boston, Detroit ve Durham gibi teknolojiyi kullandığını söylediği polis birimlerinin bir listesini sundu. Ayrıca gümrük ve sınır polisinin, havaalanlarında ve deniz limanlarında yüz tanıma kullandığı belirtiliyor.
Son birkaç yılda, yüz tanıma teknolojisi, bulut bilişim, makine öğrenmesi ve son derece hassas dijital kameraların yükselmesiyle yıldırım hızında gelişti ve yayıldı. Bu, artık cihazlarının kilidini açmak ve fotoğrafları etiketlemek ve sıralamak için yüz tanıma özelliğini kullanabilen akıllı telefon kullanıcıları için bir kez düşünülemez yeni özellikler anlamına geliyordu.
Amerikan sivil özgürlükleri, yüz gözetiminin, insanları uzaktan veya çevrimiçi olarak, kendi bilgileri veya rızası olmadan tanımlayabilmelerinin çok büyük riskler ortaya koyduğunu, Amerikalıların siyasi protestolara serbestçe katılmalarını veya sadece kamuoyunda anonim bir şekilde iş yapmalarını tehdit ettiğini uyarıyor.
Yüz Tanıma Sistemlerinde Bazı Riskler Var
Yüz tanıma konusunda bir süredir tereddütte olanlar ve risklerden bahsedenler var. Örneğin, 2 araştırmacının geçen yıl yayınladığı araştırma, yüz tanımanın ancak beyaz erkekler için % 99 doğru olabildiğini, sistemde önyargının etken olduğunu gösterdi [2].
Toplumsal Cinsiyet Gölgeleri olarak adlandırılan araştırmada, IBM ve Microsoft sistemlerinin, beyaz erkek yüzlerinin cinsiyetini belirlemede, koyu tenli veya kadın yüzlerinin cinsiyetini belirlemekten çok daha iyi olduğu gösterilmişti.
Bu yıl yapılan bir başka çalışmada Amazon’un “Rekognition” uygulamasının benzer sorunlar taşıdığı görülüyor. Microsoft ve IBM o zamandan beri sistemlerini geliştirdiklerini, Amazon ise test ettiklerini ve yanlışlık görmediklerini belirtiyor.
Medeni haklar savunucuları ve araştırmacılar, teknolojinin göçmenleri denetlemek veya Afrikalı-Amerikalıları veya düşük gelirli mahalleleri haksız yere hedeflemek için kolayca kötüye kullanılabileceği şeklinde uyarı yapıyorlar. Georgetown Üniversitesi Gizlilik ve Teknoloji Merkezi’ni yönlendiren Alvaro Bedoya, 30’dan fazla ülkenin yerel veya eyalet yetkililerinin veya FBI’nın ehliyet fotoğraflarını aramasına izin verdiğini söyledi. Bedoya, kolluk kuvvetleri şüpheli suçluların yüzlerini kontrol etmek için kullandıklarından, bu görüntülerin sürekli bir polis kadrosunda olmakla eşdeğer olduğunu söyledi. Aradaki farkın, bir insan değil bir algoritmanın şüpheliye işaret ettiği şeklinde olduğuna işaret etti.
[1] An Act establishing a moratorium on face recognition and other remote biometric surveillance systems
[2] Yüz Tanıma Sadece Beyaz Erkekler için % 99 Doğru Çıkıyor