AKP’nin bilmem kaçıncı defadır yapmakta olduğu sosyal medya düzenlemesi konusunda yazdığımız geçen yıl ki bir makalede [1] yeni neslin, çok farklı olduğuna işaret etmiştik. Kişiliklerini internetin yoğurduğu bu genç kitle, kendisinden önceki nesilden farklı davranıyor.
Bugünlerde bu konu Wall Street’te tartışılıyor ve yayınlanan makalelere bakıldığında, kariyeri için Wall Street’i seçen yeni neslin, oturmuş olan —7×24 saat çalışmak gibi— alışkanlıklara karşı çıktığı anlaşılıyor. Kendisini “hırslı bir şekilde” kariyerine odaklamış ve bu nedenle özel hayatını yaşayamayan, hayatının tek anlamı para kazanmak olan eski nesillere nazaran bu yeni nesil –kendi sözleri ile– arada bir güneşi görmek istediklerini söylüyorlar.
Bazı genç bankacıların programları üzerinde daha fazla özerklik, daha fazla kapalı kalma süresi ve bazen telefonlarını kapatabilmek için – Wall Street’te duyulmamış ayrıcalıklar istedikleri kaydediliyor. Başka deyişle yeni neslin özellikle kıymetli bireyleri, iyi bir kariyer beklerken yanısıra “iş-yaşam dengesi”ne dikkat ediyor.
Zaten yeni neslin bir başka özelliği “beraberlik” ya da “paylaşım”. İnternetin yarattığı dünyada araba, yazlık ev, bisiklet hatta scooter paylaşan, kodlarını ortak yazan bu nesil şöyle düşünüyor;
“Salgında insanlar “işimi kaybediyorum, herşeyimi kaybettim” derken, başka birilerinin çıkıp “üçüncü evimi satın alıyorum” demesi çok çelişkili”
Yine bu neslin temel özelliği “çeşitlilik” olarak isimlendirilen, ırkçılığa ya da önyargılı bakışlara karşı duruş. Kadın-erkek, beyaz-zenci, LGBT, sarı ırk, din vs her türlü ayrımcılığa karşı bir duruş ve herkesi kapsama mevcut.
Tabii ki, internet gibi “hızlı bir dünya” istiyorlar. Bu hızlılığa “terfiler” de dahil. İşyeri koçluğu firması InsideOut Development tarafından yayınlanan bir 2019 anketine göre, Z kuşağının dörtte üçü, çalıştıkları ilk yıl içinde terfi almaları gerektiğini düşünüyor. Neredeyse üçte biri, ilk altı ay içinde bir terfinin gelmesi gerektiğini söylüyor[3].
Yeni nesilin işe bağılılığı da zayıf görülüyor. Adobe tarafından ağustos ayında yayınlanan bir rapora göre, Z kuşağı katılımcıların %56’sı işlerini gelecek yıl içinde değiştirebileceklerini söylüyor. Yello’nun 2019 araştırmasında ise, 41-56 yaş arasındakilerin % 72’sinin tek bir işverenle en az yedi yıl geçirmeyi planladıkları gözüküyor [4].
Ama aynı “işe bağlılıkta zayıflık” konusu X kuşağının gençliğinde bile geçerliydi. Dolayısıyla Z neslinin bu özelliğinin zaman içinde değişeceği düşünülüyor.
Yeni Nesil Koşullarını Kabul ettirebilecek mi?
Genç bankacılar ve Wall Street’teki meslektaşları arasındaki ilk sürtüşme belirtilerinin, bu yılın başlarında , Goldman Sachs yatırım bankacılığı analistlerinin uzaktan çalışmanın sıkıntıları hakkında konuştukları ile ilgili iki sunumun gün ışığına çıkmasıyla kamuoyuna yansıdığı kaydediliyor[5]. Şubat ayındaki GameSpot olayı sonrasında da, iki nesil birbirini Reddit üzerinden suçlamışlardı[6].
PwC tarafından genç ve yaşlı finansçılar arasında yapılan bir araştırmada, bir kısmı, Z kuşağı bankacılarının taleplerinin kontrolden çıktığını ve dizginlenmesi gerektiğini, diğer kısmı ise Wall Street’in değişmesi gereken statüko olduğunu söylemişler.
Ancak uzmanlar yeni nesilin de, kendisinden önceki nesiller gibi yaşlandıkça çeşitli paradigmaların içine dahil olmak zorunda kalacağına işaret ediyorlar. Bu olay diğer sektörlerde bu kadar dikkat çekmiyor. Ama Wall Street’in doğası nedeniyle daha genç yaşta bazı kurallara zorlanabiliyorlar. Bu nedenle bu alandaki çarpışma çok daha net gözüküyor.
Şimdi soru şu; Z nesli ya da yeni nesil, adı herneyse, kendinden öncekilerden gerçekten farklı mı? Ya da Wall Street’in geleneksel yapısı değişir mi, yeni nesil kendi koşullarını kabul ettirebilirler mi? Sonuç olarak, dünya değişir mi?
Herşeyden önce “yaş” + “teknoloji” meseleleri var. Yani Amerikalıların “X” dedikleri nesil çalışma hayatından uzaklaştı ya da uzaklaşıyor. Y nesli ise ucundan orta yaş sınırında. Özetle, öyle ya da böyle Z nesli artık sahneye girmek zorunda. Yanısıra teknolojik gelişmelerin içine doğmuş nesil olarak da, bu konuya en yatkın olanlar Z nesli. Günümüzde borsadaki hızı yakalamak için uyduların bile fırlatıldığı düşünülürse, Wall Street için teknoloji olmazsa olmaz durumunda. Özetle; Wall Street, Z nesline mecbur.
Dolayısıyla muhtemelen ortada bir yerlerde uzlaşmak zorunda kalacaklar. Ama bir yandan da Bitcoin öncülüğündeki kripto para dünyasının, bu geleneksel yapıyı yıkmak üzere harekete geçtiğini akılda tutmak lazım. O savaşın sonu da henüz belli değil.
Önceki Nesil Sadece Kötüleri Değil, İyileri de Bırakıyor
Bu arada ortalıkta çokca konuşulan bir başka konuyu da tartışalım. Yukarıda da belirttik, her genç nesil kendinden önce gelenlerden daha atik, daha cesurdur. Bunu X nesli de kendinden önceki nesiller için yaşadı. Baby Boomer denilen savaş sonrası nesiller de, örneğin Elvis Presley’in kalça hareketlerinden —çocukların terbiye bozulacak diye— korkan ya da Beatles’ın asi tavır ve uzun saçlarından rahatsız olan önceki nesillerle mücadele ettiler.
Atatürk de hitabetini, tüm Türk halkına değil, gençlere ithaf etti. Çünkü onların sırtında yumurta küfesi yok. Evini, ekmek parasını, pozisyonunu düşünmeden, doğrular için ancak genç insanlar savaşır. Bu sefer —internetin etkisi ile de— bu doğrular çok yüksek düzeyde savunuluyor.
Peki neden şimdi bu kadar yüksek sesle ifade ediliyor.
Bu tartışma muhtemelen Greta Thurnberg’in ortaya çıkıp
“Nasıl cüret edersiniz? Boş sözlerinizle hayallerimi, çocukluğumu çaldınız”
demesiyle hız kazandı. Ama onu sözleri de Kızılderililerin şu atasözünün dönüştürülmüş hali;
“Biz bu dünyayı atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık.”
Sonuçta nesiller kendi dönemlerine ait bir şeyleri yaşarken, keşifler, savaşlar ya da her ne varsa onu gerçekleştiriyor. Bunun yarattığı sonuçları ise kendilerinden sonraki nesiller almış oluyor. Şu atasözü de bunu anlatıyor;
“Babaların günahını oğulları çeker”
Ama bütün bu cümlelerin anlatımında eksik kalan nokta şu; nesiller birbirine sadece “kötü”leri aktarmıyor, aynı zamanda “iyi”leri de aktarıyor. Yani Z nesli bugün iklim değişikliği, salgın, hava kirliliği vs bilimum kötülüklerin yanında elindeki maddi ya da ruhsal gelişmeleri de alıyor. İnternet, uzay teknolojileri, sağlık teknolojileri veya insan ruhuna dair gelişmeleri, önceki tüm eski nesillere borçlu.
[1]AKP’nin Yaman Çelişkisi : Sosyal Medya Düzenlemeleri
[2] Multiple Goldman Sachs analysts behind leaked slideshow have left firm: report
[3] The Ultimate Guide to Generation Z in the Workplace
[4] Work-life balance in jeopardy: New Adobe research reveals the impact COVID-19 has on our time
[6] The GameStop frenzy says more about Gen Z than Wall Street