Bu yazının ilk 2 bölümünü Web Sitelerinin Yaratılmasında Dikkat Edilecek Hukuki Konular-1 ve Web Sitelerinin İçeriğine Yönelik Hukuki Konular-2 başlıkları altında okuyabilirsiniz.
2.Site İçeriğine İlişkin Hususlar (2.bölümden devam):
Web sitesi sahiplerinin dikkat etmesi gereken bir husus da web sitelerini telif hakları veya marka ihlallerine karşı nasıl koruyabilecekleridir. Öncelikle web sitesi sahibi, sitesinin uygun yerlerine “copyright” uyarılarını koymalıdır. Bu uyarılarda sitenin hangi eylemler için ve ne dereceye kadar kopyalanmasına izin verildiği açıkça belirtilmelidir. Örneğin site içeriğindeki makaleler kopyalanabilir, müzik eserleri kopyalanamaz veya offline browser (çevrimdışı tarayıcı ) kullanımı yasaktır, kaynak kodlarındaki ASP veya JAVA kodları kullanılamaz, biçime ilişkin HTML kodlarının kullanımı serbesttir gibi uyarılar herkesin görebileceği ve anlayabileceği şekilde web sitesine koyulmalıdır.
4630 sayılı yasa ile değişik FESK m.13’te şöyle bir hüküm yer almaktadır;
- “Sinema ve müzik eseri sahipleri ve yapımcılar, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları mali ve manevi hakların ihlal edilmemesi, sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla eserlerin kayıt ve tescilini yaptırırlar. Aynı maksatla, diğer eser gruplarında da eser sahibinin talebi üzerine, eserler ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkileri kayıt altına alınabilir. Kayıt ve tescil usul ve esasları Kültür Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
Yasa bu hükmü ile sinema ve müzik eserleri sahipleri dışındaki eser sahiplerinin de kayıt ve tescilini yapabileceklerini belirtmektedir. Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikten sonra artık web sitesi sahipleri de kayıt ve tescil sisteminin getireceği korumadan yararlanacaklardır.
Web sitesi sahibi sunduğu hizmetle ilgili hizmet markası veya ticaret markası da alabilir. Bu durumda markasına tecavüz halinde Markalar Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Hükümlerinin korumasından da faydalanabilecektir. Örneğin site sahibi web sitesi aracılığıyla bir eğitim hizmeti sunuyorsa ve bununla ilgili bir markası varsa başka bir web sitesinde markasının kullanılması halinde mahkemeden bu web sitesinde markasının kullanılmasının men’ini isteyebilecektir.
İçerik link yoluyla da sağlanabilir. Bir problem çıkmaması için link verilen web sitesi veya eser sahibinden izin alınması yerinde bir davranış olur. Eğer çerçeveleme (framing ) yoluyla içerik getiriliyorsa burada da aynı şekilde çerçevelenen web sitesi veya eser sahibinden izin alınması gerekir. Framingde dikkat edilmesi gereken nokta çerçevelenen sayfanın kaynağının yanıltıcı olmamasııdır. Yani kullanıcının tarayıcısının adres satırında çerçevelenen sayfanın adresi görünmelidir.
İçerik ile ilgili bir diğer mesele ise görünmeyen unsurlardan olan “metatag”larla ilgilidir. Metataglar web sitesinin arama motorlarında bulunmasını sağlayan unsurlardır. Ticari açıdan metataglar bir web sitesinin itici güçlerindendir ve iyi bir pazarlama stratejisi olarak kullanılabilir. Burada web sitesi sahibi metataglerin, gerek kendisi hazırlarken gerekse başkalarına hazırlatırken başkalarının tescilli markası, ismi, ticari ünvanı gibi ayırd edici ad ve işaretlerine tecavüz etmemesine dikkat etmelidir. Örneğin web sitesi sahibi, sitesinde zayıflama ürünlerinin reklamını yapmak, bu ürünü arama motorlarında üst sıralara çıkarmak için ünlü bir markayı metataglerinde kullanırsa, markası kullanılan tarafın markasının seyreltildiği ve tüketicinin kafasında karışıklık yaratıldığı için marka hakkına tecavüz edildiği şeklindeki iddialarına maruz kalabilecektir.
Dikkat edilmesi gereken bir başka husus web sitesinde yayınlanacak reklamların reklam mevzuatını ihlal etmemesidir. Bu sebeple reklam sözleşmeleri yapılırken reklam mevzuatına aykırı hususların olup olmadığı bir hukukçunun yardımıyla değerlendirilmelidir. Örneğin internet üzerinden bahis oyunları oynatmak isteyen web sitesi sahibi bunun reklamını internet üzerinden yapabilecek midir? Kumar oyunlarına ilişkin reklamların radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarında yapılamayacağına ilişkin açık düzenlemeler varken internet için böyle açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Örneğin Radyo ve Televizyon Kuruluşları Reklam Yayın İlkeleri ve Usulleri İle Reklam Gelirleri Üst Kurul Paylarının Ödenmesi Hakkındaki Yönetmelik Madde 13/e’ye göre kumar ve benzeri yerleri işletenlerin verdikleri hizmetlerin reklamı yapılamaz. Ama bu düzenleme radyo ve televizyon yayınlarına ilişkindir. Bu sebeple ileride kompleks sorunlar doğurabilecek hukukun bu alanında da daha baştan gerekli tedbirleri almak en doğru hareket tarzı olacaktır.
Web sitesinden sunulacak hususlar ile ilgili olarak vergi hukuku ile ilgili problemler de ortaya çıkabilir. Web sitesi sahibinin web sitesi ile neyi amaçladığına göre kendisiyle vergi mevzuatı arasında ilişki kurulabilecektir. Bugün elektronik ticarette vergilendirilen hususlara örnek olarak şunlar verilebilir;
- Dijital ürünlerin indirilmesi,
- Dijital ürünlerin güncellenmesi,
- Dijital ürünlerin kullanımı,
- Hosting hizmetleri,
- Veri depolama hizmetleri,
- İnternet üzerinden teknik destek hizmeti,
- Reklam verme,
- Danışmanlık hizmetleri,
- Ücretli web sitesi üyeliği,
- Ücretli ses, müzik ve görüntü yayını,
- İnternet üzerinden gerçekleştirilen ihaleler, açık arttırmalar
Eğer web sitesi sahibi bu gibi hizmetleri web sitesinden sunacaksa vergi mükellefi olarak kendisinden vergi tahsil edilebilecektir. Buradaki önemli husus web sitesi sahibinin hangi ülke hukukuna tabi olacağıdır. Buna göre tabi olacağı vergi hukuku mevzuatı kendisine uygulanacaktır. Hatta sunduğu hizmetler sebebiyle çifte vergilendirmeye dahi tabi olabilecektir. Bu gibi kompleks hususların da hem hukuki açıdan hem de sermaye ve risk yönetimi açısından konunun uzmanları ile birlikte incelenmesi gereklidir. Aksi halde vergi hukukunu ihlal sebebiyle ağır yaptırımlarla karşılaşılabilir.
Bu yazının bir sonraki bölümünü Site Yönetimine Yönelik Hukuki Konular-4başlığı altında okuyabilirsiniz.