Yazının ilk bölümünü XML’in Sahibi Kim? – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Bryant, Scientigo’nun iddiası veri tiplerini isimlendirmek için kullanılan evrensel bir sistem olan ve XML standartlarına W3C tarafından 1999 da eklenen “namespace” ile ilgili olarak durumun SCO olayının bir tekrarı olmadığı yönünde. Ona göre, şirket sadece entellektüel mülkiyeti üzerinden bir gelir elde etmenin yolunu arıyor.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Güney Carolina merkezli e-ticaret şirketi Commerce One kendi XML bağlantılı patentlerinin bir koleksiyonunu 15.5 milyon $’a açık artırma ile sattığında böyle bir yol göründü.
Bu konuda geçenlerde bir röportaj yapıldığı dikkatimi çekti. Konuyu daha iyi açıklamak için röportajdan bazı bölümleri aktarmak istiyorum; Röportaj Başkan Doyal Bryant ve Scientigo’nun Başkan Yardımcısı Paul Odom ve bir entellektüel mülkiyet danışman firması olan Inflexion Point Strategy’nin yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda Scientigo’nun entellektüel mülkiyet takımı üyesi Ron Laurie ile yapılmıştı. Şöyle diyorlardı;
XML, patentlerinizin haklarını nasıl ihlal ediyor?
Ron Laurie : Ana konsepte “nötral form” denmekte. Paul [Odum] bunu veritabanları arasında veri transferi problemine bir çözüm olarak veritabanı domaininde geliştirdi; öyle ki alıcı uygulama, gelen veriyi işleyebilmek için bilmesi gerekenlerin tamamını bilecekti.
Meydana gelen ise şuydu ki, Web dünyasının da tam olarak buna benzer bir sorunu vardı: web’de dökümanların nasıl yayınlanabileceği ve sonrasında web üzerinden nasıl veri değiş tokuşu yapılabileceği şeklinde. Web camiasının sorun için ürettiği çözüm veritabanı problemine yaklaşmaya başladı. Web camiasının çözümü XML’di. İlk örneklerinde var olan XML’den bahsetmiyoruz – biz burada XML’in, patent başvuru tarihimizden sonra meydana gelen şema ve namespace uygulamalarından sonraki halinden bahsediyoruz. Pek çok kişi bu patent başvurularının XML çalışma grubu oluşturulduktan sonra yapıldığını söylüyor. Bu doğru, ancak o sırada XML çalışma grubu nötral formu oluşturmamıştı.
W3C’nin yaptığının sizin patentlerinizi ihlal etmek olduğunu ne zaman düşünmeye başladınız?
Paul Odom: W3C tarafından yayınlanan namespace özelliğini gördüğüm gün, bir örtüşme olduğunun farkındaydım. Nötral form, veri transferinin kutsal kasesidir. Bizim bu buluşlarla göz önüne serdiğimiz budur. Bundan önce insanlar sadece HTML ve SGML gibi nötral format yapmaktaydı. Biz, kendinden tanımlı bilgi olan ve üçüncü kişiye ulaştırdığınızda da bu bilgiyi sadece anlamasını ve kullanmasını değil aynı zamanda evrensel anlamda ilişiklerini ve nelerle ilişkili olabileceğini de anlayabileceği bir nötral formu düşündük. XML’e namespace uygulaması eklendiğinde, bir veri elemanını tanımlamak için artık evrensel bir yol vardı. Ve bu da patentteki iddialardan birisidir – evrensel kimliği nasıl tanımladığınız.
Hepimiz SCO’nun Linux için dava ettiğinde yaşananları gördük. Dava tek başına, Linux’a geçişleri bir yıldan fazla bir sure yavaşlatmaya yetti. Sizin davanızın SCO davasıyla farklı olduğu nokta nedir?
Ron Laurie : Birincisi, açık kaynak öncelikle bir telif modelidir ve SCO davasının konusu da budur: Linux’un parçaları hususi olmaktadır. Patentler ise tamamen farklı bir modeldir. Açık-kaynak camiası, açık kaynak modeli ve üçüncü şahıs patentleri arasındaki ilişkiler ile boğuşmakta. Ancak genel anlamda açık-kaynak modeli kullanılarak bir şey geliştirilmesi, bunun patentler hakkındaki normal kanunlara tabi olmadığı anlamına gelmez. Açık-kaynak tamamen türetme ile ilgilidir. Demektedir ki “Eğer senin yaptığını kullanarak ben bir şey yaparsam, yaptığım şeyi senin lisans ettiğin açık şartnamenin aynısı ile lisans etmeliyim.” Patent kanunda ise türetme ile ilgili hiçbir şey yer almaz. Benim ismimi ya da patentimi hiç duymamış olabilirsin, ancak örtüşen bir şey yaptığında bu patent ihlalidir. Ve bu yüzyıllardır bu şekilde işlemekte. Açık-kaynak camiası ve patent camiası arasında bir ortak zemine ihtiyaç var.
Yazının devamını XML’in Sahibi Kim? – 3 başlığı altında okuyabilirsiniz.