I. GENEL OLARAK ERİŞİM ENGELLEME KARARI
5651 sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun, içerik itibariyle belirli suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan internet sitelerine erişimin engellenmesine karar verileceğini düzenlenmiştir. Erişim engelleme kararı, kanunda da açıkça ifade edildiği gibi bir yaptırım (ceza) değil tedbir niteliğindedir. Bu niteliğinden dolayı erişim engelleme kararı, mahkemenin verdiği bir hükmün sonucunda değil, bir suç şüphesi nedeniyle henüz hüküm verilmeden önce uygulanmaktadır. Eğer, erişim engelleme kararı adli mercilerce verildiyse koruma tedbiri; idari merci tarafından verildiyse idari bir tedbir söz konusu olacaktır.
İnternet sitelerine erişim yasağı konulması genel olarak “sansürcülük” olarak nitelenebilir ve pek çok yönüyle eleştirilebilir. Ancak hukukun, gerçek dünyada işlenmesine izin vermediği suçların sanal dünyada yayın yoluyla işlenmesine izin vermesi düşünülemez. Bu bakımdan, internet yayınlarının suç teşkil etmeyecek bir düzenlemeye tabi tutulması ve suç içeren internet yayınlarının engellenmesi hukuk düzeni açısında gereklidir. İnternet yayını yoluyla suç işleyenlerin kuşkusuz cezai sorumluluğu kuşkusuz vardır ancak suçun failinin bulunması internet yayınının da durması anlamına gelmemektedir ve ayrıca fail bulunana kadar suç içeren internet yayının devam etmesi de düşünülemez. Dolayısıyla, kanımca suç teşkil eden internet sayfalarına genel olarak erişim engelleme işlemi yapılması hukuken gereklidir ve hatta zorunludur. Ancak, erişim engelleme kararları kişilerin haberleşme ve ifade özgürlüklerini doğrudan kısıtladığından, uygulama şartları dar kapsamda ele alınarak çok ayrıntılı bir şekilde düzenlenmeli ve keyfiliğe yol açmamalıdır
Suç şüphesi nedeniyle hakkında erişim engelleme kararı verilen bir internet sitesine erişimin engellenmesi için bir uyarı sayfasına yönlendirme yapılacaktır. Erişimi engellenmiş bir siteye giriş yapmak isteyen kullanıcı, bir uyarı sayfasına yönlendirilecek ve siteye ulaşamayacaktır. Yönetmelikte de belirtildiği gibi uyarı sayfası TİB tarafından hazırlanacak ve uyarı sayfasında erişim engelleme kararını veren merciin adı, kararın sayısı ve tarihi bulunacaktır. Bu sayede, erişim engelleme kararına karşı itiraz yoluna başvurmak isteyen kişiler, hangi merciye başvuracaklarını öğrenmiş olacaklardır. Ancak, 5651 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce erişim engelleme kararı verilen internet sitelerinde çoğu zaman “bu siteye erişim mahkeme kararı ile engellenmiştir” şekilde bir uyarıya yer verilmesine rağmen, kararı alan merci, karar sayısı ve tarihi konusunda bir bilgi içermemektedir. Bu durumda, kararla ilgili kendilerine tebligat yapılmayan içerik sağlayıcılar, erişim engelleme kararını kaldırmak için nereye başvuracaklarını bilememektedir. Bu karışıklığı gidermek adına Kanuna eklenecek geçici bir madde ile bu bilgilerin yayınlanması zorunluluğu getirilseydi gayet yerinde bir düzenleme yapılmış olurdu.
II. ERİŞİM ENGELLEME KARARI VERİLEBİLECEK SUÇLAR
Erişim engelleme kararı verilebilecek suçlar, kanunun 8. maddesinde sınırlı sayıda (numerus clausus) belirtilmiştir. Bu suçlardan Atatürk’ün hatırasına hakaret ve sövme suçu 5816 sayılı kanunda, diğerleri ise TCK’da düzenlenmiştir. Aşağıda belirtilen bu suçlar dışında 5651 sayılı kanun çerçevesinde erişim engelleme kararı verilemeyecektir.
- İntihara yönlendirme
- Çocukların cinsel istismarı
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
- Sağlık için tehlikeli madde temini
- Müstehcenlik
- Fuhuş
- Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama
- Atatürk’ün hatırasına hakaret veya sövme
Suç tiplerine bakıldığında, erişim engelleme kararı verilebilecek suçlar belirlenirken herhangi bir ölçütün göz önüne alınmadığı anlaşılmaktadır. Zira, 8. madde belirtilen bu suçlar ayrı kanunlarda ve kanunların farklı başlıklarında düzenlenmiş suçlardır ve internet yayını vasıtasıyla işlenebilecek suçlar yukarıda belirtilen suçlardan ibaret değildir. Kanun koyucu, erişim engelleme kararı verilebilecek suçları bu şekilde belirlerken, diğer suçlar için erişim engelleme tedbirini gerekli görmemiş midir sorusu akla gelmektedir. Örneğin, cumhurbaşkanına hakaret, Türklüğü, devletin kurum ve organlarını aşağılama, terör örgütü propagandası yapma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçları gibi internet yayını yoluyla işlenebilecek suçlar, erişim engelleme kararı verilebilecek suçlar arasına alınmamıştır. Aynı şekilde silah veya patlayıcı madde yapımını anlatan internet siteler için de bu kanun kapsamında erişim engelleme kararı verilemeyecektir. Dolayısıyla, örneğin müstehcenlik suçuna ilişkin verilecek erişim engelleme kararından beklenen fayda, terör örgütü propagandası yapan ya da patlayıcı madde imalatını anlatan bir siteye erişimin engellenmesinden beklenen faydadan daha mı yüksektir sorusu akla gelmektedir. Kanımca, erişim engelleme kararı verilebilecek suçların sınırlı sayıda belirlenmesi yerine, TCK’ya veya TCK ile birlikte diğer özel ceza kanunlarına atıf yapılarak, içerik yoluyla belirli kanunlarda yer alan suçların işlendiğine dair yeterli şüphe olması durumunda erişim engelleme kararı verilebileceği öngörülebilirdi.Bu makalenin devamını burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.