Avrupa Birliği’nin blok dışında casusluk ve gözetleme için kullanılan teknolojiler üzerindeki ihracat kontrollerini sertleştirme planları olduğu kaydediliyor. AB’nin özellikle ‘Çin veya Rusya’ya belli teknolojileri vermeyeceği belirtiliyor.
Bu kısıtlama, “lisans” yoluyla yapılacak. Yani Avrupalı şirketlerin bu tür ürünleri yurtdışında satmak için bir lisans almasını ve hükümetlerin verdikleri lisanslarla ilgili ayrıntıları yayınlamasını zorunlu kılınıyor. Bu kararın yazılım korsanlığı, gözetim teknolojileri ve yüz tanıma sistemlerini kapsayacağı duyuluyor.
Avrupa ülkeleri bu yeni kısıtlama için şunu söylüyor;
“Kısa vadeli kârlarımız Çin veya Rusya gibi otoriter rejimlere en yeni teknolojiyi vermemeliyiz. Bu teknolojiyi bize ve diğer demokratik ülkelere karşı kopyaladıkları, çaldıkları ve kullandıkları görülüyor”
AB kurallarının güncellenmesi sonrasında, hükümetlerin lisanslama yoluyla kontrol edebilecekleri kapsamlı bir AB teknolojileri listesi oluşturacağı bildiriliyor. Ayrıca, Avrupalı şirketlerin mallarının müşterileri tarafından insan haklarını ihlal etmek için kullanılıp kullanılamayacağını kontrol etme yükümlülüğü de artacak. Wassenaar benzeri bir uygulamadan bahsediliyor [1]
Alman hükümeti, anlaşmayı Aralık ayında sona erecek olan AB Konseyi başkanlığında kapatmak istediğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, üçlü tartışmaları hızlı bir şekilde sonuçlandırmaya kararlı olduğunu söyledi.
Kısıtlamaların Avrupalı hükümetler üzerindeki şeffaflık yükümlülüklerini önemli ölçüde artırması, STK’lara ve insan hakları gruplarına kurallara uymayanları isimlendirip utandırmasına yardımcı olması bekleniyor.
AB, ABD’den mi Örnek Aldı?
Mayıs ayında Trump yönetimi, Çinli teknoloji şirketlerinin engellenmesi için ihracat kontrol aracını kullandı. Özellikle Huawei, ABD yönetiminin Amerikalı ve yabancı şirketlerin Çinli telekom deviyle iş yapmasını engellemeye başladığından beri sıkıntılı durumlar yaşıyor. Özellikle de “işlemci” tedariki konusunda.
Çin hükümeti de, ABD’ye karşı benzer misillemede bulunmaya çalıştığının sinyalini verdi. Çinliler de, ülkenin ulusal güvenlik ve ulusal çıkarlar gerekçesiyle benzer engeller koyacaklar gözüküyor.
Yeni yasa tasarısının baş müzakerecisi Çek Korsan Partisi milletvekili Markéta Gregorová, doğru bir şekilde uygulanırsa, yeni ihracat kontrol kurallarının ve yapay zeka sistemleri, kuantum hesaplama gibi gelişmekte olan “belirli hassas teknolojiler”in ihracatının kontrol edilmesinin, AB’nin daha güçlü bir varlık olarak ve otonom bir şekilde hareket etmesine güç vereceğini söyledi.
Türkiye’yi Nasıl Etkiler
bu gelişme Türkiye’yi nasıl etkiler? Ya da Türkiye’deki başka şeyleri de etkiler mi? Bunları bilmiyoruz. Şimdilik sadece Çin ve Rusya’dan bahsediliyor. Ama zaman zaman bazı silahları geri çektiklerini biliyoruz. Bu nedenle yeniden “kendi teknolojimizi” ama “içi boş “yerli ve milli” cümleleri ile değil gerçekten yerli ve gerçekten milli bir şekilde geliştirmek zorunda olduğumuz her gün daha çok gözüküyor.