Bulut teknolojileri salgınla birlikte işletmelerin vazgeçilmezi haline geldi. Dijitalleşme hızla sürerken, DİA Yazılım’ın Genel Müdürü Suha Onay, sadece 100.000 KOBİ’nin bulut teknolojisi kullandığı takdirde ekonomiye yıllık 200 milyon TL elektrik tasarrufu sağlandığını, 300 milyon $’lık ilk donanım yatırımı maliyeti ve 60 milyon $’lık yıllık donanım ithalatını da engellemiş olacağını belirtti.
DİA Yazılım’ın Genel Müdürü Suha Onay, bir KOBİ’nin işletmesinde bulut teknolojisini tercih etmeyip, ticari yazılımı kurmak istediğinde ortalama 3.000 $ ilk yatırım maliyeti yapması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı;
“Bu 3.000 $’ın aynı zamanda bir amortisman maliyeti var. Üstündeki yazılımların donanım parçalarının mutlaka idamesi ve yenilenmesi gerekebiliyor. Bu da her yıl 600 $’lık bir ek maliyet çıkıyor. DİA olarak donanım harcamalarında elektrikte de enerjide olduğu gibi %99’luk bir verimlilik sağlıyoruz ve binlerce işletmeye hizmet veriyoruz. Şu anda 100.000 girişimci KOBİ sadece bulut kullanırsa ne olurdu diye hesapladığımızda karşımıza inanılmaz rakamlar çıkıyor. Sadece 100.000 KOBİ bulut teknolojisi kullandığı takdirde ekonomiye yıllık 200 milyon TL elektrik tasarrufu sağlarken, 300 milyon dolarlık ilk donanım yatırımı maliyeti ve 60 milyon $’lık yıllık donanım ithalatını da engellemiş oluyor.”
Serverların harcadığı enerjiyi %99 oranında azaltıyoruz
Bulut yazılımı seçmeyip lokalde kullanılan bir yazılım satın alacaklara da uyarılarda bulunan Onay, şöyle konuştu;
“Bir işletme lokal yazılım aldığında, yazılımı kuracağı bir donanım sistemine, aynı zamanda işletim sistemi ve server lisansına da ihtiyacı var. Çok şubeli bir işletme ise, o şubelerden merkeze bağlanabilmek için de lisansa ihtiyaç duyar. Yani KOBİ’ler bu donanımlara enerji harcıyorlar. Türkiye maalesef enerji ve teknoloji konusunda dışa bağımlı. Üyelerimizin donanımlarını konsolide ederek DİA olarak serverların harcadığı toplam enerjide %99 verimlilik sağlıyoruz.
Yerli bulut hizmeti almak, ülke içinde kalan döviz demek
Bulut denilince akıllara ilk olarak uluslararası büyük bulut yazılımları ve altyapıları gelir. Örneğin Amazon dünyadaki en büyük bulut altyapısına sahip firma. Daha birçok büyük isimler ve farklı farklı bulut hizmeti veren firmalar var. Ancak ülkemizde de bu hizmeti başarıyla sağlayan firmalar olduğu gözden kaçırılmamalı. Çünkü yerli bulut firmaları üzerinden hizmet alınması halinde döviz ülke ekonomisi içinde kalır.
Bir sunucunun işlemcisini bir kullanıcı yerine 20-30 kullanıcının kullanabilmesini sağlamak, yani paylaşım ekosistemi yaratabilmek, bulut teknolojisindeki maliyet avantajının altyapısında yatan en önemli konulardan biridir.
Girişimcilerimiz çok cesurlar. Dünyanın her yerinde olabilirler. Bu anlamda yurt dışından yatırım yapan sermayeleri de çekebilmemiz gerekiyor. Onlara işletmeleri kolay yönetebilir ve daha stabil bir ekonomide yönetebilir ortamları oluşturmamız gerekiyor. Girişimcilerimiz, ekosistemimiz, eğitim düzeyi yüksek gençlerimiz, yazılımcılarımız var. Ancak son dönemde salgın ve yaşanan ekonomik belirsizlikler nedeniyle genç yazılımcılar yurtdışına yöneliyorlar. Yerli yazılımcıları ülkemizde tutmanın yollarını hep birlikte arayıp, bulmamız lazım. Onlara bu ülkede kalacakları zemin ve şartları oluşturmak zorundayız.”