Dışbank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Nur Özkan, KOBİ’leri internet ortamına taşımak ve B2B’nin ilk aşamasını gerçekleştirmek için kurduğu Sistem-D hakkında turk-internet.com’a bilgi verdi. Bir-iki hafta içinde 4 bin KOBİ’nin sisteme girdiğini söyleyen Özkan, “Sistem-D’yi kullananlara katkı sağlayacak projelere açığız” dedi.
Sistem-D Projesi nasıl doğdu?
Bülent Nur Özkan: Bu düşünce çok uzun zamandır vardı. Temelinde, kurumların böyle bir sisteme ihtiyacı yatıyor. Daha önce Yapı Kredi Bankası’nda kurumsal işlemlerden sorumluydum. Tabi ki hedef, müşteri yelpazesini genişletmek ve sayısını artırmak. Şimdi piyasaya baktığım zaman şunu görüyorum; İnternet bankacılığına insanları itiyoruz. Ancak çok fazla büyümüyor. 65 milyonluk bir nüfusun 30 milyonu bankacılık hizmetleri içinde. Bunun içinde internet bankacılığını kullanan kesim çok az. Ticari amaçla kullanıma baktığımızda, orada da çok önemli bir gelişme yok. En önemli itici güç, ihtiyacın artması.
KOBİ’ler internet bankacılığına ne derece yakınlar?
Özkan: Birincisi; küçük şirketler ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu nedenle çekiniyorlar. Bunun için KOBİ’lere yol gösterici olmak gerekiyor. İkincisi; olaya rakamsal olarak baktığımızda, onlar için bir yatırım tutarı. Üçüncüsü; araçları ve çözümleri nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar.
KOBİ’lerin özellikle küçük olanları, diğer şirketlere bakarak el yordamı ilerliyorlar. Diğer şirketler muhasebeci tutuyorsa, o da muhasebeci tutuyor. Oluyor ya da olmuyor. Ne istediği tanımlanamıyor. Vergi konusu dediğinizde, zaten onu muhasebecisi yürütüyor.
Internet dünyasına bakıyoruz. Değişik bir misyon var. Daha çok kulak dolgunluğu ile bir misyon seçilmiş. İki temel ihtiyaç var. Donanım, yazılım gibi ürünler ile bilgi birikimi gerekiyor. Bütün bunları bir saçak altında toparlamak istedik. Ancak, bilgisayarın mülkiyetini vermedik.
Proje ne zaman gündeme geldi?
Özkan: Son 3 – 4 yıldır yapılan araştırmalar KOBİ’lerin internetle ilgili ihtiyaçlarını ortaya koyuyor. Sistem-D projesi bir yıl önceden beri aklımızdaydı. Sistem-D’yi açıkladığımız gün, 11 Eylül terör eylemi gerçekleşti. Çalışmalara da krizin ortasında yani Mayıs ayında başladık. Alt yapı çalışmalarını yürütmeye ve hangi şirketlerle işbirliği içine girmek gerektiğini planlamaya başladık.
Kriz döneminde Sistem-D projesini başlattınız. Oysa birçok şirket, bu dönemde beklemeyi tercih ediyor. Bu proje ile neyi hedeflediniz?
Özkan: Türkiye’deki çeşitli firmaları inceledik. Nelere ihtiyaç duyduklarını saptadık. Kriz dönemi, aslında bütün şirketler için çok önemli. Çünkü Pazar daralıyor. Kar marjları düşüyor ve sonuçta pazarda belli sayıda firma kalabiliyor. Bu aşamada firmaların farklı düşünmesi ve diğer şirketler ile arasını açabilecek fırsatları iyi değerlendirmesi gerekiyor.
Bizim Türk toplumunun tipik özelliklerinden biri ise; ekonomik sorunlardan şikayet ediyoruz, teknolojik gelişmeleri yakalamak, verimliği artırmak gerektiğini söylüyoruz ama, yol göstermiyoruz. Dolayısı ile bu dönemde Sistem-D projesini başlatmamızın gerekçelerinden bir tanesi, yol gösterici olmak. Kimse birşey yapmazken, biz birşeyler yapıyoruz. Bu gösterdiğimiz yol, birinci aşama. Ardından ikinci, üçüncü ve dördüncü aşamalar gelecek. Çünkü her gün yeni fikirler oluşuyor. Grup dışından da fikirler alıyoruz. Sistem-D duyurusundan sonra bir çok internette iş yapan kuruluşlar bize gelmeye ve değişik projeler önermeye başladı. Fikir bir nevi kendi kendini doğurmaya başladı. Kısacası, biz KOBİ’lere ne yapacaklarını ve nerede kullanacaklarını gösteriyoruz. Kullanım aşamasında çıkabilecek sorunlara da çözüm getiriyoruz.
Bu işin getirisi nasıl? Birincisi Dışbank ne kazanıyor, ikincisi KOBİ’ler ne kazanıyor?
Özkan: Önce KOBİ’lerin ne kazanacağından başlıyayım. Basitlik, kolaylık ve yeni bir fırsat sunuyoruz. Araştırmaların sonucu gösteriyor ki, nasıl olduğunu anlamadan almış oldukları hizmetler var. Örneğin bir iş için başka bir şehre gittiğinde nerde ve nasıl kalacağını bile bilmeyebiliyor. Sistem-D içinde, rezervasyon imkanı sunarken, onun için en uygun yeri, nerede kalacağını gösteriyoruz. Muhasebe ve vergi ile ilgili bilmediği birçok konuda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu danışmanlık sayesinde maddi olarak bir avantaj sunuyoruz.
KOBİ’leri bir şemsiye altında toplamak yanı sıra, interneti günlük yaşamlarına da sokuyoruz. E-kolay üzerinden yeni bir dünya sunuyoruz. Bu dünyanın içinde istediği heryere gidebilir. Veya hiçbir yere gidemeyebilir. Biz KOBİ’leri her yere götürebilecek yolu açmak istiyoruz. Yolu açarken, biliyoruz ki bu portalın içinde güvenlikte olması gerekiyor. Korumam gereken hizmetler var.
Portal hizmetleri içinde neler var?
Özkan: Bu site içinde faaliyet alanı ve isim olarak KOBİ’ler sınıflanacak. Ancak dışardan biri geldiğinde arama motorunu kullanamayacak. Çok farklı amaçlarla arama motoru kullanılıyor. Biz burda, üye kişiler arasında işbirliğinin ve elit bir kulüp kurulmasını istiyoruz.
Dışbank olarak baktığımızda, 1999 sonu 2000 yılının başında 24 saat çalışan bir banka örgütledik. 50 civarında olan şube sayısı da 125 oldu. Önemli olan, bir dükkan açmak değil, dükkanın içine müşteriyi çekmek. Ama müşteriyi çekerken, hizmet ve sunduğu ürünler ile doğru çözümler sunmak.
Bankacılık sektörü olarak konuya nasıl bakıyorsunuz?
Özkan: Dünya’daki trendlere ve gelişimlere baktığımızda, internetin her alanda kullanıldığını görüyoruz. Artık bankacılık geniş konseptler içinde gerçekleşmeli. İnternet dünyasını kullanarak, mutlaka şirketlere çözümler getirmeliyiz. Bu bir gerçek. Bir taşıma şirketi bile olsa, bunu internet üzerinden gerçekleştirmesi gerekiyor. Çünkü dünya oraya gidiyor.
Sistem-D içinde kimler var?
Özkan: İşlerini internete taşımak isteyen KOBİ’ler var. Bu portal içinde gerekli alt yapıyı oluşturacak şirketler var. Dışbank olarak ben burda güven unsuruyum. Ben hiçbir şekilde taraf değilim ve tek bir kurumun yanında yer almıyorum. Türkiye’de iş etiği ve ahlakı hangi kurallar çerçevesinde ise o seviyede tutulması gerekiyor.
KOBİ’lerin bankacılık kesiminden aldığı pay ne düzeyde?
Özkan: Türkiye’de KOBİ’lerin bankacılık kesiminden aldığı pay, yüzde 8 ile yüzde 12 arasındıa değişiyor. KOBİ’ler bankacılık sektörü ile yapacakları işlemlerin ancak yüzde 40’ını bankalar aracılığı ile gerçekleştiriyor. Yüzde 60’ını ise çevre, arkadaş, dost, aile bireyleri gibi kişilerden karşılıyor. Bu kurumları banka sisteminin içine çekmek lazım… Ancak, bankacı kelimesi bana biraz itici geliyor. Şu anlamda itici geliyor; bizler aslında sadece kredi veren kişiler değiliz. Bizler aslında hizmet sunan kişileriz. Tabi kredi sağlamaya da çalışıyoruz. Bu arada yanlış bir yatırım yapıyorsa ‘yapma’ diyoruz. Vergi konusunda uyarılarda bulunuyoruz. Mevzuat konusunda yardımcı oluyoruz.
Sistem-D’de hedef nedir?
Özkan: Sistem-D sonunda B2B platformu haline dönüşecek. Ancak bu aşama aşama, Türkiye’nin gerçekleri doğrultusunda şekillenecek.
Sistem-D’ye ne kadarlık bir katılım bekliyorsunuz?
Özkan: Biz ilk başta şöyle bir hedef koyduk. Bu yıl sonuna kadar sisteme 10 bin üye yapmayı planladık. Ancak şu ana kadar piyasadan gelen talebe baktığımızda, bir – iki hafta içinde 4 bin üye sayısına ulaştığımızı görüyoruz. Bu durumda 8 ay içinde 13 bin 500 üye sağlayabiliriz. Bu ilgi sadece Sistem-D haberinin yayılması ile gerçekleşti. Çok fazla bir duyuru yapmadık. Oysa basın toplantısı yaptığımız gün, ikiz kulelere terör saldırısı gerçekleşmişti. İnsanların iş düşünemeyeceği çok kötü günlerdi.
Hangi teknik hizmetleri veriyorsunuz?
Özkan: Birlikte çalıştığımız firmalardan biri E-kolay, portal işletmesi Doğan Online, bilgisayarlar IBM ve Vestel tarafından sağlanıyor. Microsoft ve Logo’nun yazılımları kullanılıyor. Servus firmalara eğitim veriyor. Ürünler yanı sıra hizmetler ile danışmanlıklar tamamen sistemin içinde, ayrıca bir ücret talep edilemez. Hürriyetim’de sürekli online ilan verme hakkı var. Yakında Milliyet’de girecek. Uçak bileti ve otel rezervasyonları, araba kiralama hizmetleri sistemin içinde. Örneğin online uçak bileti aldığında, bilet kapısına kadar gidecek.
Ödemeler nasıl yapılacak? Kredi kartı geçecek mi?
Özkan: Otomatik bir mevzuat yapısı kurduk. Dolayısıyla sipariş verildiğinde, ilgili şirketin hesabına anında aktarılacak.
KOBİ’lere verilen portal hizmetinde, katagoriler var mı?
Özkan: 28 katagoriye ayırdık. Daha da çeşitlendireceğiz. Sektörel, büyüklük, faaliyet alanı gibi her bazda katagorilere ayırıyoruz. Her 15 günde bir yeniliyoruz. Bilgisayar olarak şu an Pentium 3 veriyoruz. Pentium 4 çıktığında, başka şansımız yok, Pentium 4 vereceğiz. Dışbank olarak büyük bir kar peşinde koşmuyoruz. Amacımız bir sinerji yaratmak. Nitekim bütün bu hizmetleri ayda 89 milyon liraya sağlıyoruz. Bu fiyat KOBİ’ler için çok uygun bir fiyat. İçinde internet bankacılığı da var. Hesabı otomatikman açılıyor ve şifresini alıyor.
Sistem-D’den çıkmak isterlerse, bu mümkün mü?
Özkan: Tabi ki mümkün. Sadece bir şartı var. Sistem-D’ye girdikten sonra ilk 12 ay çıkamıyor. 12. ayın sonunda, çıkmak istiyorsa, gidip verdiklerimizi geri alıyoruz. Herhangi bir para da ödemiyor. 36 ay sonra da, isterse cihazları çok cuzzi bir bedel karşılığı kendisine verebiliyoruz. Çünkü bu cihazları benim artık başka yerde kullanma imkanım kalmıyor.
3 yıl sistemde kalan KOBİ, eğer devam etmek istiyorsa, bütün cihazlarını yeniliyoruz. Eğer 3 yılın sonunda, “bugüne kadar yaptıklarımız yeter ve artık ben kendi başıma bu dünyada yelken açmak istiyorum”, diyorsa memnuniyetle kendi başına yoluna devam ediyor. Ama diyorsa ki, “ben kendi başıma yelken açıcam ama bu kulübünde üyesi olmaya devam edeceğim” o zamanda bunun karşılığında belli bir ücret ödeyecek.
Siz ne kazanacaksınız?
Özkan: Aslında tabi en büyük kazançlarınızdan biri de müşteri kazanmak olacak. Ama onun dışında, şu anda klasik anlamdaki maliyetlerin çok altında o insanları bankacılık işlemlerini götürmüş olacağız.
Planlarınız arasında, sadece internet bankacılığı var mı? Bu Dışbank adı altında olmaya bilir de farlı bir isimde olabilir. Gerçi şu an dünyada sadece internet bankacılığı yapan çok az sayıda kuruluş var.
Özkan: İnternet bankası haline gelmek, açıkçası şu an kendi vizyonumuz içinde yok. Çünkü şu anda bu alan, bir dert… Birçok teknolojik ve yasal sorunlar bulunuyor. Web üzerinden çalışma olarak evet… İlerde buraya doğru gider miyiz? Çok açıkçası Türkiye’deki eğilimlere baktığımda, bunu uzak bir ihtimal olarak görüyorum. Maalesef ki, insanların tercihi karşılıklı ilişki kurmak yönünde ağır basıyor. Yani yüz yüze sıcak temasa girmek istiyor.
Başka çözüm ortağı veya iş ortağı düşünüyor musunuz?
Özkan: Yeni bir hizmet sunarken tabiki düşünürüm. Yani getirdikleri fikire bağlı olarak veya da sağlıyacağı katkı payı önemli. Sağlıyacağı katkı dediğim zaman da, benden daha çok bu ortamı kullananlara sağlıyacağı katkı.
SİSTEM-D İçinde Neler Var?
Güçlü bir bilgisayar
* MS Windows 2000 Pro ve Office XP (Microsoft)
* Ofis için bir ink-jet yazıcı
* Cari hesap fatura ve irsaliye için bir dot matrix yazıcı
* Ticari seti kapsayan muhasebe programı (Logo Klasik2)
* Sınırsız ve ücretsiz internet bağlantısı (e-kolay)
* İşyeri sigortası (Ray sigorta işyeri güvence paketi)
* Bilgisayar ve program kullanım eğitimleri
* Teknik destek
* Size özel elektronik posta adresi (……[email protected])
* Bilgi bankası
* Ekonomi rehberi
* Özel indirimli ilan, reklam ve seyehat acenta hizmeti (Hürriyet-Milta)
* Sistem D’nin internet sayfasında üyeler arası bilgi alışverişi ve ücretsiz ilan servisi
(www.sistemd.com)
* Vergi danışmanlığı hizmeti
* Dışbank’ın, Şirketlere Özel İnternet Şubesi ile gelen güçlü bankacılık desteği (www.disbank.com.tr)r sağlayacak?
Çağımız teknolojilerinin getirdiği hızlı çalışma, hassasiyet zaman ve para tasarrufu… Müşteri, sipariş, ödeme spariş, ödeme stok takibinde kolaylık ve başarı… İnterneti kolayca kullanma; böylece bilgi elde etme ve ticari haberleşme bankacılık ve yatırım işlemleri.
Bütün bunların sonucu olarak, üstün rekabet güçü…
İş fırsatlarını daha çabuk değerlendirme ve kazanca dönüştürme…
Sistem D: kaç para?
Ayda 89 milyon TL.
Peşinat yok. Teslimat hemen. Bu fiyata bütün sistem dahil
Daha fazla bilgi için: www.sistemd.com
Sistem D: nasıl alınır?
