Linux uzmanları yıllardan beri Linux’un gömülü sistemlerde ciddi bir alternatif olacağını söyleyip durdular. Eğer alternatif, 2 yıl içinde bu pazarın %9’unu almak ise, elbette sorun yok. Ancak %9 oranının üzerine çıkabileceğimizi şimdiden rahatlıkla söyleyebilirim.
Linux, her türlü şekle, her ortama girebilen bir hilkat. Birlikte çalıştığım bir arkadaşın söylemekten pek hoşlandığı bir cümle -full featured or not- Linux için oldukça geçerli. Zira IBM’in tripleks işistasyonlarından el büyüklüğünde PDA’lere kadar uzanan bir yelpazede çalıştırılabiliyor.
Hiç şüphesiz standartların getirdiği ortalama bir düzen, serbest yazılım felsefesi çatısında çalışanların düzensizliğini kapattı. Linux’un ağ üzerinde kararlı çalışması ve grafik arayüzü de bu işletim sisteminin kabul edilmesinde rol oynadı.
Ancak konu PDA olunca, masaüstündeki o “full featured” özelliklerin pek bir anlamı kalmıyor. PDA tarafında Linux’un kurumsal alanda kabul edilmesinin önünde iki önemli neden var: Bunlardan birincisi bellek ve işlemci gücü kullanımının daha optimum bir seviyeye çekilmesi, diğeri de çekirdek tarafında atılan önemli adımlar ve yapılan geliştirmeler. 2.4 çekirdeği ile birlikte çekirdek modüler olabilecek her nokta modüler oldu. Pek çok çekirdek bölgesi yeniden yazıldı, gömülü sistemler için uyarlanabilecek bir yapı oluşturuldu.
Linux Çalıştıran PDA’ler
(Komik ya da hayranlık verici olabilir, ama şimdiden yazımın zevkli geçmesi için, evinizin bir köşesinde, eğer elinizde avometre, havya ve lehim ile birlikte bir de kargaburun varsa, Linux’u mevcut PDA’nize uyarlayabileceğinizin müjdesini vereyim).
Linux’u bir PDA’da kullanmak her ne kadar şimdiye değin uzun bir gelişim sürecine işaret ettiyse de bundan sonraki çalışmalar eskiden alınan derslerin bir bileşkesini oluşturacak ve ürünün ortaya çıkış süresi oldukça kısalacak.
Bildiğim kadarıyla Linux’un gömülü sistemlerde çalıştırılabilmesi için en geniş çalışma yine bu adreste yapılıyor. X Window’u hepiniz bilirsiniz, çalışması için ne kadar işlemci ve bellek gücüne sahip olmanız gerektiğinin de farkındasınız. Doğal olarak PDA’lerde X Window yerine bunun çok daha hafif, ancak özellikleri kırpılmış bir türevi çalıştırılıyor. Adı ise W Windows (ne orijinal, değil mi?). Handhelds.org’da W için de araştırmalar devam ediyor.
W Windows tamamen ücretsiz, ancak bunun yanında gömülü sistemler için Century Software’in Microwindows geliştirme ortamı, Trolltech’in Qt Palmtop Environment sürümü ve Transvirtual’ın kendi dağıtımı PocketLinux bulunuyor. Ancak bu saydığım firmaların tamamı temelde handhelds.org tarafından geliştirilen çekirdeği ve dosya sistemi hiyerarşisini kullanıyorlar.
Konuya İlgi Duyanlar
Her üç kurum da çalışmalarını açık bir platform altında sürdürüyorlar. Nitekim son kullanıcılar (daha doğrusu son geliştiriciler) de bundan oldukça memnun.
Century Software’ın ürettiği çekirdek, uygulama programları ve cross-compiler ünitesi bu yazılımı alanlar için güzel bir araştırma ortamı yaratıyor. Bu yapının temelinde ise Microwindows yeralıyor. Microwindows, üzerinde ekran, fare ve klavye sürücülerinin bulunduğu bir sistem yapısında Windows GDI ya da X Window sisteminde programlamaya olanak kılıyor.
Norveçli Trolltech, Linux kullanıcılarının yakından tanıdığı bir kurum. KDE’nin altyapısını oluşturan Qt kütüphanesi Trolltech tarafından hazırlandı. Uzunca bir süre Qt kütüphanesinin karışık ve yarı açık lisansı başta GNU ve Richard Stallman olmak üzere pek çok kişiyi kızdırıyordu. Geçtiğimiz günlerde bu kütüphane serbest yazılım safına katıldı, ancak pürüzler dinmedi.
Trolltech şimdilerde harıl harıl Qt/Embedded üzerine çalışıyor. Küçük uygulamalar için geliştirilen Qt/Embedded X Window istemiyor. Dahası kendi bilgisayarınızda Qt’nin embedded sürümünü çalıştırıp kendi uygulamalarınızı masaüstünde geliştirdikten sonra el bilgisayarınıza atabiliyorsunuz.
Programlar Trolltech’in Qt/Embedded ortamında Qt API’sini kullanarak yazılıyor. Ardından derlenen bu program Linux’un G/Ç özelliklerini kullanarak donanımla doğrudan ilişkiye geçiyor. Bu ortam da programcılar için ideal bir yapı oluşturuyor. Dahası, Qt uzun süredir tanınıyor ve C++ tabanlı API’ye sahip olması da artı puan.
Transvirtual’a gelirsek; bu firma daha önce Kaffe JVM programını üretenler dersek sanırım hatırlarsınız. Beklentiler, aynı kurumun Java ile hazırladığı API’lerinin Java kullanıcılarına hitap ederken rahat, genişletilebilir ve kararlı bir ortam sağlaması yönünde. Ortaya çıkan ürün olan PocketLinux üzerinde ise JIT (just in time compiler) yardımıyla ürün geliştiriliyor.
PocketLinux içindeki programların Java ile yazıldığını düşünürsek tam anlamıyla derlenen diğer alternatiflerine oranla bu sistemin oldukça yavaş çalıştığını da hemen söyleyebiliriz. Gerçekten de PocketLinux, diğerlerine nazaran henüz kurumsal çapta kullanılabilecek bir yapı arzetmiyor.
Yopy
Üzerindeki USB ve seri çıkışlara ek olarak bir de kamera içeren Yopy, henüz piyasada bulunmamasına rağmen siz bu satırları okurken satılmaya başlanmış olabilir. Tahmini ücreti 500 dolar civarında olması beklenen cihaz için şimdiden Yopy kullanıcı grupları bile kuruluyor.
Yopy’nin diğer özellikleri de şunlar:
– Sanyo 4 inç 320×400 65536 renk dokunmatik ekran
– Kızılötesi alıcı-verici (115 Kbps)
– 16 bit stereo ses
– Dahili hoparlör ve mikrofon
– 32 Mb bellek
– RS232 portu
– Linux 2.2.14
– W Window Sistemi
– Yopy uygulamaları (Web tarayıcı, 7 farklı oyun, MP3 çalıcı vb)
Linux çok ilginç olaylara gebe. Bu satırları yazarken Saba, Hürriyet’teki İnternet-Televizyon reklamında tanıttığı cihazda Linux kullandığını söylüyordu.