Yapay Zeka konusunun olduğundan fazla görüldüğüne ya da gösterildiğine dair olaylar ya da araştırmalar yavaş yavaş yüzeye çıkıyor. Yapay zeka diye sunulan pek çok servisin aslında yapay zeka olmaması bir yana [1], yapay zeka projelerinin de istenileni vermediği görülüyor. Bunlardan birisi de, yeni ilaçlar ve tedaviler bulmak için yapay zekayı kullanabileceğimiz fikriydi. Ama öyle olmadığı anlaşıldı.
Çünkü IBM Watson[2] isimli yapay zeka sistemini, ilaç keşfi ve araştırmaları için bir araç olarak satmayı bırakacağını açıkladı. Yapay zeka projesini sağlık teknolojilerine pazarlayan IBM Watson’un, geçen yıl da kanser hastaları için yanlış ve tehlikeli önerilerde bulunduğu ortaya çıkmıştı.
IBM satışları durdurma nedenini, düşük satış olarak gösterdi ama IEEE Spectrum tarafından yayınlanan bir makale, IBM’in yıllarca süren çalışmalarından ve bir sürü projesinden sonra, ortaya koyduğu çok az şey olduğunu gösteriyor ve büyük başarılardan söz edilmesine karşın, gerçekten ne başarıldığının gösterilemediğini anlatıyor.
Watson, 2011’de katıldığı Riziko yarışmasında [2], performansı ve kelimeler arasındaki ilişkileri analiz etme becerisiyle dünyayı şaşırtmıştı. Teorik olarak, Watson, benzer bir şekilde “tıbbi veri topluluğunu da analiz edebilir” diye düşünüldü ama olamadı. IEEE makalesi IBM’in yapay zeka programındaki zorlukları da özetliyor.
Watson’ın 2014 yılında başlattığı ilaç araştırma projesinin başkanı geçen yıl ekim ayında istifa etti. İstifa nedeni kazançların düşüklüğü ve Watson’un başarısı ile ilgili durumlardı. Arkasından sağlık biriminden çok sayıda insan işten çıkarıldı. Watson’ın temel sorunu, çok büyük miktardaki veriyi alıp hızlı bir şekilde işlemeyi becerirken, asıl yapması gereken iş olan; doktorlara bakım süreci konusunda bilgi ya da öneri vermesi konusunda işe yaramıyor oluşu.
Hasta verileri her zaman doğru biçimde biçimlendirilmediğinden ve hatta kronolojik olarak düzenlenmediğinden, yazılım hasta geçmişini anlamada sorun yaşadı. Sistem, gizli tedavi modellerini keşfetmek için yeni kanser hastalarını, önceki hastaların veritabanlarıyla karşılaştıramazdı, çünkü bu tür uygulamalar kanıta dayalı olarak değerlendirilmezdi. Çünkü kanıta dayalı tıbba dayalı öneri yapmak için, farklı hastalar arasında yapay zeka ile benzerlik bulmak değil, analizler, sistematik kanıtlar ve yeni araştırmalar lazım.
Dolayısıyla, sağlık araştırmalarından da anlaşıldığı üzere, yapay zeka konusunda gidilen yol çok fazla değil. Nitekim Watson’un bundan sonraki hedefi de belirsiz. Çünkü ancak dar ve özel uygulamalarda başarı var. Gerçi IBM, “Watson for Drug Discovery” çalışmasını durdurmadığını ve yapay zekanın ve verilerin, klinik çalışmalarda daha çok işe yarayacağını gördükleri için, o alana yoğunlaşacaklarını söylüyor.
IBM kanser takip konusunda başarısız oldukları iddiasını da kabul etmiyor ve 2017’de doğruluk oranının % 73 iken, ocak 2018’de % 93’e çıktığını söylüyor. Bu gelişmeyi neyin sağladığı ya da kazanımların Watson’ın yeteneklerindeki bir gelişmeye atfedilebilir olup olmadığı ya da değerlendirme sürecinin diğer yönlerinin daha iyi bir sonuç elde etmek için değiştirilip değiştirilmediği belli değil. Üstelik, ikinci test, tüm veri setini yeniden test etmek yerine yalnızca ilk testten gelen uyumsuz vakalara odaklanmış.
[1] Avrupa’daki Yapay Zeka Girişimlerinin % 40’ı Aslında Yapay Zeka Kullanmıyor
[3] How IBM Overpromised and UnderDelivered on AI Health Care