Bugün bile, bazı bilişim yöneticileri (CIO), teknolojiyi diğer yüksek düzey yetkililerin gereksinimlerine göre ayarlama görevini yerine getirmektedirler – ki bu yetkililerin birçoğu, istedikleri şeyin harakiriye denk olabileceğini bilemeyecek kişilerdir.
Bilişim yöneticilerinin çoğu, gitgide artan oranda, artık kendilerini karar alma mekanizmasının içinde bulmaktadırlar. Yani bilişim yöneticileri diğer üst düzey yetkililerle denk ve şirketlerinde olup bitenler hakkında eşit söz hakkına sahip ortaklar haline geldiler.
“Bunu Amerika’nın önde gelen şirketlerinde fazlasıyla gözlemleyebiliyoruz” diyen ve insan kaynakları firması Spencer Stuart’ın ortağı ve IT uygulaması idari direktörü olan Richard Brennen şunları söylüyor: “Günümüzdeki bilişim yöneticilerine bakınca ve bu gözlemin biraz derinine inince görüyorsunuz ki onlar artık bir teknik personelden çok genel müdürlüğe yakınlar. Bugün artık hayatında programcılık yapmamış ya da veri merkezinde çalışmamış kimseleri de bilişim yöneticisi olarak görebiliyoruz.”
Campbell’s Soup’un bilişim yöneticisi Doreen Wright bu görüşe tamamen katılıyor:
“Günümüzde ve ileride, bilişim yöneticisi, ilk önce ticari işten sorumlu bir müdür olmak zorundadır.” diyen Soup şöyle devam ediyor : “Teknoloji sektörünün içinde büyümenin/yıllarını geçirmenin çok da kritik bir önemi olduğu görüşünde değilim. Teknolojinin nasıl uygulandığını anlamanız şart ama bundan beş yıl ya da 10 yıl önceki gibi bu bilgilerin derinliklerine inebilmeniz şart değil.”
Yine de, Wright’ın şirketteki pozisyonu, bir bilişim yöneticisinin genelde bulunduğu yer değil, en azından şu sıralar. Campbell’s Soup’un kendi endüstrisinde teknoloji konusunda ve bilişim teknolojisi bölümünün şirketin gelecek başarılarında oynadığı rol bakımından önde gelen şirketlerden biri olduğunu belirtiyor Wright. Ayrıca, diğer birçok ABD’li şirketteki meslektaşlarının aksine Wright finans ya da işletme yöneticisine değil doğrudan doğruya başkana rapor veriyor.
Highland Partners şirketinde bilişim yöneticisi istihdamı işini yürüten Bob Molnar, bu ayrımın kritik olduğunu söylüyor. Viacom’da ve American Express, HSBC ve MCI’da bilişim yöneticiliği yapmış olan Molnar’a göre bilişim yöneticisi doğrudan başkana rapor verirse, şirketteki yöneticilerle aynı düzeyde olur ve uygulamalarında daha rahat davranır. Aksi takdirde bilişim yöneticisi, diğer yöneticilerin suyuna gitmek ve programları onların istediği şekilde planlamak zorundadır. Özellikle de rapor verdiği yöneticinin istediği şekilde düzenleme yapmak zorunda kalacaktır. Bu da şirketin iyiliği yerine, o yöneticinin iyiliği şekline dönüşebilir. Tabi ki bunların hiçbiri genel geçer kurallar değil ancak endüstri sathında genel kabul görmüş kurallar böyle diyor.
“Bir bilişim yöneticisi, şirketin her tür meselesinde, ancak bir diğer dengiyle – finans amiri, pazarlama şefi, satış şefi gibi – aynı yükseklikte sese ve aynı ağırlıkta oya sahip olduğundan dolayı” diyor Molnar: “onlar sadece toplantı masasındaki işlevsel uzmanlar olarak görülmezler.”
Bu değişimi getirenlerin sayısı çok ama göründüğü kadarıyla teknolojinin kendisi baş sorumlulardan biri.
İş ve işçi bulma kuruluşu olan Hunt Howe Partners şirketinin idari direktörü Jeff Neubert’e göre, SCM, ERP ve CRM gibi sunuma-hazır (off-the-shelf) kuruluş-çapında çözüm bulma şirketleri, bilişim yöneticilerini beş on kişilik kurum-içi programcının çobanlığını yapmak zorunluluğundan kurtarıp onlara karar alma sürecinin etkin katılımcıları olma olanağını tanıdılar.
Neubert sözlerine şunları ekledi: “Bilişim yöneticileri, işten anlamak ve bir işadamı olmak ve bir iş ortağı olmak ve aynı zamanda yazılım ve teknolojiden ve de bunun artık iş faaliyetini desteklemek için değil bu faaliyetleri fiili olarak yönlendirmek ve bir açı kazandırmak için dengelenebileceğini anlamak zorundalar.”
Wright’ın son kurum-içi tayini 10 yılı aşkın bir zaman önce, bir mali hizmetler şirketine 50 milyon dolarlık bir çoklu-kur hesaplama paketi geliştirme işi verildiğinde yapılmıştı. Bugün Quicken’in QuickBooks’u da aynı işi yapabiliyor.
Dış-kaynaklama (out-source), bilişim yöneticilerinin daha iyi iletişimciler ve yöneticiler olmalarını gerektiriyor, ki temel olarak bu, onların daha iyi işbirlikçi olmalarını gerektirir.
Ayrıca olaya teknoloji açısından bakarsak dahili sistemlerin dış dünya araçlarıyla bağlanmasıyla zorunlu hale gelen ortak mimari sayesinde Wright her şeyi elektronik olarak eskisinden çok daha kolaylıkla yapıyor. Bu da yüksek düzey yetkilerle ortaklaşa yürüteceği etkinliklerin daha çoğuna zaman ayırabilmesini sağlıyor.
“Günümüzde bir bilişim yöneticisine gereken vasıflar farklı” diyor Wright: “Satıcılık yönetiminde ve satıcı görüşmelerinde harika olmak zorundasınız çünkü sürekli muhattap olduklarınızın anlaşmalı olduklarının dışındaki sistemlerin aracılığını yapıyorsunuz. Bu nedenle kurum-içi bir teknoloji ekibine sahip olmaktansa bu kaynakları temin eden bir firmayı yönetebilmeniz şart.”
İleride, başkan, genel müdür ya da bilişim yöneticilerinin işlerinin gerektirdiği genel vasıflar, bilişim yöneticileri için gitgide daha önemli olacak.
Brennen son olarak şunu belirtti: “İnsanlar bilsin ki günümüzün IT gündemi, şirketin iş gündeminin ta kendisidir.”