Yazılarımı takip edenler, en çok önem verdiğim konunun “fiber optik altyapı” olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2010 yılından beri bu altyapının gelişmesi konusunda yaptığı engellemeye tepki gösterdiğimi bilir. Neyse ki sonunda İBB içinden birisi dolaylı da olsa İnternet Altyapısının yani Fiber Altyapının eksik olduğunu söyledi.
31 mart seçimlerinde ilginç bir şey olmuş, kendisini 2 yıl önce San Francisco Google’dan, İyi Parti yönetimine gelmesiyle tanıdığımız Taylan Yıldız Sarıyer’den İBB Meclisine seçilmiş.
Yıldız, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında İyi Partinin sosyal medya reklamları ve düzenlediği digital oyun session’ı ile biliniyor. Yani teknolojinin içinden gelen ve bunu da siyasete yansıtan birisi. Ayrıca Yıldız’ın www.dogaicincal.com düzenleyicilerinden birisi olduğunu da not edelim.
Anlayacağınız günümüzün teknolojisinin içinden gelmiş, sanattan anlayan ve insanların sözlerini kesmeyecek kadar medeni bir kişi. Taylan Yıldız dünkü 3cü İBB Meclis oturumunun sonunda (3cü saatte) bir konuşma yapmaya çalıştı ama konuşmasına saygı göstermeyenler tarafından engellendi. Yıldız, sözü kesildiğinde aldırmadan devam etmeyecek kadar medeni, insanları dinlemeye çalışıyor. Yandaş basın da bunu yani gösterdiği kibarlığı, “2 laf edemiyor” diye sundu. Kara mizah gibi bir şey. Anlayacağınız, Taylan Yıldız AKP’lilere fazla geldi.
Seyrederken ülkemiz adına gerçekten üzüldüm. Kendilerinden başkasına söz hakkı tanımayan, teknolojiyi sadece gösteriş zanneden, aslında hiçbir şeyden de anlamayan bu insanlarla biz nereye kadar gidebiliriz. Hele ki, şehrimizin yönetiminde söz sahibi iseler. Zaten ne olup bittiği de ortada.
Taylan Yıldız’ın “İstanbul bir akıllı şehir değil” diyerek başladığı konuşmasına, İBB Meclisinin AKPli üyeleri tepki ile karşılık verdiler. Belki bazıları bilmiyordur ve teknolojinin uygulandığını sanıyordur. Çünkü malum en moda kelimeler, “endüstri 4.0”, “blockchain”, “akıllı şehir”. Bu sözleri bilen, bilmeyen çok sayıda insan heryerde sarfediyor. Sanırsınız ki, dünyanın en ileri ülkesindeyiz. Oysa aynen “milli ve yerli” diye sunulan pek çok şey gibi, “teknoloji” de sadece sözde kalıyor.
İşte Taylan Yıldız buna işaret ediyordu; “Seul, Barcelona, New York, akıllı şehirdir ama İstanbul’a akıllı şehir diyemeyiz” diyen Yıldız, bunun nedenini şunlarla örnekledi;
- Akıllı kanalizyon hatları yok
- Otomatik akıllı atık toplama yok
- Sokaklarımızda nerede ne olduğunu bilmiyoruz
Yıldız; “bunları yapmak yani İstanbul’u akıllı hale getirmek için” diyerek gerekli şartları da başta internet hatları olmak üzere özetledi;
- Sensörlerimizi koymak için önce Altyapıya ihtiyaç var. İstanbul’da İnternet Altyapısı yok.
- Sonra şehri sensörlerle donatmak lazım ki, verileri alabilelim.
- Sensörlerden gelecek verilerle bir yerlere depolama merkezleri, veri bankası kurulması lazım.
- Verileri belediye ve iştiraklerinin kullanabileceği bir üst servis ve uygulamalar seviyesi lazım
Yıldız, “Seul bunu yaptı ve servis ve uygulamaları geliştiren binlerce girişimciye fırsat oldu” diyerek, “Geçek Akıllı Şehir”in ülkeye ve İstanbul’a getireceği başka bir fırsatı da gösterdi.
Biz de İBB Meclisine sonunda teknolojinin içinden gelen birisinin girmesinden memnun olduk. turk-internet.com okuyucuları için ilk fırsatta kendisine ulaşacak ve bir röportaj isteyeceğiz. Hem şehrimizin konforu için neler düşünülebileceği, hem de girişimcilere nasıl fırsatlar çıkabileceğini öğrenmek için. Umarız, Taylan Yıldız’ın önü kesilmez. Çünkü kısacık bir videodan bile bazı insanların hem nasıl “bilmez”, hem de nasıl “tuhaf” olduğunu gördük.
Bu arada Taylan Yıldız’ın bilgisayarın köşesindeki CS:GO etiketi de sosyal medyada bir anda konu haline geldi.
Gündüz akıllı şehir,
Gece Dust2, Mirage, Cache :)) https://t.co/jM6C8P6RnZ
— Dr. Taylan Yıldız (@taylanyildiz) April 25, 2019
Son olarak, Taylan Yıldız’ın önayak olduğu girişimlerden “Doğa ile Çal”dan bir şarkı koyalım da, neşemizi arttıralım.