Temmuz 2022’de TBMM’de 7416 sayı ile kabul edilen e-Ticaret düzenlemelerinin (2014 tarihli 6563 sayılı e-Ticaret kanuna yapılan değişiklikler) iptal edilmesi için Özgür Özel, Engin Altay ve Engin Özkoç ile birlikte 132 CHP’li milletvekili Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
Anayasa Mahkemesi, 1 yıl sonra temmuz 2023’de bu başvuruyu reddetti. Bu red kararının gerekçeli kararı ise 22 eylülde yayınlandı. İptal edilen başvuru şu şekildeydi;
“Anayasa Mahkemesi 13/7/2023 tarihinde E.2022/109numaralı dosyada, 7416 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8. maddesiyle 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a eklenen ek 2. maddenin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin ve (a) bendinin; 10. maddesiyle 6563 sayılı Kanun’a eklenen ek 4. maddenin (4) numaralı fıkrasının birinci ve üçüncü cümlelerinde yer alan“…net işlem hacimleri…”ibareleri ile ikinci cümlesinde yer alan“Net işlem hacimleri…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin reddine karar vermiştir.”
İptal Başvurusunu Meral Akşener mi İstedi?
CHP’nin iptal başvurusu şaşkınlık yarattı. Çünkü tekelleşmeyi engelleyen yeni düzenlemeler için olumlu oy kullanmışlardı. Ama hemen arkasından iptal başvurusu yapmalarının nedeninin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu arayarak yasayı AYM’ye taşımalarını istemesi olduğu konuşulmaya başladı.
CHP milletvekili Engin Altay, yaptığı açıklamalarda Akşener’i işaret ederek, ısrarla yasanın iptali için başvuru yapılmasını istediğini ifade etmişti.
Soru İşaretleri?
Bu olay soru işaretine neden oldu. Çünkü tekelleşmeyi engelleyen e-Ticaret kanun değişikliklerinin aleyhine haber yapılması için Cumhuriyet Gazetesinin vbir çikolata kutusu içinde 500 bin TL verildiğine dair bir suç duyurusu yapıldı. Bu konuda çeşitli kaynaklarda haberler yazıldı. Bunların bir özetini Faruk Bildirici yayınladı.
Böyle bir olay meydana gelince, CHP ve İyi Parti için “bu partiler, rüşvet skandalının neresinde” diye soru soran gazeteciler de olayın diğer bir yönü oldu.
Anayasa Mahkemesi Hangi Gerekçeleri İleri Sürdü
Kanunda yapılan değişikliklerin e-ticaret firmaları aleyhine orantısız bir sınırlamaya neden olmadığını belirten AYM, kamu yararı ile özel teşebbüs özgürlüğüne ilişkin kişisel yarar arasında bulunması gereken makul dengenin gözetildiği yorumunu yaptı :
“Kurallarla öngörülen sınırlamalar, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların rekabet güçlerini makul olmayan düzeyde düşürmeyecek ve ekonomik yönden orantısız bir kayba uğramalarına neden olmayacaktır.”
AYM’nin Lisans ücretleri konusuna yorumu ise şu şekilde;
“Söz konusu Kanun’un ek 4. maddesinde elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların hangi durumlarda lisans ücretini ödemekle yükümlü olacakları, lisans ücretinin ne zaman tahsil edileceği, lisans ücretinin hangi ölçütün esas alınmak suretiyle hangi oranlar üzerinden hesaplanacağı açık ve net bir şekilde düzenlenmiştir.”
AYM ayrıca, Ticaret Bakanlığı’nın yasa ile kamu yararını hedeflediğini belirterek, kanunun tekelleşmeyi önleme hedefi yönünden amaca uygun olduğunun görüldüğünü açıkladı.
AYM gerekçeli kararında Kanunun, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılara göre zayıf konumda bulunan ve çoğunlukla küçük ve orta ölçekli işletme niteliğinde olan elektronik ticaret hizmet sağlayıcıların rekabet gücünü koruyarak, varlıklarını sürdürebilmelerine olanak tanıdığına da hükmetti. Ayrıca kanunla tüketicilerin korunduğu da ifade edildi.
AYM, Kanunun elektronik ticaret piyasasının milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesi ile elektronik ticaret sektörünün güvenli, sağlıklı ve düzenli işleyişinin sağlanması ve rekabet ortamının korunması amacıyla anayasal bağlamda kamu yararına dayalı meşru bir amacının bulunduğunu ifade etti.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptalleri talebinin reddine karar verdi.