Emin olun bu ülkede bir düşünme – sorgulama eksikliği var. Duyduğuma göre; bazı kamu kurumlarının ihale şartnamelerine “Gartner Magic Quadrant” listesinde yer alma şartı koyuyorlarmış. Özel şirketler böyle bir listeye itibar ediyorlarsa, onların kendi sorunu ama kamu şirketleri ülkenin parasıyla yaptıkları harcamalarda böyle bir listeye itibar ediyorlarsa, söyleyecek laf bulamıyorum. Çünkü bu liste ücretli bir liste.
Dünya’da “cheat sheet” yani “kandırmaca kağıdı” gibi bir adlandırmaya da muhatap olan Gartner Magic Quadrant listesine[1] üretici olan firmanızı sokmak isterseniz, sizden bir kaç yüzbin $’dan başlayan bir parayı peşin peşin alırlar, “ama başkalarından daha iyi olsanız bile, daha çok para veren birileri listede daha yukarıya yerleştiriliyor mu?” bunu bilemiyoruz. Çünkü şeffaf bir liste de değil.
Magic Quadrant ama Kendine Magic – Yani Şeffaf Değil ve Ücretli
Zaten Gartner’ın 10 yıldır hazırladığı Magic Quadrant Listesine gelen en büyük iki eleştiri bu; şeffaf değil ve paralı.
Bu haliyle de “Magic Quadrant ama kendine Magic” diyenler var. Çünkü bu listeleme işinden en çok kazançlı çıkan Gartner’ın kendisi ve bazı üreticiler oluyor gibi gözüküyor. Zaten bu listenin bilişim ürünü satın almak isteyen firmaların menfaatini kollamak yerine, satıcıların ve bazı büyük yatırımcıların menfaatlerini korumak için hazırlandığına dair iddialar var[2].
Oysa liste “Bilişim Yatırımları” yapacak olan firmalara “en büyük kim?” göstermek için hazırlandığı iddiasını taşıyor. 4 kademede değerlendirme yapılıyor;
- Liderler
- Vizyonerler
- Rekabet Edenler
- Niş Oyuncular
Liste sağ üst köşede gördüğünüz resimdeki karelerden üstteki olanlarda yer almak büyük avantaj, alttakiler de “eh”. Ama kimin vizyoner olduğuna ya da kimin lider firma olduğuna, olmadı, kimin mücadeleci olduğuna vsvs kim karar veriyor, yoksa Wild Wild West’de olduğu gibi “altını olan haklıdır” usulü mü oluyor?
Eleştiriler Gittikçe Artıyor
Eğer burayı tıklarsanız göreceksiniz ki, Amerikan Gartner firması tarafından hazırlanan ve zaman zaman güncellenen liste, çokca eleştiriliyor ve ABD’de de federal soruşturmaya konu olmuş.
Ve.. gittikçe artan oranda eleştiri ile karşılanıyor.
Çokca söylenen bir ifade, “eğer bu karenin alt köşelerinde yer alıyorsanız, yukarı çıkmak için daha fazla para ödemelisiniz” şeklinde. Ama para ödeseniz bile, bunun da ancak Gartner ile yakın ilişkide bulunmanız durumunda geçerli olabileceği iddiaları var.
Bu raporun bir “gerçekler” ve “kati deliller” raporu olmadığı konuşuluyor. Gartner’ın kendisinin de, aleyhine açılan davada itiraf ettiği gibi “sadece bazı düşüncelerle” –ki Gartner’a yakınlığı olan üretici firma ve onları işortaklarının oluşturduğu belirtiliyor– oluşturuluyor. Bu nedenle liste güncellendiğinde; dünya bilişim sektörü analistlerinden
- Dalga mı geçiyorsun, o firma oraya nasıl girmiş?
- Şu-şu firma burada neden yok?
- Bu firma hala neden burda?
gibi eleştiriler alabiliyor ve deniliyor ki; eğer listeye daha yakından bakarsanız, bazı büyük yatırımcıların ve büyük üreticilerin ilişkili firmalarından başkalarına yer kalmıyor.
Rapor hakkında en iyi söylenebilecek sözler şöyle özetleniyor; “10 yıldır bu Gartner raporu bize farklı pazarlar konusunda bazı fikirler veriyor ama bütün resmi göstermediği de biliniyor”.
Zaten nasıl göstersin ki, dediğimiz gibi şeffaf olmayan, kantitatif rakamlara dayanmayan, bir takım kişilerin fikirleri ile oluşturulan ve ancak para verenlerin girebildiği –bazen de para verse de girmediği– bir liste bu.
Listede Neden Açık Kaynakçılar Yok
Çokça tartışılan konulardan birisi de bu. Madem bu liste en büyükleri gösteriyor. O zaman açık kaynakçılar neden yok. (Bkz : Vendor complains in a very public blog post about Gartner’s Data Integration Magic Quadrant).
ABD’de 2009’da bir firmanın “Magic Quadrant’ın sıralama sistemi” şikayeti üzerine Gartner hakkında bir dava açıldı. Gartner davadan “saf düşünce” diyerek (Anayasanın düşünce özgürlüğü maddesine sığınarak) kurtuldu[]. Ama bu ifade ile aslında, raporun “gerçek bilgiye dayanmadığını” ifade etmiş oldu (dava kilitlendi)[3].
Özetle Gartner raporu için en büyük eleştiri şu; “uyguladıkları yöntemlerle pazarı tanımlamak yerine, pazarı kendi istediklerine göre dönüştürüyorlar”[4].
Kamu İhale Kurumu Bunu Nasıl Öngörebiliyor?
Bizim merakımız şu; Kamu İhale Kurumu (KİK) ya da ilgili kamu kurumları, hazırlanması böylesine tartışmalı ve şaibeli bir raporu nasıl baz alırlar? Mesela burayı tıklarsanız, şöyle bir madde var;
1.1.25.Önerilecek depolama çözümünün üreticisi, 2013 tarihli “Gartner Magic Quadrant for General-Purpose Disk Arrays”de Liderler (Leaders) konumunda olacaktır.
Acaba Gartner bu ihaleye ismini koydurmak için reklam parası veriyor mudur? Ya da başka bir şeyler mi var? Ya da sadece “bu liste nedir?” diye sorgulama / düşünme eksikliği mi?
Kamu İhale Kurumu bu listeye nasıl müsade ediyor. Ya da Rekabet Kurumu?
Ya da isminde Bilgi Teknolojileri ifadesi olan BTK…
Ve hatta Bilgi Toplumu grubu ya da Devlet Denetleme Kurulu, devletin satın alımlarının böylesine bir liste üzerinden yapılmasına nasıl göz yumuyorlar?
Peki Büyük Alımlarda Nasıl Seçim Yapılır?
Büyük alımlarda Gartner listesine bakarak seçim yapıyorsanız, Bilişim Bölümü olarak ev ödevinizi iyi yapmamışsınız demektir. Örneğin; IBM bu listelerde çok büyük olabilir ama Vakıfbank’ta ve İşBankasında iki haneli ve üç haneli milyon $’lık projeler batırdığını bilenler bilmeyenlere anlatsın.
Ya da SAP’in ülkemizde batırdığı bazı projeleri hatırlayın.
Yani Gartner’in listesinin bir an için çok başarılı olduğunu düşünsek bile, sizin projeniz yine de başarısız olabilir. Bu iş aynen çocuğunuzu vereceğiniz ilkokulu seçmeye benziyor. Mezunlarının çoğunu kolejlere soktuğu söylenen başarılı İlkokulun adını öğrenirsiniz. Ama orada bile yanlış öğretmene düşebilirsiniz. Bu nedenle öncelikle yapacağınız yatırımla ilgili herşeyi kendiniz öğrenmek zorundasınız.
Peki neler yapmalısınız?
- Kendi araştırmanızı kendiniz yapın. Gartner’ın listesinden çok daha uygununu bulmanız mümkün. Bilişim işi bir “reçete” işi değildir. Başarı dışarıda değil. Sizin kendinizde.
- Projenizin büyüküğüne göre, bağımsız, bir yerlerden para almayan analistlerden 2-3 tanesine birden rapor hazırlatın, aynı anda fikir alın.
- Mümkünse, aynı konuda daha önce yatırım yapmış firmaların ya da yöneticilerin düşüncelerini sorun.
- Büyük alım yapıyorsanız, firmalar size zaten bir “test cihazı ve yazılımı” sunacaklardır. Seçtiğiniz firmalardan bunları talep edin ve hatta karşılaştırmalı çalıştırın
- Satış sonrası servis ve desteği sorgulayın. Bu konuda yetersizlik, nerdeyse makinanın/yazılımın kalitesi kadar önemli bir konu
- Çok soru sorun. Hatta gereğinden fazla soru sorun. Ancak bu şekilde detayları daha iyi yakalayabilirsiniz.
Bu arada uzmanlar diyor ki; Bilişim Çözümleri dünyası dinamik bir dünyadır. Büyük firmalar ise gittikçe hantallaşıyorlar. İlla büyük firma diye ısrar etmek yerine, neden daha dinamik olan küçük firmalara şans vermiyorsunuz. Onlar kendilerini beğendirmek için daha fazla çalışacaklardır.
Analist Sistemi
Yukarıdaki tavsiyelerimizden birisi, bağımsız analistlere danışmak. Ama bu konu ülkemizde hayli boşlukta. İşsiz kalan ya da yaş nedeniyle ayrılan tecrübeli bilişim uzmanlarını değerlendiremiyoruz. Hem onların kendileri, hem de firmalar için yararlı bir kaynağı neden kullanamıyoruz?
Geçtiğimiz günlerde “politikacılar koltuğunu neden bırakmıyor” başlıklı bir yazı okudum. Bu yazıda, bu kişilerin ayrıldıkları andan itibaren herşeyini kaybettiği ve bu nedenle de koltuğu bırakmak istemediği ama bu kişilerin toplumun bilgi bankasını/tecrübe deposunu oluşturmak üzere, bir takım yapılanmalar yapılmasının yararlı olacağı belirtiliyor.
Batı dünyasında da bunu görüyoruz. Tecrübeli insanlar görevlerinden ayrıldıktan sonra, bu tecrübeleri değerlendirilmek üzere kullanılıyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda irdeleyecek ve daha detaylı bir yazı yayınlayacağız. Bu konuda düşünceleri olan varsa bize yazın lütfen.
Not :15 yıldır yayında olan Turk-internet.com olarak, 10 kusur yıldır yayınlanan bu Magic Quadrant listesine hiç itibar etmedik. İlk günden beri sorguladık ve bu nedenle de hiçbir ilgili haberi yayınlamadık.
[1] Magic Quadrants and MarketScopes: How Gartner Evaluates Vendors Within a Market
[2] Looking beyond the magic quadrant to find the nitty-gritty
[3] ZL TECHNOLOGIES, INC., Plaintiff – Appellant, v. GARTNER GROUP, INC. and CAROL DICENZO,
[4] Why IT Vendors Should Take Industry Analysts More Seriously