ABD milletvekillerinden 2 kişi yani Jim McGovern ve Thomas Massie, Adalet Bakanlığı’nın Julian Assange’a yönelik iade talebini geri çekmesi ve ona yönelik savcılık soruşturmasını durdurması için bir imza kampanyası başlattılar. İmzalanacak mektup, Biden’a ve Başsavcı Merrick Garland ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a gönderilecek.
İmza toplanan mektupta Başkan Joe Biden’a hitaben şu ifadeler yer alıyor:
“2013 yılında, sizin başkan yardımcılığınız sırasında Adalet Bakanlığı’nın, gizli belgeleri yayınladığı için Bay Assange’a yönelik suçlamaları takip etmeyi reddetmesini ve bunun savcılık açısından tehlikeli bir emsal oluşturacağını kabul etmesini “doğru davranış” olarak değerlendiriyoruz.
1917 Casusluk Yasası’nın, bazı ABD hükümet yetkililerinin sakladığı sırlar hakkında halkı bilgilendirmeye çalışan gazetecileri ve ihbarcıları değil, düşman hükümetlere devlet sırlarını sağlayan veya satan hükümet çalışanı kılıklıkları ve taşeronları cezalandırmak ve hapsetmek amaçlı olduğunu hatırlatıyoruz.”
2 temsilci, Assange’ın kovuşturulmasına karşı çıkmanın yalnızca basın açısından önemli olmadığını ama aynı zamanda ABD’nin özgürlük konusunda dünya çapında güvenilir olmasını sağlayacağı düşüncesindeler.
McGovern şöyle diyor;
“Gazetecilik suç değildir. Muhabirlerin yaptığı iş şeffaflık, güven ve iktidara gerçeği söylemekle ilgilidir. Haksız yere hedef alındıklarında sonuçlarına hepimiz katlanırız. Riskler sessiz kalamayacağımız kadar büyük.”
Kampanya tam da Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’nin bu hafta ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında geldi. Bir Avustralya vatandaşı olan Assange’ın serbest bırakılması davasına Avustralya’daki taraftarların desteğinden güç alan Albanese, daha önce Assange’ın durumuyla ilgili hayal kırıklığını dile getirmiş “yeter, yeter demektir” demiş ve bu durumun çok uzun sürdüğünü söylemişti.
Assange 2019’dan Beri Londra’da Hapishane’de
Julian Assange, WikiLeaks’in belgeleri yayınlamasının bir parçası olarak, İspanya’nın El País’i, Fransa’nın Le Monde’u, İngiltere’nin The Guardian’ı ve New York Times gibi yayın organlarıyla koordineli çalışarak, pazarlık, diplomasi ve tehdit oluşturmanın iç işleyişini açığa çıkaran gizli yazışmaları yayınladı. Assange toplu belgelerin yayınlandığı 2010 yılından berihukuki baskıyla karşı karşıya kaldı. 2012 yılında Londra’daki Ekvador büyükelçiliğine sığınma talebinde bulundu ve 2019’daki hapis cezasına kadar burada kaldı.
Assange, ABD’nin iade çabalarına karşı mücadele ettiği için 2019’dan beri Londra hapishanesinde tutuluyor. Kendisi ABD’de 18 suç duyurusuyla karşı karşıya bulunuyor ve bunların 17’si Casusluk Yasası’nın ihlaliyle ilgili. Suçlamalar, ihbarcının Dışişleri Bakanlığı, Guantanamo Körfezi ve ABD’nin Irak ve Afganistan‘daki saldırıları hakkındaki gizli belgeleri yayınlamasından kaynaklanıyor.
McGovern ve Massie, meslektaşlarına yazdıkları mektupta Çinli yetkililerin, Assange üzerinden ABD’denin basın özgürlüğünü desteklemesi konusunu “ikiyüzlülük” olarak nitelendirdiklerini aktarıyor.
Bu yılın başında benzer bir çalışma yapan diğer bir milletvekili olan Rashida Tlaib de şöyle diyor:
“Julian Assange’a yönelik kovuşturmanın devam ettiği her gün, kendi hükümetimizin yurt dışında kendi ahlaki otoritemizi gereksiz yere baltaladığı ve ülke içinde Anayasa uyarınca basın özgürlüğünü geri aldığı bir başka gündür”