Bu Röportajın bölümlerini aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:
- Tunca Akkaya : Türkiye 1993’de Doğru Kararla GSM’i Başlattı – 1
- Tunca Akkaya : Türkiye İlk GSM İhalesinde ‘Üretici Ortak’ Sınırlaması Yaptı – 2
- Tunca Akkaya : 2001 Krizi Mobil Cihaz Sektöründe Kırılım Noktasıdır – 3
- Tunca Akkaya : Mobil Telefon Satışında Yarı Kaotik Bir Düzen Var – 4
- Tunca Akkaya : Kontör Satışında 200.000 Nokta var ve Hepsine Doğrudan Ulaşan Distribütör Yok – 5
- Tunca Akkaya : 2008 Krizinde, 2001’den Farklı Olarak Distribütörler Yok Oldu – 6
- Tunca Akkaya : Nokia’yı Ülkeyle Tanıştıran Başarı Elektronik’tir – 7
- Tunca Akkaya : Vergi Yüksek Olduğu Sürece, Kaçak ya da Klonlama gibi Sorunlar Olacaktır – 8
Mobil cihaz pazarı, bütün Anadolu’da en çok bayilik istenen alanlarının başında geliyor. 9 milyar TL’lik bu pazarın dinamiklerini Başarı Elektronik’in Genel Müdürü Tunca Akkaya ile konuşmaya devam ediyoruz.
Turk-internet.com : Türkiye’de GSM lisansı verildikten sonra pazar nasıl gelişti?
Tunca Akkaya : 1998 yılındaki lisanstan sonra çok büyük bir hızlı büyüme oldu. Biliyorsunuz lisans 500 milyon $’dı. Sanıyorum sonra KDV de alınması gerektiği yönünde bir karar çıktı ve tüm bu bedeller gerekli süre içinde hemen ödendi, çünkü GSM işleticiliği beklenen üzerinde bir karlılıkla yürüyordu.
Cep telefonu bayilik işi de, 98 sonrasında muhteşem bir hızla büyüdü. İlk zamanlar daha pahalı telefonlar satılıyordu. “Crem de’la crem” denilen yüksek gelir tabakasına satış yapılıyordu, bu kesim telefonlarıyla daha çok görüşme yaptığı için telefonları sübvanse etmek daha kolaydı.
Pahalı telefonlar için Telsim ve Turkcell tarafında sübvansiyonlar vardı. Aradaki farkı operatörler ödüyordu. Böylece ayda 100-200 TL fatura ödeyecek olan aboneyi daha erken telefon sahibi yapılabiliyordu. İlk 8 -10 ayın telefon görüşme geliri, verilen sübvansiyonu karşılayabiliyordu. Ondan sonra kar etmeye başlıyorsunuz. Formül bütün dünyada böyle çalışıyordu. Ta ki 2001 krizine kadar.
Şunu da söylemek lazım, 2001 krizi dağıtım kanalı için önemli bir kırılım noktasıdır. Bu süreçte perakende kanalın yönetiminde distribütörler daha etkin bir hale gelmişlerdir.
Çünkü ARPU dediğimiz operatörlerin birim ortalama kazançlarındaki önemli düşüşler, telefonların sübvansiyonunu olanaksızlaştırmıştır. Ayrıca 1999 yılında “bir süreliğine” konulmuş olan ve deprem vergisi diye de bilinen % 25’lik Özel İletişim Vergisi (ÖİV) operatörlerin net gelirlerini önemli ölçüde azaltmıştır.
Bir başka deyişle 2001 krizinden sonra operatörün cebinde artık böyle bir para kalmadı denebilir. Artık yeni aboneler artık ayda 50-60 TL’lik görüşme yapmıyorlardı. Öyle bir safahata girilmişti. Ayda 10-15 TL konuşan abonenin geliriyle, yarısından fazlasını da devlete verdikten sonra, artık bir telefonu ucuzlatma şansı ortadan kalkmıştı. Mesela bir ara bedelsiz verilen ön ödemeli (prepaid hatlar), artık para ile satılmaktadır.
Turk-internet.com : Başarı Elektronik bir ara Telsim’le çalışmaya başlamıştı. Bu süreci anlatır mısınız?
Tunca Akkaya : 94’ten itibaren düopolistik bir yapı var. yani 2 operatörlü bir yapı vardı. Siz Bu düopol içinde a ya da b şıkkından birini seçiyorsunuz. c şıkkı yok, yani a veya b değilse, dışarıdasınız demek oluyor. Çünkü telefonları operatörler sübvanse ederek ucuzlatıyor, dolayısıyla bu da diğerleri bakımından önemli bir pazara giriş engeli yaratıyor.
Bugün önemli operatör kampanyaları olmakla birlikte telefonları ucuzlatmak için doğrudan bir operatör katılımı kalmamış durumdadır. Yani operatör kampanyalarından faydalanamayan dağıtıcıları bugün yaşama şansı daha yüksektir, yani operatör kampanyaları dışında oluşan cep telefonu satışları hala pazarın büyük kısmını oluşturmaktadır, yani tek başına cep telefonu alanlara satış yaparak da yaşayabilirsiniz Ama o zaman öyle değildi. Zaten dikkat ederseniz, o zaman sadece belli dağıtıcılar varolabildi. Çünkü diğerlerine hayat şansı yoktu. Keskin bir düopolistik yapı vardı.
Biz o günün konjontürel nedenlerinden dolayı ağırlıklı Telsim ile çalışmak durumunda kaldık. Belki o zaman Ericsson Turkcell’in ortağı olması, bizim de Nokia distribütörü olmamızın da etkisi olmuş olabilir.
Turk-internet.com : Ama Turkcell kullanıcılarının da Nokia aldığını gördük, o zamanlar.
Tunca Akkaya : Nokia satışları konusunda o zaman önemli bir başarı elde edildi. Dünya’da her yerde önemli bir başarı elde etti diyemeyeceğiz ama bazı yerlerde ve Türkiye’de başarılı oldu. Doğru ürün ve önemli rakiplerin rehaveti, yani 2 şey aynı anda oldu.
Son kullanıcı Nokia’yı giderek daha fazla talep etmeye başlamasından sonra 1999 yılında Turkcell ile de kampanyalar yaptık, çok başarılı olduğumuzu söyleyebilirim.