Bu Röportajın bölümlerini aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:
- Tunca Akkaya : Türkiye 1993’de Doğru Kararla GSM’i Başlattı – 1
- Tunca Akkaya : Türkiye İlk GSM İhalesinde ‘Üretici Ortak’ Sınırlaması Yaptı – 2
- Tunca Akkaya : 2001 Krizi Mobil Cihaz Sektöründe Kırılım Noktasıdır – 3
- Tunca Akkaya : Mobil Telefon Satışında Yarı Kaotik Bir Düzen Var – 4
- Tunca Akkaya : Kontör Satışında 200.000 Nokta var ve Hepsine Doğrudan Ulaşan Distribütör Yok – 5
- Tunca Akkaya : 2008 Krizinde, 2001’den Farklı Olarak Distribütörler Yok Oldu – 6
- Tunca Akkaya : Nokia’yı Ülkeyle Tanıştıran Başarı Elektronik’tir – 7
- Tunca Akkaya : Vergi Yüksek Olduğu Sürece, Kaçak ya da Klonlama gibi Sorunlar Olacaktır – 8
Kaldığımız yerden devam ediyoruz..
Turk-internet.com : Gelelim krize.. 2008-2009 Global krizi Mobil Cihaz dağıtım sektörünü nasıl etkiledi?
Tunca Akkaya : Ben satış rakamlarını hatırlıyorum. 2000 yılında 7.5 milyon cep telefonu satılmış, sektör için iyi bir yıldı. 2001 yılına gelindiğinde ise 2.5 milyon cep telefonu satılmış. Tam bir çöküş. Var mıdır dünyada böyle bir şey ? % 60-70 küçülme. Ortadan silinen pek çok bayi oldu. Üreticiler bir kısmı gitti, mesela Alcatel gitti. Netaş’ın Sagem’le yaptığı işbirliği sonlandı.
Ama bu sefer ki, 2008 son çeyrek krizi biraz daha enteresan bir yapıya sahip.
2001 krizinin operatör sübvansiyonlarını ortadan kaldırması, 1998’e kadarki süreçte olduğu gibi, distribütörlerin görece daha etkin olduğu bir döneme soktu. Çünkü telefonların çok az bir kısmı operatör destekli satılmaya başlandı. Cep telefonlarının çok büyük kısımı operatörlerin desteği dışında satıldı. Bu da disribütörlerin yeniden önemli olduğu bir dönem başlattı.
Bu ise Avrupa pazarından çok farklı bir durumdu. Çünkü Avrupa cihaz pazarı daha çok operatörlerin yönlendirdiği bir pazarıdır. Türkiye pazarında ise durum 2001’de yön değiştirdi. Son birkaç yıldır operatörler cep telefonu pazarında yaptıkları kampanyalarla daha etkin olmaya başladılar fakat hala pazarın büyük kısmı operatör desteği dışında satılan telefonlardan oluşuyor.
Bu durum, doğru partner seçen bazı üreticilerin hızlı büyümelerine yardımcı olmuştur.
Mesela “Başarı” Nokia’nın en eski distribütörlerinden biriydi. 86 yılında Ferda Bey ile başlamış ilişki, 2003’e kadar sürdü. Bundan sonra tüm gücümüzü Samsung için kullandık. 1999’da Samsung ile işbirliğimiz başlamıştı. O günlerde Samsung’un cep telefon pazarının önemli firmalarından bir olabileceğini öngörmüştük. Samsung 2005 yılının sonundan beri 2.ci sırada, pazar payımız şu anda % 30’lar civarında.
Operatörlerle yaptığımız kampanyalarımız da var. O da çok önemli. Çok yüksek miktarlı satışlar yapılıyor.
Fakat 2008 son çeyrek krizine baktığımızda; daha önce hiç olmadığı şekilde pazardan bazı distribütörlerin çekildiklerine tanık olduk. Halbuki 2001 krizinde distribütörler bu boyutta etkilenmemişti, hepsi faaliyetlerine devam etmişti. Ama bugün 2008 yılında olan bazı distribütörler artık yoklar.
Turk-internet.com : Peki, 2001’de distribütörlerin devam etmesine karşın, 2008’de yokolmalarını neye bağlıyorsunuz?
Tunca Akkaya : Marjların çok küçülmesinin önemli etkisi var. Ayrıce çok sayıda bayi gerekli finansal teminatları sağlamadan çalışıyorlar, yani riskler distribütörlerin üzerinde denebilir. Tabi pazara daha sonra girenler ve büyüyemeyenler daha fazla risk taşıyorlar. Burada firma isimlerinden bahsetmeyeceğim, fakat önemli olan “aşırı” rekabet nedeniyle bazı dağıtıcı firmaların faaliyetlerini zora sokabilecek boyutta riskler üstlendiği gerçeğidir. Global finansal krizin zorlaması ile artık distirbütörlerin daha az risk alacaklarını tahmin etmek zor değil..
Bu koşullar çercevesinde yeni bir distibütörün pazara girmesi zor gözüküyor.