Ülkemizde faiz ne oldu, dolar şöyle oldu, memur ve emekli maaşları, enflasyon, doktorlar yurtdışına göç ediyor, bavulu olmayan, erkek Afgan sığınmacılar hala gelmeye devam ediyor, orası, burası Araplara satılıyor, üstüne kapitülasyon (vergi muafiyeti) veriliyor, Doğu Akdeniz’de herkes petrol ararken biz neden yokuz, Kılıçdaroğlu ayrılmak için neyi bekliyor, Putin tahıl anlaşmasını gömdü derken, dünyada ne olup bittiğine bakamıyoruz bir türlü. Oysa bundan sonrasını belirleyen önemli gelişmeler var.
Gelişmeler yaşanan en önemli alanlardan birisinde, “teknolojinin motoru” diye tanımlayabileceğimiz Çip endüstrisi hızlı değişimler yaşıyor. Çiplerle ilgili belli başlı teknik detayları Orhan Bursalı’nın yönlendirmesiyle geçen ay Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yazdım. Orada biraz daha fazla teknik bilgi var. Burada ise bugünün anlamını daha iyi görmek açısından geçmişten gelerek son haberlerin üzerinden kısaca geçelim.
Intel 50+ Yıl Pazarı Yönlendirdi ama Yeni Teknolojileri Yakalayamadı
2000’e kadar dünyanın en önemli çip firması Intel’di. Öyle önemliydi ki, kurucusu Gordon Moore’un adıyla bilinen Moore kanunu bilgisayar endüstrisinin büyümesini yönlendiriyordu. Ancak Intel mobil teknolojileri, oyun sektörünü, kripto madencilerini ve şimdilerde yapay zekayı göremediği için yakalayamadı. 2007’de Steve Jobs’ın iPhone’u tanıtmasıyla birlikte de, yarışta geride kalmaya başladı. Ama aslında yolunu, mobil üstünlüğü Baltık telekomcularının elinden almaya çalışırken kaybetmişti.
iPhone ile birlikte, mobil alandaki üstünlüğü İngiliz firması ARM ele geçirdi. ARM üstelik kendisi çip üretmek yerine mimari üretmeyi tercih etti. Bu da büyümesini sağladı. Günümüzde Nvidia’sından, Samsung’una, Apple’ına, MediaTek’ine, Qualcomm’una kadar pek çok tasarımın altyapısı ARM’dır. Bugünlerde de dünyanın en büyük halka arzlarından birini gerçekleştirmek üzere.
Oyun sektöründe AMD ve Nvidia, geliştirdikleri ekran kartları ile öne geçtiler. Bu ekran kartları daha sonra kısa bir süre kripto madencilik açısından da önemliydi. Ama şimdilerde Nvidia, ChatGPT ve türevlerinin arkasındaki güç olarak pazarı altüst etti ve 1 Trilyonu aşanlar sınıfına dahil oldu.
Covid Salgını Çip Endüstrisini Alt Üst Etti
Covid salgını öncesinde dünyanın belli bir “çip tasarım-üretim” düzeni vardı. Yani batıda tasarlanıyor ve hepsi doğuda (ölçek ekonomisi ile) üretiliyordu. Ama COVID’de tedarik zinciri hasar aldı. Bir yandan eve kapanmalar dolayısıyla üretimin düşmesi, mühendislerin hastalanması, lojistik (özellikle gemi taşımacılığı) sıkıntıları derken, dünya büyük bir çip krizi yaşadı. Otomotiv sektörü haftalarca durdu.
Bunun üzerine ülkeler “ölçek ekonomisi”ni boşverip, yerel çip üretimine karar verdi. Buna yönelik çeşitli devletlerin teşvikleri duyduk. Güney Kore 2030’a kadar 450 milyar $, ABD 52 milyar $, AB önce 12 milyar €, sonra 43 milyar € ama ayrıca İtalya, Almanya, İspanya kendi teşviklerini açıkladılar. Hindistan benzer gelişmeler yaşadı.
Şimdilerde bu ülkelerde harekete de geçildi ya da geçilecek. 2025-2026’dan sonra batıya yayılmış üretim merkezleri göreceğiz.
Nvidia Gelir ve Kâr Rekoru Kırdı, ARM, Halka Arz’a Hazırlanıyor
Son zamanlarda çip alanında 2 önemli gelişme, Nvidia ve ARM ile ilgili. Geçen yıl ağustosta açıklanan çeyrek sonuçlarından itibaren çip üretim firmalarının düşen cirolar, kârlılıklar ve hisse fiyatları ile şaşırdık. İşin aslı, Covid sırasındaki stoklamalar ve kullanıcıların fazla mal alımları nedeniyle düşen çip talebiydi. Bunun istisnası ise, geçen yıl 3.çeyrekten itibaren Nvidia oldu. Hatta ağustosta yayınlanan çeyrek sonuçları Wall Street beklentilerini aştı geçti. Gelecek çeyrek için ise şimdiden geçen yılı % 170 aşacağını açıkladı.
Peki neden?
Nvidia 1993 yılında, sektörün firmalarında çalışan üç kurucu ortağın, bir sonraki bilgi işlem dalgası için doğru yönün grafik tabanlı bilişim gibi hızlandırılmış bilişim sistemleri olacağını tahmin etmeleri ile kuruldu. Üstelik video oyun sektörü de yükselişe geçiyordu. O zaman değildi ama şimdi grafik kartlar artık daha önemli. Yapay zekaya güç veriyor. Yapay zeka yükseldikçe, Nvidia da yükseliyor. Bir süre daha böyle olması bekleniyor.
Bu arada, Nvidia’nın 2020 yılında ARM’a 40 milyar $’lık satın alma teklifi yaptığını ama sonunda Avrupalı düzenleyiciler tarafından engellediğini hatırlattıktan sonra, biraz da ARM gelişmelerine bakalım çünkü yıl sonuna kadar halka arzı var. Üstelik dünyanın en büyük arzlarından birisi olması bekleniyor.
Softbank’in 2016 yılında 32 milyar $’a satın aldığı ARM, günümüzde Samsung, Apple, Qualcomm dahil pek çok mobil teknoloji üreticisinin işlemcilerinin altyapısını oluşturuyor. Ayrıca masa üstlerine ve veri merkezlerine de yöneliyor.
Gerçi Softbank 80 milyar $’lara kadar değerleme telafuz ediyordu ama hisseler için 47-51 $’dan toplam 50 milyar $’lık bir değerleme bekleniyor. Muhtemel hisse alıcılarından birisi Intel olacak.
Çin Akıllı Telefonlar için Çip Üretmeyi Başardı mı?
Diğer yandan Çip konusunda bir tartışma da, Çin’in kendi iç pazarında satmaya başladığı Huawei Mate 60 pro ile başladı. Uydudan görüşme yeteneği de olan bu telefonların çipinin nereden geldiği önemli bir tartışma durumunda.
Olay yeni ve hala konuşuluyor, anlaşılmaya çalışılıyor. 3 olasılık var. Kendi üretmiş olabilir, eski stoklar kalmış olabilir ya da yaptırımları aşacak bir yöntem bulmuş olabilirler.
Bu olasılıklar içinde oyunu değiştirecek olan şey; Huawei’in çip üretmiş olmasıdır. Eğer üretmiş ise ABD’nin en önemli kozu elinden kaçmış olacak. Çünkü Trump zamanından beri, Çin’in teknolojik gelişmelerini durdurdukları nokta bu çip konusuydu.
Türkiye Ne Yapıyor?
1980’lerin başında ülkemizde 100 nm çip tasarımı yapıldığını biliyor musunuz? O dönem bu projede çalışan elektronik mühendisliği öğrencilerindenKutsal Anıl’ın bana anlattığı inisiyatifi İTÜ’deProf. Dr. Duran Leblebici(oğlu şu anda Sabancı Üniversitesi Rektörü) yönetmişti. Anıl kendisi dahil 13 öğrencinin yurtdışında eğitime gönderilmesinin planlandığını ve hükümet değişikliği sonucunda da projenin devam etmediğini anlattı. O zaman, dışarı giden zamanın gençlerini de yurtdışına kaptırmışız. Karşılaştırma için belirtelim; 1999’da üretilen PC’ler 180 nm çip kullanıyordu. 2003’de 90 nm, 2005’de 65 nm.
Ülkemizde ise daha sonraları takometre üretimine yönlendirilen Testaş aslında çip üretimi için atılan ilk adımdı. Necmettin Erbakan’ın öncülüğünde İslam Bankası kredisi ile 13 eylül 1976’da 100 milyon TL sermayeli Testaş (Türkiye Elektronik Sanayi Ticaret A.Ş.) ilk fabrika temeli atıldı. O dönemde Ankara’da çip / transistor – IC fabrikası, Aydın’da da IC / Transistör paketleme fabrikaları kuruldu. Fakat hiçbir zaman üretime geçilemedi.
Bugün ülkemizde savunma sanayii ağırlıklı projeler için çip tasarımı yapan çok sayıda firma var ama bunlar ölçek ekonomisi ile Uzakdoğu’da ürettiriliyor.
Seçimden hemen önce Varank’ın “imza attık” diye duyurduğu 65 nm’lik tesis haberi vardı. Çip üretim hattının kurulabilmesi için gerekli olan değeri 30 milyon doları bulan makinelerin, Hamad Bin Halife Üniversitesi tarafından temin edileceği ve 12 ayda üretime başlanacağı kaydedilmişti. Bu konuda henüz başka bir haber duymadık.
Ondan önce de blockchain projeleri ile tanınan Cemil Ş.Türün, Ruslarla bir çip üretim inisiyatifi üstleneceğini açıklamıştı. Geçtiğimiz günlerde bir tweet serisi ile harekete geçmekte olduğunun mesajını verdi. 90 nm üretim yapılacağı kaydedilen bu işbirliğinin temeli dünyanın konjonktürüne dayanıyor. Ruslar kendi ülkelerinin dışında üretim yapmak istiyor. Türün bu fırsatın kaçırılmadan değerlendirilmesi gerektiğini ikaz ediyor.
Başka bir ortamda, 65 ve 90 nm üretimler ile ilgili bazı olumsuz konuşmalar duyduğum için bilgi vereyim. Çip üretimi illa 3 nm ya da 7 nm olmak zorunda değil. Elektrikli otomobillerdeki çip sayısı 1400-1500 civarı. Fonksiyonlarına göre de özellikleri değişiyor. Beyaz eşya, elimizdeki çipli kartlar, daha az hassas çiplerin kullanıldığı sektörler. Yani neresinden başlasak kâr olacaktır.